KALPTEN KALBE -17-

658 54 39
                                    

Yorum ve yıldız bırakmayı unutmayın lütfen 🫂

☀️☀️☀️

Çay bahçesinden ayrılalı bir saati geçmişti. Beni eve bırakıp o camiye gitmek üzere devam tamiri yürümeye.

Şimdi ise ben hazırdım, giyinmeye başlarken haber vermiştim ona tek başıma da gelebileceğimi söylemiştim fakat o yine de beni alabileceğini söylediği için şimdi kapının önünde onun gelmesini bekliyordum.
Üstüme ince askılı, düz bol kesim siyah bir jile ve içine de beyaz renkte bir gömlek giyerek kombin yapmıştım. Ayakkabı olara da ince burunlu beş santim topuğu olan siyah da bir ayakkabı giyinmiştim.

Şalımın düzgün durduğundan kapıda ki yansımama bakarak emin olurken yansımada, on adım ötemde duran uzun boylu birisinin varlığını fark ettim. Bakışlarımı camdan ayırıp arkamı döndüğümde de beklediğim kişi olduğunu anladım

Yansımasını gördüğüm kişi Tunahan Ateş'di.
Kolumu kaldırarak ona el sallayarak yanına ilerlemeye başladım, o da durduğu yerden birkaç adım öne gelirken bana elini salladı, gülümserken.

Tebessüm ederek son iki adımı atarak tam karşısında durdum. "Selamünaleyküm" dedi, kafasını sağ omzuna eğip dudaklarına ki tebessüm ve tüm odağıyla gözlerime bakarak selam verdi.

Kalbim yardım çığlıkları atıyor.

"Aleykümselam" onun gibi kafamı omzuma yatırdım ve gulumsedim. İkimize de halimiz komik gelmiş olmalı ki ben sessizce gülerken o kafasını arkaya atarak sesli, gür bir kahkaha attı.

Gülümsemesi, içimi ısıtıyor kan akışımı hızlandırıyordu.Bünyeme tüm bunlar olurken nasıl bu kadar sakin kalarak gülümseyebildiğimi bilmiyordum.

Kahkahası durana kadar onu izledim. Kafasını geri attığı için boyun damarları ve adem elması ortaya çıkmıştı.

Aslı, göğsü tam olarak 'gel bana sarıl demiyor mu?

Kahkahası bitmiş, bakışlarımı ondan çekecekken mobing başkanımın dile getirdiği düşünceyle gözlerim sonuna kadar açılıp kısa süreli kuru bir öksürük krizi tuttu beni.

Az önce kahkaha atan, otuz iki diş gülen o değilmiş gibi öksürmemle beraber yüzü anında ciddileşti. Yüzünü bana eğip ama mesafesini de koruyarak iyi olup olmadığımı kontrol etti.

"Aslı iyi misin? Su alalım mı?" sorduğu iki sorunun da cevabı tersti ne desem yanlış anlayacak diye beklemesini belirtmek için önce işaret parmağımı göstererek "bir dakika" demek istedim sonra avucumu düz tutarak "beklemesini"

Tunahan demek istediklerimi anlayıp beklese de yüzünde ki endişeli ifadeyle bana bakmayı sürdürdü.

"Sakin ol, iyiyim. Su almamıza gerek yok. Annen merak etmiştir, hadi gidelim."

Öksürük krizi bitince anında iyi olduğumu söyledim çünkü biraz daha beklerse yüzü ciddiyetten kasılacak gibi duruyordu.

"Anneme mesaj atar, endişesini dindiririm."

"Korktum bir şey oldu diye."

İki cümlesi arasında kısa es vererek konuştu. İkisine de tebessüm ederek dinledim. Onu korkutmak istememiştim ama mobing başkanı olmayacak anlarda olmayacak fikirlerini belirtiyor ve beni telaşlandırıyordu.

Heyecanlanmakla telaşlanmak farklı şeyler Aslı. Senin ki heyecan. Çünkü sana göre de tam sarılmalı bir göğüs -_-

Tunahan yüzüme bakmıyor olsa sana göz devirmek isterdim mobbing başkanım ama Tunahan...

Tunahan'a dua et diyorsun? Ederim tabii. Kocamız olsun amin.

KALP SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin