-20-

617 49 7
                                    

oy ve yorumlarınızı bırakmayı unutmayın lütfen ⭐.

☀☀☀

'Aslı fırını kapat Aslı!' 

'Tamam anne, tamam. Kapattım. Sakin ol.' 

Bağıran da telaş içinde mutfakta bir oraya bir buraya gidip gelen yemeklerim olamayacak mı telaşında olan kişi annemdi. Bugün önemli bir misafirimiz vardı. Benim onun evinin sahibi olduğum gibi onunda benim evimin sahibi olmasını resmileştirmem gereken bir misafir.

Tunahan Ateş.

Babam dün akşam yemeğinde Tunahan'ı akşam yemeğine çağırmamı söylemişti. Günlerdir beklediğim ama konusunu bir türlü açamadığım bir noktaydı. Babamın bunu söylemesi içime sur serptiği gibi Tunahan'ı bir gerginlik almıştı. Babamla hala camide karşılaşsalar da Tunahan'ın demesine göre babam pek Tunahan'la iletişim kurmuyormuş. Anneme göre böyle davranmasının sebebi günlerdir babamın bu durumu iyice içinde düşünüp, sindirmesinden kaynaklanıyormuş. Annem diyorsa haklıdır diyerek sustum ve babamın sindirip Tunahan'ı yemeğe çağırmasını bekliyordum ki sonunda dün çağırmıştı. 

'Anne telaşlanacak bir durum yok.'

Annem arkası bana dönük tezgahta hazırladığı salatanın soslarını ekliyordu. Sakin olmasını söylememle korkunç bir durumdan söz etmişim gibi bana döndü.

'Ne demek sakin ol?'

'Sultanım, senin yemeklerin en iyi kaldı ki Tunahan'ın üzerinde babam gerginliği var o yüzden önüne taş da koysan onu yiyecek. Dert etme.' 

Konuşurken yanına yaklaşıp yanaklarını parmaklarımın arasına sıkıştırdım. Konuşmam bitince de yanaklarına sert olacak şekilde iki öpücük kondurdum. O sırada ise kapı çaldı. Muhtemelen yârim geldi. 

'Aha geldi, koş kapıya.' 

Annemin benden telaşlı olmasına sessizce gülerek kapıya ilerledim. Kapının yanında ki boy aynasından üzerime bir defa bakıp ters bir durum olmadığına karar verip kapıyı araladım. Babam ve annem arka tarafımda durup kapıyı aralamamı bekliyordu. 

'Selamünaleyküm efendim.'

'Aleykümselam evladım, gel içeri.' 

Babam sessizliğini koruyordu. Tunahan'ı içeri davet eden annemdi, babam sadece sessizce selamı almıştı. 

'Bunlar sizin için.' 

Tunahan sağ elindeki buketi anneme uzattı. Muhtemelen içinde tatlı olan sol elinde ki poşeti de bana. Annem çiçekleri ellerine alıp burnun götürdü. Nazikçe koklayıp Tunahan'a teşekkür etti. Babam hala gömüldüğü sessizlik içinde bizi izlerken annem Tunahan'a salonu göstererek direkt sofraya oturabileceğimizi söyledi. 

Ben tatlıları bir tabağa koyup masaya getirmek için mutfağa giderken annem de çiçeklerini vazoya koymak için mutfağa geldi. 'Anne neden yalnız bırakıyorsun onları?' dedim, dolaptan tatlı için tabak çıkarırken. 'Baban oğlanı yiyecek değil herhalde. Ne olacak iki dakika yalnız kalsalar.' 

Omuz silkip annemi cevapladım. 'Tabii ki babam onu yemez. O yüzden demiyorum zaten. Babam ağzını bıçak açmadığı için Tunahan daha çok strese girecek.' 

Annem vazoya koyduğu çiçeklerine son bir bakış atıp bana döndü. 'Erkek arkadaşını düşünmen çok güzel ama baban idare eder. Sen tatlıyı al da gel.' dedi ve vazoyu alıp içeri gitti. Çiçekleri belli ki epey sevmişti. 

'İşler nasıl gidiyor oğlum?'

Masaya tatlı tabağını koyarken annemin sorusunu duydum. Tunahan ise ağzında lokma olduğu için eliyle ağzını örterek cevaplamak için konuştu. 'Yolunda çok şükür. Bu hafta dolu dolu geçti.' 

KALP SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin