Ateş her yerdeydi ama duman yoktu sadece ateş... Etrafımda gidecek bir yer arıyordum ama kızıl alazlar dışında bir şey göremiyordum. Daha ilerde simsiyah bir suret duruyordu ona doğru ilerledim ama bir türlü ona varamadım. Koşuyordum ama sanki ben gittikçe o daha da uzaklaşıyordu.
-Alev kızım hadi uyan!
Annemin sesiyle gözlerimi açtığımda güneş pencerede parıl parıl parlıyordu. Terden sırılsıklam olmuştum. Gözlerimi ovaladım ve etrafa bakındım. Rüyanın etkisinden çıkmam bir kaç dakikamı aldı. Haftalardır aynı rüyayı görüyordum normalde rüyaların içinde anlamlar barındırabileceğine inanmazdım ancak artık bu işin içinde bir şey olmasından endişelenmiyor değilim. Yavaşça yataktan kalktım ve gerindim. Lavaboya giderken hala rüyayı düşünüyordum. Her seferinde aynı sureti görüyor ama bir türlü ona ulaşamıyordum. Şu adama bir ulaşabilsem sanki bütün çilelerim son bulacaktı ama bir türlü başaramadım ve bu iş canımı sıkmaya başladı. Sanki bu rüyalar yüzünden yavaş yavaş deliriyor gibi hissediyorum. Her yerde tetikteyim ve ailem de bu halimden endişe duyuyor. Aslında bunları arkadaşlarıma anlatmak istiyorum ancak hepsi yazın bir yerlere gitmişti ve onları kendi sorunlarımla sıkmak istemiyorum.
***
Mutfaktan her zamanki gibi harika kokular geliyor, annem yine döktürmüş! Mutfağa girdiğimde annem ve babam kahvaltı yapıyorlardı. Demek ki kardeşim hala uyanmamış.
"Ateş hala uyanamadı mı?" dedim alayla.
Bir anda arkamdan gelen sesle irkildim.
"Senden bile erken uyandım." dedi gururla.
Ateş'i baştan aşağı inceledim. Benimki gibi sarıya çalan saçları özenle taranmış ve lacivert okul üniforması jilet gibi ütülenmişti. Zaten yakışıklı olan kardeşim daha da yakışıklı olmuştu.
"Bu özeni neye borçluyuz peki beyefendi?"
Hafifçe sırıttı "Bugün ortaokulun ilk günü unuttun mu?"
Ah tabi ya ben 10. sınıfa başlayacaktım ama kardeşim 5. sınıfa başlayacaktı yani ilk defa ortaokula gidecekti.
"Hiç unutur muyum son bir aydır her gün bundan bahsediyorsun ya."
Kardeşim mahcup bir şekilde sırıttı.
"Hadi ama çocuklar yemekler soğuyacak" diye seslendi annem.
Bizde kardeşimle bakıştık ve hızlıca masaya oturduk. Annem gülümseyerek bana baktı " Bu sabah bir lise arkadaşım beni aradı "
"Eee"
"Yeni bir okulda öğretmenliğe başlayacakmış."
"Yani?"
"Sizin okulunuzda!"
"Ne?!"
"Evet ne güzel değil mi? Yeni matematik öğretmeniniz olacakmış."
Anneme zoraki sırıttım. Öğretmenimin annemin arkadaşı olduğu ortaya çıkarsa sınıfta maskara olurdum. Annem de gerçekten sevindiğimi düşünüyor olacak ki mutlu mutlu yemeğine devam etti. Bıkkınlıkla nefesimi verdim.
"Servis birazdan gelir en iyisi ben çıkayım" dedim ve hızlıca çantamı alıp sokağa fırladım. Cebimdeki titreşimi hissedince telefonu çıkardım. Tabi ki kızlardı. Telefonu açıp kulaklıklarımı taktım.
Kulaklıktan yüksek sesle gelen Derin'in sesiyle irkildim.
"Kızlar bugün okulun ilk günü!"
"Bize bilmediğimiz bir şey söyle." Yaprak'ın bu çıkışıyla kıkırdadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğanın Dört Gücü
FantasyHayatım normaldi ta ki ateş ile olan bağımı öğrenene kadar... Ben Alev KAYA eskiden tek amacım derslerimde başarılı olmakken avcumda dans eden kıvılcımlar hayatımı değiştirdi aynı arkadaşlarım gibi. Derin ACAR artık suyu, Yaprak ALTUN toprağı, Melte...