6-Çete Üyesi

69 15 0
                                    

Sabah erkenden kalkıp kasabaya gittim. Tom evinin önünde beni bekliyordu.

"Günaydın Thomas."

"Günaydın. İş ne?"

"Her şeycinin arabası boşaltılacak. Senin yapabileceğini söyledim. Birkaç adam daha olacak. İşin kolaylaşır."

Her şeycinin önüne geldiğimizde koca bir araba bizi karşıladı.

"Merhaba Tom." Tokalaştılar.

"Merhaba. Bu bahsettiğim çocuk Thomas. Sana yardımcı olacak."

"İyi, sağlıklı birine benziyor."

"Güçlüdür de."

"Neyse. Diğerleri sonra gelecek sen taşımaya başla." Dediğini yapıp taşımaya başladım.

Molly'den:

 Sabah Thomas'ı yolcu ettikten sonra evi süpürdüm. Avcı'nın gelmesini bekliyordum. Güya onu yalnız bırakmayacaktık ama hep bizden önce kalkıyordu ve evde olmuyordu. 

 Kapı açıldı. Üstünde karlarla gelmişti. Kasaba yakınına gitmişti demek ki. Ellerindeki bira şişelerini masaya bıraktı ve şapkasını çıkarttı şapkasına vurarak karları döktü. Ardından siyah kürkten olan paltosunu pat patladı. 

"Hazır mısın?" Süpürgeyi duvara yaslayıp yanına geldim.

"Çoktan. Seni bekliyordum." 

"Üstüne bir şeyler al. Kasabaya gidelim." 

"Tamam."

Evden çıktık. Ben kapıyı kitlerken o ata bindi. Binmem için uzattığı elini tuttum arkasına atladım. Düşmemek için beline tutundum. 

Kasabaya geldiğimizde etrafı inceledim. Evler karlarla kaplıydı. At yavaşladı sonunda durdu.

"Geldik." Her şeycinin önünde Thomas'ın çalıştığını gördüm. Gülümseyerek birkaç saniye baktım.

"İnecek misin?" Attan indim. Ardından Avcı indi. Atı bağladı ve önümüzdeki eve girdi.

"Merhaba Lenny."

"Merhaba."

"Bizim kıyafete ihtiyacımız var da. Kadın kıyafeti." Adam bana baktı.

"Tamam. Bu hanımefendi için mi?"

"Evet. Molly, bu Lenny."

"Memnun oldum."

"Ben de. Size uygun birkaç parça kıyafetim var."

"Dene Molly." Denemek için adamın gösterdiği odaya girdim. Giyinirken içerden mağaza sahibin ve Avcı'nın konuştuğunu duydum.

"Kim bu kadın?"

"Sana yardıma gelen adam var ya. Onun karısı."

"Çalışkan biri."

"Öyle. Kazık atmaya çalışırsan derini yüzerim."

"Akrabaların mı?"

"Sayılır."

"O zaman kazıklamam." Avcı karşılığında homurtu çıkardığında hazırdım. Odadan çıktım. Bana baktılar.

"Nasıl?"

"Sen söyle, giyen sensin."

"Çok rahat ve sıcak."

"Güzel. Sen beğendiysen alalım. Diğerlerini de dene karar ver. Ben biraz bira alacağım."

"Bana da al."

"Para?" Dedi Avcı, Lenny'e bakarak. Lenny bozukluk attı. Avcı yakalayıp şapkasıyla selam verdi.

Diğer iki kıyafeti denedim. Biri dar geldi biri bol. Bol olanı almak için mağaza sahibinin yanına gittiğimde yerinde yoktu. 

"Lenny!" İçeri giren adam etrafa baktı. Dişlerinden bazısı eksik saçları da yolunmuş gibi seyrekti ama besili bir hayvan gibi kiloluydu. 

"Sen de kimsin?" 

"Müşteri." Güldü.

"Görüyorum. Yalnız mısın?" Bana doğru yanaştığında geri adım attım.

"İşin bitti mi?" Avcı elinde birayla girdiğinde kapıya döndü. Avcı bize döndüğünde yüzündeki gülümseme silindi.

"Nasıl gidiyor Henry?"

"İyi." Dedi tedirgin bir biçimde. 

"Lenny dışarda, onu arıyorsan."

"Evet. Evet onu arıyorum." Adam Avcı'nın yanından geçerken bandajlı elini yumruk yaptı. Ardından çıktı. 

"İyi misin?"

"Bana sulanıyordu."

"Onu anladım zaten. Dokundu mu?"

"Hemen geldin. Yapamadı."

"Şanssız kadınsın. Tanrı çirkin şansı versin."

"İltifat mıydı?"

"Hayır dilekti. Piçin tekidir ve güçlüdür." 

"Senden niye çekindi o zaman?" 

"Eline bıçak sapladım da ondan." Gerildim. Söyleyiş şekli o kadar sakindi ki. Her gün yapıyor gibi söylemişti. 

"Neden?"


"Kendi dişine göre biri sandı. Ben de icabına baktım. Niye merak ettin?"

"Çete üyesi misin sen?" Dedim korkuyla. Bir saniye duraksadı. Ardından kahkaha attı. Kapı açıldığında Lenny girdi.

"E beğendin mi? Ne oluyor?"

"Duydun mu Lenny?"

"Neyi?" Dedi tezgahın arkasına geçerken. 

"Molly, benim çete üyesi olduğumu düşünüyor?"

"Ah. Aahaahahaha. Komikmiş." Lenny'nin gözlerinden geçen korkuyu fark ettim. Avcı yüzündeki gülümsemeyi silip konuştu;

"Eşyaları al da gidelim. Kocası ödeyecek Lenny."

"Tamamdır."

Thomas'dan;

Taşıma işi bittiğinde hava kararmıştı.

"Hey Thomas. Gel." Herşeycinin yanına gittim.

"Evet?"

"Karın eşyaları aldı. Normalde fazladan para vermen lazım ama madem Avcı'nın akrabasısınız hesap kapandı. İyi işti. Bir daha işim olursa çağırırım seni."  

Üstümü pat patladım. 

"Tamam. Teşekkürler." Avcı'nın akrabası mı? Biz mi? Adam indirim yapsın diye yalan söylemiş olmalıydı. 

Atıma bindim. Kulübeye doğru ilerledim. İyi bir uyku güzel gelecekti.





KELLE: Efsanenin Doğuşu (GXG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin