1880 yazı, kavurucu, hatta teni haşlayacak derecede sıcak günlerden biriydi. Molly ile tuttuğumuz balıkları en yakın kasabaya satmaya götürmüştüm. Balıklardan birçoğunu satmıştım. Kalanları da bar sahibine birkaç bira karşılığında vermiştim. At arabasının arkasına biraları yüklediğim gibi evin yolunu tuttum. Silahımı hazır bir şekilde tutup atı kırbaçladım. Haydutların sayısı hükümetin çalışmalarına rağmen son zamanlarda artmıştı. Küçük bir kulübede yaşayan balıkçı çiftini korumak için çabalamayacaklarından ailemi ve kazancımı korumalıydım.
Evime az bir mesafe varken eşim Molly'nin çığlıyla arabayı durdurdum.
"Molly." Arabadan atlayıp eve koştum. Tabancamı sıkıca tutarak evimin önüne geldim.
"A kaçmana gerek yok güzelim." Kapıyı açıp içeri girdiğimde Bill Vanhorn'u gördüm. Meşhur Büyük Bill. Kasabanın hatta bu bölgenin en azılı suçlusu. Yanında iki adamıyla karımı aralarına almışlardı. Öfkeden deliye döndüm. Kıyafetlerini çıkartmış o üç ayıyı oracıkta vurdum. Neyse ki güzel Molly'me zarar verecek kadar zamanları olmadı. Ama kaçmamız lazımdı. Bill asla iki adama sahip biri değildi. Onlarca adamı vardı ve eğer bizi bulurlarsa neler yapacaklarını hayal dahi edemiyordum.
Ağlamaktan gözleri kızarmış karıma sarıldım.
"Ah Molly. Sevgilim."
"Onlar, onlar bana-"
"Yetiştim. Hayır, sana bir şey yapamazlar." Ona sarılmayı bırakıp yırtılmış üstüne ve yüzüne baktım. "Eşyalarımızı alıp gitmemiz lazım."
"Nereye?"
"Nereye olursa. Çabuk eşyalarını al ben atı hazırlayacağım."
Koşarak arabaya bağlı olan atı arabadan kurtardım ve üstüne atlayıp eve geldim. Molly giyinmiş eşyaları topluyordu. Yanına gidip yardım ettim. Hızlı bir şekilde toparlandık. Batıya doğru sürdüm. Nereye gideceğimizi bile bilmiyordum. Fakat gitmeliydik, tek bildiğim buydu. O yüzden sürmeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELLE: Efsanenin Doğuşu (GXG)
ActionSerinin 1. kitabıdır. Amerika'nın en vahşi zamanları. Yaşamanın şans olduğu dönemlerde bir haydudun hikayesi. Peşindeki adamlardan kaçmaya çalışan bir aile. Hayatta kalmaya çalışacaklar. Peki başaracaklar mı?