YEARNING [irondad story]

onuncu bölün

Harley kardeşinin yanına gidiyordu. Bugün oyun oynaycaklardı ama Alex odasından hiç çıkmamıştı.

Harley kardeşi için endişeleniyordu. Alex oyun günlerini asla kaçırmazdı.

İçeri girdiğinde Alex'in ağladığını gören Harley endişeyle yanına gitti.

Ona sarılıp sorunun ne olduğunu sordu.

"Babam artık bizi sevmiyor"

"Nerden çıktı bu şimdi?"

"Hep meşgul. Hem bizimle doğru düzgün vakit geçirmiyor ama o çocuğa vakit ayırıp onunla konuşyor."

Harley kaşlarını çatıp Alex'e baktı.

"Babamızın telefonunu mu karıştırdın?" diye sordu.

Alex de "Sanki sen yapmadın." diye cevap verdi.

Harley iç çekip gözlerini kapattı.

"Alex o senin abin bence ona bir şans vermeliyiz. O da bizim gibi babamızla vakit geçirmeyi hakediyor"

"Ama biz de babamızla vakit geçirmeyi hakediyoruz." diyerek ağlamaya devam etti Alex.

Harley kardeşinin ağlamasına daha fazla dayanamadı. Dahası, kardeşine hak vermeye başlamıştı.

Hızlıca Tony'nin telefonunu kontrol ettikten sonra numarayı telefonuna kaydetti.

Kimse onun küçük kardeşini ağlatamazdı.

Harley Tony'nin yanına laboratuvara gitti. Tony son zamanlarda ya çok çalışıyor, ya içiyor ya da Peter'la konuşuyordu.

"Baba bunu bize nasıl yaparsın!"

Sinirle içeri giren Harley bir anda bağırdı. Bunun üzerine elindeki ingiliz anahtarını yere düşüren Tony hiçbir şey anlamayarak başını kaldırdı.

"Evlat, inanki neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok. Şu anda çalışıyorum."

"Sen bana ve kardeşime ayırman gereken pek kıymetli vaktini yeni oğluna harcıyorsun zaten. Biz senin umurunda mıyız acaba?"

"Tabiki sizi umursuyorum Harley. Bu da nereden çıktı?"

"Son zamanlarda bizimle kaç saat vakit geçirdiğini düşün bakalım." diye bağırmaya devam etti Harley. Belliki çok sinirlenmişti.

"Alex'in odasında ağladığından da haberin yoktur kesin"

Tony bunu duyunca bir anda duraksadı. Gerçekten de haberi yoktu.

"Harley üzgünüm evlat son günlerde biraz fazla işe odaklandım ben-"

"Hayır o çocuğa odaklandın. İki günlük birisi için bizi terk ediyorsun"

"Sözlerine dikkat et Harley o benim oğlum."

Harley kırgınlıkla Tony'e baktı. Tony ise oğluna bağırdığı için şimdiden pişman olmuştu.

"Ben senin oğlun değilim demi baba. Sonuçta o senin öz oğlun ama benimle kan bağın bile yok. Ama en azından Alex senin öz oğlun oğlun. En azından biraz onu önemse"

Tony oğlunun söyledikleriyle şok oldu.

"Öyle söylemek istemedimi biliyorsun sen benim oğlumsun. Kan bağı önemli değil. Sen benim için değerlisin Harley"

Harleyin gözleri dolmuştu arkasını dönüp labaratuvardan ayrıldı. Tony arkasından seslense de Harley dinlemedi.