otuzuncu bölüm

276 31 28
                                    

Tony laboratuvara gelip çalışmalarına başladı. Mary'nin durumunu düzeltebilmek için birini bulmuştu.

Bruce ve ikisi çalışırsa tedaviyi hemen bulacaklarını düşünüyordu. Tabi Tony kendiside araştırma yapacaktı ama görünüşe göre Rusya'ya geri dönmesi gerekecekti.

Bir süre daha burda kalıp öyle gitmeye karar verdi.

Harley odada dönüp duruyordu babası iki gündür laboratuvardan çıkmamıştı.

Peter ve Alex Harley'i izleyip göz devirdiler.

"Harley otur artık yerine"

"Neden dışarı çıkmıyor ki? Zaten doğru düzgünce yemek bile yemedi."

Peter ne kadar belli etmemeye çalışsada diğer ikisi gibi o da endişeliydi

Peter iki gündür kulede, annesiyle birlikte kalıyordu. Tabi kimse Mary'nin yaşadığını ve kulede olduğunu bilmediği için herkes Tony'nin hatrına kulede kaldığını düşünüyordu.

Diğerlerinin endişeli haline bakarak asansöre doğru yürüdü ve hastane katına inmek istediğini Friday'e söyleyerek asansörün hareket etmesini bekledi.

Birkaç kat altta asansör durduğunda Peter annesinin her zamanki gibi çalıştığını görmek için odaya girdi.

Mary yatağın yanında yere çökmüş yaralı bacağı için hafif egzersizler yapıyordu. Yüzünde burada tıkılıp kalmaktan bıkmış bir ifade vardı.

"N'aber?" diyerek selam verdi Peter. Mary de ayağa kalkarak pencerenin yanındaki koltuğa oturdu.

Her zamanki gibi havadan sudan konuştukaları birkaç dakikanın ardından Peter, Tony'nin iki gündür laboratuvarda olduğundan ve onun için endişelenmeye başladığından bahsetti.

Konu Mary'nin ilgisini çekmişe benziyordu.

"O hep böyleydi." dedi alaycı bir tavırla. "Laboratuvarına kapanır ve günlerce çıkmazdı. Onu oradan çıkması için sadece ben ikna edebiliyordum. Hatta bir gün-"

Ne yaptığının farkına varmasıyla anında sustu. Hangi ara bu kadar gevşek ağızlı olmuştu ki? Doğru ya, duygu kontrolleri...

"Anne, senden bir şey isteyebilir miyim?" diye sordu Peter.

"Tabiki, bebeğim, ne istersen yaparım." diye cevap verdi Mary oğlunun saçlarına küçük bir öpücük kondurarak.

"Tony'nin yanına gidebilir miyiz? İkimiz de"

"Seni bilemem ama beni orada istemeyeceginden eminim" diye cevap verdi Mary.

Fakat Peter kararlıydı. Annesini o laboratuvara gitmeye ikna edecekti.

On beş dakikanın ardından Mary daha fazla Peter'ın yavru köpek bakışlarına ve duygu sömürülerine dayanamayıp laboratuvara gitmeyi kabul etti.

İkisi laboratuvara inince oradaki karmaşayı görüp endişeyle içeri girdiler.

Etraf darmadağın olmuştu. Her şey yerdeydi ve yerde bir sürü kağıt vardı. Görünüşe göre Mary'nin hastalığı içindi.

Tony yerde oturmuş yanında üç bitmiş içki şişesi varken kendiside parçalanmış elini sarıyordu. Peter aceleyle Tony'nin yanına gidip eline baktı. Mary ise donup kalmıştı.

Tony Peter'ı görünce gülümseyip ona baktı.

"Hey Pete burada ne yapıyorsun?"

Peter sinirle Tony'e döndü.

"Bu halin ne? Delirdin mi sen! iki gündür kendini buraya kapattın ve etrafı dağıtıp içki mi içiyorsun?!"

"Bilmiyorum"

Mary ikisinin yanına gelip Peter'a sakin olmasını söyledi. Peter ayağa kalkıp etrafı toparlamaya başladı.

Kadın Tony'i ayağa kaldırıp sandalyeye oturttu.

"Neden kendine bunu yapıyorsun?"

"Peki ya sen?"

"Ne?"

"Sen bana neden bunu yaptın ben seni bu kadar severken sen neden beni terk ettin?"

Peter her ne kadar onları dinlemiyor gibi davransada babasının duygularını öğrenmek için çaktırmadan dinliyordu. Yani o çaktırmadığını sanıyordu. Tabiki Mary'nin gözünden bir şey kaçmamıştı.

"Artık bunlar geçmişte kaldı bu konuyu kapatalım"

"Seni seviyorum"

"Ne?!"

"Duydun işte seni hala seviyorum. Canım yanıyor, Mary. Ben seni kurtarmak için bir yol bulamadığım her gün dibe batıyormuş gibi hissediyorum"

"Stark, muhtemelen sarhoş olduğun için beni Pepper'la karıştırıyorsun. Ben Pepper değilim." dedi Mary. Tüm o sevgi sözlerini Pepper için söylediğini sanıyordu.

"Hayır, senin Pepper olmadığını biliyorum. Onu gerçekten sevmiştim ama hiçbir zaman senin gözlerine bakarken hissettiğim şeyleri hissetmedim.

Ben sana her baktığımda kalbim bir ritmini kaçırıyor Mary."

Mary ise Tony'nin kolunu omzuna atarak onu ayağa kaldırmaya çalışırken "sarhoşsun ve ne dediğinden haberin bile yok. Ben eski Mary degilim, unuttun mu?" diye mırıldandı.

Tony'yi kenara dayanmış siyah deri koltuğa bıraktıktan sonra ilkyardım kitini getirerek önce elindeki cam parçalarını temizledi, daha sonra yarayı dezenfekte ederek sargı beziyle sardı. Eskisinden daha iyi görünüyordu.

Tony'nin iyi olduğundan emin olduktan sonra cam parçalarını toplamaya çalışan Peter'ı engelleyerek kendisi toplamaya başladı.

"Biliyor musun anne, aslında çok uyumlu bir aile olabilirmiş." diye fısıldadı Peter. Hayali bile çok güzeldi.

Mary Peter'ın yüzüne bakıp "Özür dilerim." diye mırıldandı. "Özür dilerim, haklısın belki güzel bir aile olabilirdik, ama ben bunu mahvettim."

Peter annesinin kötü hissettiğini görünce dayanamayıp ona sarıldı "Belki bu sefer aile olabiliriz" dedi

Tony onların yanına gidip ikisinede sarıldı. Peter Tony'e geri sarılırken Mary'nin vücudu kasılmıştı ama bir süre sonra başını Peter'ın omzuna koyup kokusunu içine çekti.

Onu o kadar çok özlemişti ki kendi hatası yüzünden hem oğlunun hem de sevdiği adamın acı çekmesine sebep olmuştu.

Tam o sırada içeri elindeki deney tüpünü havada sallayarak "Buldum Tony, buldum!" diye bağıran Bruce girdi.

Üçünün birbirine sarılmış olduğunu görünce bu mutlu aile tablosunu bozmak istemediği için dışarı çıkmaya hazırlanıyordu ki Mary kendisini toparlayarak ayağa kalktı.

"Ne buldun, Bruce? Sence işe yarayacak mı?"

"Emin değilim, ama bir çeşit panzehir görevi görecegine inanıyorum. Başarılı olma ihtimali %67 istersen çalışmalara yeniden başlayabilirim."

Mary olumsuz anlamda kafasını salladı. "Gerek yok, bunu kullanabiliriz."

Tony heyecanla ayağa kalktı.
Tabi birden ayağa kalkınca dengesini kaybetmişti ama Peter düşmemesi için onu tuttu.

"Bu harika"

Tony Bruce'un yanına gidip ona sarıldı .

"Teşekkürler dostum"

"Teşekkür etmene gerek yok sen benim için o kadar çok şey yaptın ki sonunda senin için bir şey yapabildiğim için mutluyum"

YEARNING [irondad story]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin