Abi-Kardeş

15 1 0
                                    

Akşam eve geldiğimde saat 2'ye geliyordu ve Kuzey ABİMİ evde televizyon seyrederken bulmayı beklemiyordum. Gidip yanındaki koltuklardan birine oturdum ve boş gözlerle televizyona bakmaya başladım. Bir ara bana baktığını hissetsemde dönüp bakmadım. Uğraşacak halde değildim.

-İçki mi kokuyorsun sen?

Kafamı yasladığım yerden kaldırmadan gözlerimi ona çevirdim ve sonra tekrar televizyona döndüm.

-Ne olmuş yani?

-Ne demek ne olmuş?

-Kural 7. Arkadaşlarım, takıldıklarım ve yaptıklarım seni zerre kadar ilgilendirmiyor.

Kızdığını fark etmiştim ama yine de dönüp bakmadım. Kendi koymuştu bu kuralları. Şimdi bu yaptığı çok saçmaydı.

-O kurallar iptal.

-Ne!?

İşte şimdi istemsizce ona dönmüştüm. Ne diyordu şimdi bu. Dengesiz malın tekiydi ve bu sinirimi bozmaya başlamıştı.

-Ben seni sadece babamın parası için bize yaranan bir sürtük sanıyordum.

-Sağol ya.

-Ama anlattıkların... Belki de gerçekten abi kardeş olabiliriz.

-Senin gibi bir abi. Allah yazdıysa bozsun.

Oturduğu koltuğa iyice yayılarak vücudunu bana döndürdü ve sırıtarak konuşmaya başladı.

-Bence bir denemelisin, beni herkes sever.

-Bana acımanı istemiyorum. Ya da sevgili babanın isteğiyle iyi davranmanı.

-İkiside değil. Sadece sana bir şans vereceğim ama gözümde üstünde olacak. Zorlama yok işine gelirse.

Tam kalsın diyecekken babamın lafları beynimde yankılandı. "Kuzey Ender'in varisi. Onu da alt etmelisin." Benim ki artık ayıya dayı demeyi bile geçmişti. Bir ayıya baba, bir ayıya da abi diyecektim.

-İyi tamam. Haklı olabilirsin.

Kafasını aşağı yukarı salladı ve beni onayladı. Alt dudağını dişlerken kaşları çatıldı ve televizyonu kapattı. Bende tıpkı onun ki gibi kaşlarımı çattım ve ona döndüm. Eliyle yanındaki koltuğu işaret etti. Ben gözlerimi devirirken vuruşu sertleşti ve isteksizce kalkıp yanına oturdum.

-Hala şüphelerim var. Seninle sohbet edeceğiz ve birbirimize güvenmeye çalışacağız. Tamam mı?

Sana bokum kadar güvenmiyorum ama senin bana güvenmen lazım. O yüzden...

-Tamam.

-İyi. Ben başlıyorum. Kaç yaşındasın?

-20.

-Düşündüğümden de küçükmüşsün.

-Yok canım. Sen?

-24. Birol seni ne zaman evlat edindi?

-Bundan sanane peki?

Gözlerini devirdi ve koltuğun baş kısımlarını kollarını uzatarak bacak bacak üstüne attı. Şuan onun yanında biraz çocuksu duruyordum doğru. Ama sadece biraz.

-Madem abinim. Her şeyini bilmeliyim.

-Peki "abi" demek zorunda mıyım?

-Evet.

-7 yaşımda abi.

-Neden sen?

-Çok güzel çiğ köfte yaptığım için.

KARA TOPRAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin