2.
Uyandığımda hava uyuduğumdaki aydınlık halinin yerine kendini zifiri karanlığa bırakmıştı.Hava o kadar sıcaktıki incecik pikenin altında bile terlemiştim ve saçlarım enseme yapışmıştı.Pikeyi yavaş bir hamleyle kenara itip ayaklarımı yataktan aşşağıya sarkıttım komidinin üstünde duran telefonumun orta tuşuna tıkladım ve saati kontrol ettim saat 12:45 ti Tanrııım yani ben yaklaşık 11 saattir uyuyormuydum?Yaz uykusuna yatmış olmalıyım.Bedenimi örten ince ter tabakası ne kadarda duş alma isteği uyandırsada bu saatte anne ve babamın uyuduğunu ve su sesinin onları rahatsız edeceğini idrak edebiliyordum.Yavaşca yataktan kalkarken bu karanlıkta ışığı buluncaya kadar düşmemek için Tanrıya dualarımı sunuyordum.Nihayetki bi sakatlık geçirmeden ışığı açabildiğimde üzerine ışık tutulmuş tavşan gibi gözlerimi kırpıştırmaya başladım.Gözlerim aydınlığa alıştığında uyku sersemliğiyle boşboş odaya bakınmaya başladım karnımdan gelen garip seslerle bana acıktığım haberini veren alarmın çaldığını anlamıştım.Ağır adımlarla ses çıkarmamaya özen göstererek odadan çıkışımı yaptığımda mutfağa doğru ilerledim ışığı açtığımdan ocağın üstünde duran iki tencere dikkatimi çekmişti kapaklarını açıp baktığımda birinde pirinç pilavı diğerinde ise annemin büyük bir özen göstererek yaptığı belli olan tavuk sote vardı muhtemelen akşam yemeği yemişlerdi fakat çok fazla yorgun olduğumu onlarda bildiği için uyandırmaya kıyamadıklarını düşündüm.Bu düşünce dudaklarımın hafifçe yukarı kıvrılmasına sebep olurken az önce açtığım kapaklarını tekrar tencerelerin üstüne yerleştirdim.Bu saatte bu yemekleri yiyemezdim zaten midemde kaldırmazdı.Dolabı açtığımda babamın gerekli alış-veriş i yapmış olduğunu gördüm.Hemen ince ince dilimlenmiş kaşar peynir ve salamı çıkartırken kuru kuru yiyemiyeceğim düşüncesiyle elma suyunuda yanlarında çıkarttım ve tezgaha koydum.Bu evde çok fazla yabancılık çekmiyordum diğer evimizin aynısıydı resmen.Mikrodalganın üstünde duran ekmek sepetini karıştırdığımda sandviç ekmeyini alıp kendime küçük bir sandviç yaptım dolapları karıştırdığımda annemin eşyaları yerleştirdiğine şükürler ederek halamın bana Almanya'dan getirdiği el yapımı kupaya elma suyunu doldurdum bir elime sandviçi diğerinede kupayı aldım parmak ucuma yükselip çenemle ışığı kapatmak için büyük uğraşlar verirken sonunda kapatabilmiştim.Sessiz adımlarla tekrar odama çıktğımda direk odamdaki geniş balkona çıktım.Küçük masaya sandviçle elma suyumu koyarken sandalyeme rahat bir şekilde yerleştim.Dün rezil olduğum yeni komşumun ışığı yanıyordu demekki uyumamıştı.Her an cama veya balkona çıkabilir diye düşünürken sandviçimden korkak bir ısırık aldım üstüne elma suyumu içerken gözümü tekrar kaldır- NE!?!? Tanrım sen yardımcım ol röntgenci damgası yediğim çocuk ve rezil olduğum yeni komşum Merih'miydi.Bu kadar iğrenç bir tesadüf olamaz heralde7 Mayıs 2011 (13 Yaşındayken)
"Hadi Duru bizede okut şu ergen yazılarını" diyen Tuğçeye herkes kahkahalarla gülmüştü.Okulda inek damgası yiyen bir kızdım sürekli Gamze ve Merih benimle dalga geçiyordu.Lanet olası egoistin tekiydi ikiside.Üstüne üstlük çıkıyolardı ne diyim tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş resmen.
"Hadi ama Duru ne var bunda bu kadar utanacak bir rahibenin günlüğünde gülünç ne yazabilirki"
diye tekrar aşağılayınca Merih beni dayanamadım ve hıçkırarak lavaboya koşmaya başladım kalabalığın arasında lavaboya gitmeye çalışırken Merih ve Tuğçeninde o aşağılayıcı kahkahalarını tekrar duymuştum.Bu utanç vericiydi hemde sizi bu kadar aşşağılayan kişi sevdiğiniz çocuksa kan yanaklaruma hücum ederken çoktan tuvalete varıp kendimi bir kabine tıkamıştım bile.2. BÖLÜMÜ HEMEN PAYLAŞMAK İSTEDİM BELKİ İLGİNİZİ ÇEKER DİYE ŞANS VERİP OKUYANLARA TEKRAR TEŞEKKÜRLER.:)))

ŞİMDİ OKUDUĞUN
➰ YILLAR SONRA ➰
Teen FictionYıllar sonraki karşılaşma.Pembe hayatına düşen siyah leke.Bu ikilinin aşkı bütün olanlara rağmen devam edebilirmi sizce?