İlk defa yanmıyordu canım, daha öncede üzülmüştüm, mutsuz olmuştum, ağlamıştım. Ama şimdi acımı hissediyorum vücudumun her zerresinde. Nefesim kesiliyor ilk defa. Korktuğum her cümle karşısında acizleşip dökülüyor gözlerimden yaşlar. Engel olamıyorum. Kolumu kaldırcak gücü bulamazken kendimde, saatlerce ağlayacak gücü nasıl buluyorum bilmiyorum.Peşimden gelmemişti Merih oysa gelip bağırmasını,neden böyle bişey yaptığımı,hesap sormasını isterdim.Nasıl alacaktım gönlünü?Neden bu kadar burkulmuş hissediyordumki,neyimdiki o benim gelip burda saatlerce ağlamıştım.Sinemde bugün başka kulübede arkadaşında kalıyordu.Yanlızdım işte.Yapayalnız.Kalbim şu sıralar bir sonbahar. sanki zorlu bir kışa hazırlanıyor. hiçbir mevsimin yaşayamadığı bir hüzün mevsimini andırıyor kendi içinde. aslında hüzünle yaşamayı bilmeli insan kalbi hüzüne alışmalı alışmalı ki her sonbaharda yapraklar dökülürken durup izleyebilmeli.Ne olmuştu bana böyle?Neden böyle hissediyordum?Merih'e karşı kopamayan bazı duygularım mı vardı?Hala ona karşı bişeylermi hissediyordum?Kabullenemesemde öyleydi.Anlamıştım artık.Yoksa böyle terk edilmiş gibi hissetmezdim.Tüm bunları düşünürken burdaki diğer gaddara göre çok daha sevimli ve anlayışlı görevli içeri girdi.Sanırım adı Yoncaydı.
"Duru iyimisin tatlım?Arkadaşlarının yanından bianda kalktığını gördüm 2 saate yakındırda odadan çıkmadığın için merak ettim?"
"Ah evet iyiyim iyiyim"dedim burnumu çekerken bir damla daha düştü yanaklarımdan şakaklarıma doğru.
"Pek öyle gözükmüyorsun.Rahatsız gibisin.Eve gitmek istermisin?"
Böyle birşeyin mümkün olduğunu bilmiyordum ve bence gitmek en iyisiydi."Bu mümkünmü?"
"Tabiki senin için birşeyler yapabilirim"dediğinde kırgınca gerçekçi olduğuna inanarak gülümsedim.
"Teşekkür ederim"
"Hadi hazırlan zaten saat zaten 4 ve 6 gibi servisler yola koyulacak." dediğinde zaman kaybetmeden hemen kıyafetlerimi toparlamaya başladım.Üzgünüm Merih.
...Saatler Sonra...
Servis ana caddede bırakmıştı beni.Yürüyerek gelmiştim.Serviste biraz uyumuştum ama yinede çok yorgundum.Kendimi yatağın üstüne attığım gibi göz kapaklarım kendini bıraktı.
...Merih'in Anlatımından...
Sabahtan beri gelene geçene Duruyu soruyordum.Nerede bu salak kız.Görevli kadına doğru yürümeye başladım.Yanına gelir gelmez konuştum.Sesimdeki telaşı gizliyemediğime eminim.
"Merhaba Duruyu sabahtan beri bulamıyorum acaba başıma birşey gelmiş olabilirmi ormanda fala-"
"Duru gitti"
"Nereye gitti?"
"Bu sabahki ilk servisle istanbula"
der demez gözlerim ve ağızım uyum içinde bir anda açılı verdi.Hemen odaya geçip eşyalarımı toplamaya başladım.İlk servisle beraber yola koyuldum....Duru'nun Anlatımından...
Kapının hayvan gibi çalınmasıyla gözlerimi araladım.Herşey biranda netleşince yavaşça doğruldum yerimde.Ağır adımlarla alt kata indim.Karanlığa alışmış biranda ışığa geçtiği için kısılan gözlerimle beraber kapıyı açtım.Gözlerim sonuna kadar açılınca hızlı bir şekilde kapıyı kapatıyordumki buna çok klişe bir durum olarak bir ayak engel oldu.
"Merih gidermisin şimdi konuşmak istemiyorum"
"Fikrini sormadım"deyip kapıyı hızlıca sonuna kadar açtı biraz sendelesemde çaktırmamaya çalıştım.
"Neden yaptın bunu!" diye bağırmasıyla vücudumda bir şok dalgası yayıldı.
"Ne-neyi?" diye sordum bilmemezlikten gelerek.Ne kadar oyalarsam o kadar iyi.
"Bilmemezlikten gelme Duru!Neden bunu yapıyorsun herşeyi bozuyorsun!Pars'ı öpen sensin ama orayı terk edende sensin!Anlamıyorum artık seni,anlıyamıyorum!!"
"Hah haksız oldumumu düşünüyorsun!Tamam öptüm hatalıyım ama yanıma bile gelmedin saatlerçe ne yaptığımı öğrenmek istermisin?SADECE AĞLADIM!!En sonunda o görevli gelip bana acıdı!Gönderebileceğini söyledi ve bende kabul ettim!!"
"Haber verebilirdin!" diye bağırdı biranda.
"Beni umursamıyorsun bile aptal!"
"Asıl sensin aptal.Duru ben seni..." Odayı dolduran melodik ses ve ardından Merihin ağzından savrulan bir küfür.Kim olduna bakmadan telefonu açtım.Daha "alo" demeden ağlayarak konuşan Ahsenin sesini duydum.
"Duru-hıh-sana ihtiyacım-hıh-var"
"Ahsen noldu güzelim sakin ol hemen geliyorum ben nerdesin"
"Evdeyim kimsede yok" derdemez telefonu kapattım ve telaşlı bir şekilde Merihe döndüm
"Be-benim gitmem gerek Ahsene ne oldu bilmiyorum ama çok kötü ağlıyo"telefonumu cebime sıkıştırıp koşturarak aşağıya indim.Ayakkabıladımı ayağıma geçirip dışarı attım kendimi.
"Gel benimle arabayla gidelim taksi bulamazsın şimdi"Kızgındım ona ama şuan Ahsen söz konusuydu ve biran önce yanına gitmek istiyordum.
Yol boyunca hiç konuşmamıştık.Tarif ettiğim şekilde evin önüne gelir gelmez hızla aşağı indim.Duvarda asılı kuş figürünün arkasında her zaman yedek bir anahtar olurdu.Bakmam başarıyla sonuçlanınca hemen kapıyı açıp eve girdim.Yukardan ağlama ve hıçkırık sesleri geliyordu koşarak çıkıp kapıyı açtığımda beni yatağının üstünde halsiz ve gözleri kan çanağına dönmüş heryeri peçetelerle doldurmuş bi Ahsen beklemediğim açıktı.Hemen yanına oturup yüzünü avuçlarımın arasına aldım
"Noldunu anlat bitanem"
"Do-doğukanla bi-bi süredir konuşu-şuyoduk fakat onu barda başka kızla öpüşürken gö-gördüm"
3 Saate yakındır odada Ahsenle dertleşiyorduk.Merih ise beni bırakacanı söyleyip 3 saatten beri aşağıda televizyon izliyordu.Ahsenle vedalaşıp aşağıya indim.
"Gidebiliriz"dediğimde başını onaylarcasına sallayıp yanındaki kumandayla televizyonu kapattı.Ah tabikide her erkek gibi futbol programı izliyo demek isterdm fakat salak yemek programı izliyodu gördüğüm kadarıylada pasta tarifi veriyolardı.Salak bu çocuk vallaha mal.
Oh sonunda evime vardım lan.Evim evim güzel evim şarkısını biraz mırıldanıp kendimi yatağa attım.Tam uyucaktımki.Çalan kapıyla lanetler savurarak aşağı indim.Kapıyı açtığımda baya bir şaşırmıştım.Ben böyle salak bi insan tanımadım ya.
UZUN BİR ARADAN SONRA YENİ BÖLÜM GELDİ.RİCA EDİYORUM OKUDUĞUNUZ BÖLÜMLERE VOTE UNUTMAYIN SONUÇTA BENDE BİR EMEK HARCIYORUM.NEYSE SİZİ SEVİYORUM ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
➰ YILLAR SONRA ➰
Fiksi RemajaYıllar sonraki karşılaşma.Pembe hayatına düşen siyah leke.Bu ikilinin aşkı bütün olanlara rağmen devam edebilirmi sizce?