Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"I don't know what you do It's unbelievable"
Alissa karşısında küstah küstah sırıtan adama sinirlenmeden kendini alamadı.
Çantasını sertçe tezgaha attı ve adama yavaş yavaş yaklaştı. Topuklularının çıkardığı ses dışında evde ses yoktu.
Tony kızın üstündeki elbiseyi incelerken Alissa tony'nin gözüne dokundu. İnleyen Tony kadının elini uzaklaştırdı.
"Ne yapıyorsun!" ayağa kalktı ve bardağı sehpaya bıraktı.
"Pis dayak yemişsin" Alissa adamı yerine geri oturttu ve banyoya yöneldi.
Giderken söyleniyordu.
"Yediğin yumruğun morluğu fondöten ile kapanmaz" Tony güldü.
"Çok dayak yedin herhalde" Alissa elinde tuttuğu ilk yardım çantasını adamın suratına geçirmek istedi ama kendini tuttu.
"Ne yaşadığımı bilmiyorsun Stark"
Pamuğu gözüne bastırdığı zaman Tony tekrar tısladı. Alissa yandaki koltuktan ona uzanamıyordu.
Tony'nin oturduğu koltuğa yaklaştı ve koltuğun ucuna oturdu.
"Yanıma oturmak için bahane arıyorsun değil mi?" Tony yine o egolu suratı ile kadına bakıyordu.
Alissa, pamuğu daha çok bastırdı ve Tony inlerken güldü.
"Ben adamı böyle inletirim işte" Tony gülmesini durdurup kadına baktı. Alissa dediği şeyin farkına varınca utandı.
Tony'nin küstah tavırları onuda küstah yapıyordu.
"Böyle kelimeler sana yakışmıyor Anderson"
Alissa sessiz kaldı ve pamuğu çekerken bakışlarını tony'e çevirdi. Tony gözlerini ayırmadan ona bakıyordu.
İkisi gözlerini kaçırmadan birbirlerine bakmaya devam ettiler. Tony geriye yaslandı ve kızı kendine çekti.
Alissa onun dudaklarına uzandı. Tony karşılık olarak uzandığı sırada kapı çaldı. Yerinden sıçrayan kız sanki büyünün etkisinden çıkmış gibi hızla geri çekildi.
Kapıya yürürken stark'a buraya neden geldiğini sormayı aklına kazıdı. Kapıda duran Natasha genişçe gülümsedi.
Elinde içki şişesi vardı.
"Natasha!" Alissa içeride duran tony'e mesaj göndermek için yüksek sesle konuşuyordu.
"Selam!" kız içeri geçmek için arkadaşını itti. Alissa gergin bir şekilde ellerini yumruk yaptı.
Natasha içeri adımları ve salona girdi. Alissa hemen onun arkasındaydı. Kız içkiyi mutfak masasına bıraktı.
İçeride kimse yoktu. Alissa derin bir nefes aldı.
İçeriden gelen gürültü ile kız nefesini tuttu. Natasha anında oraya döndü.
"O neydi?" Alissa aklına gelen köpeği ile neşelendi.
"Lex!" adını duyan köpek içeri koştu. Natasha onun siyah tüylerini okşamak için eğildi.
"Aslında çok uygunsuz bir zamanda geldin" Alissa direkt ima etmeye çalıştı.
Nastaha başını kaldırdı ve gülümsedi.
"Üzgünüm, sadece steve ile olan buluşmanızı merak ettim"
Alissa yüzünü buruşturdu. Stark bunu duymuştu. Natasha arkadaşına sarıldı ve çıkışa yöneldi.
Bir kaç bir şeyler daha söyledi ama kız onu duymuyordu. Kapı kapanma sesinin ardından içeri tekrar Tony girdi.
"Neden söylemedin?" sesi sertti. Alissa köpeği tekrar içeri gönderdi.
Tony'nin yüzüne bakmak istemiyordu. Sonuçta o kimdi ki?
"Sana hesap vermek zorunda değilim"
Tony güldü ama sessiz kaldı. Çünkü o da bunu biliyordu. İkisi birbiri için hiç bir şey ifade etmiyordu.
Tony yavaşça çıkışa yöneldi ama Alissa onu kolundan tuttu. Tony başını çevirmedi.
"Neden geldin?" Alissa karşıya bakıyordu.
"Sana bir şey vermek istemiştim ama artık önemi kalmadı"
Alissa'nın telefonu titrediği an Tony evden çıktı. Kız telefonunu açarken koltuğa çöktü.
