Bir Tas Çorba

2.9K 144 29
                                    


Keyifli okumalar 🌿

***************************

Sabahın erken saatlerinde uyanıp yatağını düzeltti  Aliye. Erkenden evin tüm işini de bitirmişti. Odasında bir sağa bir sola giderken aklında sadece yeni gelen komutan vardı. Annesi onun evden çıkmasını yasakladığı için dışarı çıkarmıyordu.
Ama deli gibi görmek istiyordu hayranı olduğu o güzel çehreyi. Geceleri güzel rüyalar süslüyordu uykusunu. İşte bu yüzden rüyada değil gerçekte de görmek istiyordu Kılıç’ı

Pencere tarafına gidip perdeyi araladı ve hava almak için pencereyi açtı.

Temiz havayı solurken çiçeklerini sevdi bir süre.

“ Senin kardeşin Komutanda. Acaba benim seni sevdiğim gibi seviyor mu ona verdiğim çiçeği. İnşallah seviyordur.” Göz devirip etrafı seyretmeye başladı. Canı inanılmaz sıkılıyordu evde.

“ Kızım haydi yemek yiyeceğiz,” diye bağıran ninesini duyunca hemen pencereyi kapatıp mutfağa koştu.

“ Off nine lütfen anneme bir şey de. Ben evde çok sıkılıyorum. Dışarı çıkmak istiyorum” Kadın onu duymuyor gibi davranarak ekmeği kırdı sofraya.
Mutfağa giren annesine döndü bu kez.

“Anne boğazıma bir şey gelip durdu. Nefes alamıyorum, lütfen izin ver, söz uzaklaşmam çok fazla.” Kadın kaşını kaldırıp süzdü onu.

“Tamam sadece buralarda ve çeşme başına gidebilirsin, dağlara falan gitmek yok.” Aliye hemen ayaklanıp annesine sarıldı. “Annem benim. Tamamdır gelirim iki saate.”

Koşarak montunu avuçladı Aliye. Ayakkabılarını giyip dışarı attı kendini. Bağlı kuzusuna bakıp göz devirdi.

“Bakma öyle... Senin yüzünden oldu bunlar. Hem sen dışarıdasın...” Kuzusunu sevip montunu geçirdi üstüne.

Çeşmeye doğru ilerleyip tanıdık yüzleri görünce gülümsedi.

“ Selamünaleyküm,” diyerek diye selam verdi her tanıdığına.

“Oo Aliye nerelerdesin?”
Kahvehane önümden geçerken Rüstem açmadı gördü onu. Gülümseyip el salladı Aliye.

“Biraz hastaydım Rüstem amca "

“ Gel bir ıhlamur vereyim kızım iç ,” Deyince Aliye başını olumsuzca salladı.

“Aliye çeşmeye gidiyoruz gelecek misin? " diyerek bağıran Emineye doğru döndü bu kez.

" Hoşçakalın Rüstem amca "diyerek arkadaşına doğru yürüdü

“ Annemden zor izin aldım. Sen bunları taşıyabilecek misin ” diyerek kahkaha attı. Emine de gülümseyip Aliyenin peşine takıldı. Aliye çeşmeye gelip çeşme yanında kıyafet yıkayan teyzelere baktı." kolay gelsin diyerek bir taşın üstüne oturdu." sağ olasın kızım... Çok sağol. " diyen teyzelere gülümseyip arkadaşının su dolduruşunu seyretti. Tam o sırada Jandarma arabaları çarptı gözüne.

“Ben geliyorum birazdan ,” diyerek arabaya doğru koşmaya başladı. Askerler etrafı kolaçan ederken Mesut çavuş bir evden çıkıyordu.

“Mesut abi,” Mesut ona el sallayıp nefes nefese koşan bedene baktı.

“Yandık desene,” diyerek sırıtmaya başladı. Elindeki kağıdı askere verip Aliyeye ilerledi.

“ Mesut abi napıyorsun burada?”

Mesut dizlerini tutmuş soluklanan bedene gülümseyip evi gösterdi.

“ Bir ihbar aldık onun için köyü kontrol ediyoruz,”

KOMANDO Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin