Kehribar

3.3K 168 22
                                    


Keyifli okumalar 🍀
***************************
Sabahın erken saatlerinde üzerini giyinip dışarı çıktı Aliye. Küçük kuzusunu alıp onunla dolaşmaya başladı.

Annesi kahvaltıyı hazırlarken o elindeki biberonla kuzuya süt veriyordu.

"Benekli, sence komutan bizi sevmedi mi? Hem biz ona bir şey yapmadık ki?" Diye geceden beri aklına takılan soruyu soruyordu ona melül melül bakan kuzuya.

" Dün ona deli dediğim için kırılmış olabilir hemen gidelim gönlünü alalım." Hayvanı bağlayıp aceleyle annesinin yanına gitti. Kahvaltısını yapıp montunu giydi. Güneş yeni yeni çıkarken o kuzusunu alıp karakola yürüdü.

" Sende gördüm mü gözlerini? Çok güzeller acaba renkleri ne? dedemin tesbihideki boncuklara benziyorlar. "Gülüşünü saklamak için yine ağzını örttü.

" O benim gözlerimi beğendi mi acaba? Herkes beğenir ama o hiç bakmadı ki düzgün. "

Aliye sabahın soğuğunu yiyerek karakola vardığında ortalıkta bir kaç askerden başka asker görmedi. Dedesi onu burada görse kızardı.

Kapıyı görecek şekilde oturup kucağındaki kuzuya sarıldı.
Üşüyen burnu akmaya başlayınca ayaklandı ve kapıya yürüdü.

" Günaydın abi, komutan içeride mi?" diye sordu.

"Günaydın abisi, bence sen komutanın gözüne gözükme bir kaç gün." Asker dün olanları bildiği için diyordu bunu.

" Ama ben görmek istiyorum. Çağırsan gelmez mi?"

Gözleri merakla parlarken asker gülümsedi.

" Sabahın köründe bunun için mi geldin sen , bence eve git, Kılıç komutan çok kızgın bu aralar. " Aliye gözlerini devirip tekrar taşın üstüne oturdu.

Yeni gelen komutanla alakalı çok şeyi merak ediyordu. Bunları öğrenmek istiyordu ama iki laf edemiyordu çünkü onun yanında kalbi olduğundan daha hızlı atıyordu.

Gece yatarken her zaman sabah yapacaklarını düşünen genç kız , kaç gündür tek düşündüğü şey yeni gelen komutanın görüntüsü ve sesiydi.
" Al bir sıcak çay iç, için ısınsın," asker ona bardağı uzattığı anda minnetle kavradı, gerçekten üşümüştü.

"Çok sağol abi," deyip gülümsedi, asker kuzuyu sevip yerine döndü.

Öylece orada uzun uzun oturdu Aliye, gözleri kaymaya başlamıştı soğuktan.

Lojmandan karakola doğru yürüyen bedeni görünce kapanmaya çalışan gözleri aniden büyük bir heyecanla açıldı ve ayaklandı... Kuzusu kucağından kaçarken o elini kaldırıp

"Komutan!" diye bağırdı. Komutan üzerini düzelterek yürümeye devam ederken Aliye'ye kaşlarını çattı.

"Heey! Komutan buraya baksana," diye elini kaldırıp sallamaya başladı.

" Neden bakmıyorsun?" gözlerini devirip ona doğru koşan kuzusuna baktı.

"Benekli içeri girmek yasak. Buraya gel." Aliye kapının üstünde ona bakan Kılıçla karşılaşınca yutkundu. Elini sallayıp gözlerini kapatan saçını kulağından arkaya yatırdı.
"Kuzumu bana getirir misin komutan,"

Komutan bahçenin otlarında takılan benekli kuzuya bakıp tekrar Aliye'ye çevirdi kızgın yüzünü.

"Abi içeriye girmek istiyorum," deyip önündeki bariyere tutundu.

" Salih, bırak gelsin. " Kapı açıldığı anda koşarak küçük kuzuyu kucağına aldı.

" Annecim neden kaçıyorsun. Kalbim kırılıyor bak, çıt, "diyerek kahkaha attı Aliyr. Gözleri tekrar kapının üstüne değince komutanı göremedi. Usulca içeri girdi.

KOMANDO Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin