0.3

1.5K 148 43
                                    

Bir anda, ağaçtan gelen çıtırdama sesleri ile beraber gözlerimi büyüterek başımı kaldırdım. Lan ağaç kırılıyo-

Kırıldı...

Bedenim tabiri caizse bok gibi yere yapışmıştı. "Götüm de kırıldı sanırım" Yüzüm buruşurken yüz üstü dönerek ayağa kalkmaya çalıştım.

Hemen önümde, sert bir şekilde yere çarpan patiler belirdi. Benim düşmemle beraber yere inmişti. Korku bir anda bedenimi sardı.

Yerden kalkacak iken hafif bir ağırlık bedenimi kapattı. Üzerime atılan hırka ile, elimle yüzüme düşen kısmını kaldırarak kafamı kaldırdım.

Kim atmıştı lan bunu?

Bakışlarım oturdukları yerden beni izleyen kurtlar arasında gezindi. Neden bu kadar sakin görünüyorlardı?

Ben kendi kendime düşünürken, saçlarımı dağıtarak geçen sıcak nefes tüylerimi diken diken yaptı. Anında başımı çevirerek gri gözler ile karşılaştım.

Bembeyazdı. Aralarında ki tek beyaz kurtta oydu sanırım. Güzeldi ama aynı zamanda korkunç..

Burnu neredeyse yüzümü kaplıyordu. Ellerimi yere koyarak yavaşça geriye doğru süründüm. Aynı zamanda tepkisini ölçüyordum. Geri geri giderken üzerime atılan hırkayı yavaşça giydim. Donmak üzereydim resmen.

Ben geri gittikçe adım adım yaklaşıyordu. Ellerim soğuktan kızarmıştı. Eldivenlerim ne tarafa uçmuştu acaba? Sonunda sırtım yumuşak tüylere çarptı.

Önümdeki kurttan hırlama sesi yükselirken hızlı bir şekilde arkamı dönerek, arkamdaki kurttan uzaklaştım.

Büyük kurt hırladığında oda benden kaçarcasına ayrılmıştı. Bakışlarım korku ile etrafta gezindi. "Kaçacak yerim kalmadı resmen" diye mırıldandım kendi kendime.

Dört tarafım kurtlarla çevriliydi, en kötüsü ise kar yüzünden bütün kıyafetlerim ıslanmıştı. Üşüyordum..

Yem gibi öylece bekliyordum. Ben tepki vermedikçe onlarda hareket etmiyordu.

Gözlerim dolarken ayağa kalktım. Anında bütün kafalar merakla bana döndü. "Şey-" Ney Bora!? Ne saçmalıyorsun?

Saniyeler sonra önümdeki beyaz kurt gözlerimin önünde insana dönüştü. "LAN!" Gözlerim yerinden çıkacak gibi olurken çığlığım ormanda yankılandı.

Arkamı dönüp kaçacak iken önüm kurtlar tarafından kesildi. "Ne oluyor böyle?" diye mırıldandım.

"Arkanı dön" Yabancı, kalın ses kulaklarıma ulaştığında yutkunarak arkamı döndüm. Başım dönüyordu.

Sanırım bayılacaktım..

Rüya falan mı görüyordum acaba? Bakışlarım gri gözleri ararken buz mavisi gözlerle karşılaştım.

Heybetli bedeni öylece gözler önündeydi. Bakışlarımı kaçırdım, bu durumdan çekiniyor gibi durmuyordu.

Bakışlarım tekrar gözlerini bulduğunda altına eşofman tarzı birşey giydiğini fark ettim. Ben burda donuyorum adam çıplak geziyor.

Düşüncelerimi anlamış gibi kısa bir an bedenimde gezdi gözleri. "Yaklaş" dedi bu sefer. Kaşlarım çatılırken, "Sen" dedim ve ekledim cümleme. "Ne tür birşeysin? Ayrıca, neden az önce beni yemeğe çalışan birine yaklaşayım? Bu hiç mantıkl-" Bakışları kararırken dudaklarımı birbirine bastırarak sustum.

"Çok konuşuyorsun ve söylediğin hiçbir şey ciddi değil. Aptal mısın acaba? Diğerlerini de yakalamalıydık, çoktan Yankı birini almıştır." diye mırıldandığını duydum.

Ne diyorsun acaba??

"Adam gelmiş önümde kurttan insana dönüp artist artist konuşuyor. Ardından mantıklı konuşmamı bekliyor, neredeyse ölecektim! Hele şu varya şu kahve rengi olanlar!" diye bağırdım parmağımı açık kavhe olan kurda doğru sallayarak. "Ulan ne oyana buyana sallıyorsunuz beni! Parçalanacaktım!"

Ortam sessizliğe gömülürken başımın ağrısı ile birkaç adım geri gittim. Çok soğuktu, herşey çok tuhaf hissettirmişti..

Bakışlarım mavi gözlü adama döndü. Bana değilde az önceki kahverengi kurda sinirli bir şekilde bakıyordu.

Mavi gözleri beni buldu, beyaz kaşları çatıldı. Büyük adımlarla bana doğru yaklaşmaya başladı. Gözlerimi hafifçe aralayarak yutkunup arkamı döndüm.

Dönmez olaydım! Kurtlar hâlâ burdaydı! Adımlarım sekteye uğradı, hızlı bir şekilde arkamı döndüm.

Bileğime dolanan sıcak parmaklar ile şaşkın bakışlarımı mavi gözlere çıkardım. Boyu neredeyse iki katımdı. Yüzüne bakmak için kafamı kaldırmam gerekiyordu. Elimi çekmeye çalıştım ama bırakmadı.

Elimi kaldırarak kaybolan eldivenlerimden birini parmaklarımdan geçirdi. Ağzım şaşkınlıkla hafifçe aralandı. "Alık alık bakma, artık sürünün bir parçasısın." dedi ikinci eldiveni de diğer elime takarken.

"Ne sürüsü, rüya görüyorum galiba?" dedim kendi kendime. Ben mi yanlış anladım bilmem ama, sanırım yüzünde ufak bir gülümseme belirmişti.

Başını eğerek yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Benim sürüm, Ateş'in bölgesi. Artık sende Ateş'in sürüsüne aitsin." diye mırıldandı.

Anlamadığım için mal mal yüzüne bakıyordum. Ben olayı çözmeye çalışırken bir anda bedenimi omzuna atarak yürümeye başlamıştı.

Onun yürümesi ile kurtlar koşmaya başlamıştı. Şaşkınlığımı üzerimden atarak bağırmaya başladım. "Ne saçmalık dönüyor burda! İndir lan beni! Aloo! Bırak beni! Duymuyor musun!? Kime diyorum! Ne sürüsü?! Ne bölgesi?! Ateş kim?"...

• Blturtam olarak iyi okumalar dileriz!!

Bora olarak düşündüm? Aslında iki tane hoşuma giden vardı ama bu daha çok Bora'yı anımsattı!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bora olarak düşündüm? Aslında iki tane hoşuma giden vardı ama bu daha çok Bora'yı anımsattı!

• Karakterleri manga tarzı kullanmayı seviyorum umarım sorun olmaz!

• Sağlıklı kalın aşklar!

Okunma sayısı 400 olduğunda yeni bölüm gelecektir!

Yeni kurgum 'Derin soğuk'a ufak bir şans verirseniz sevinirim!

Ig/blturtam

Yüz Karası Kış | Omegaverse -2- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin