My Bunny ~ Taekook

Evlilik Teklifi

Alçım çıkar çıkmaz Taehyung bana bir süpriz hazırladığını söyleyip hazırlanıp aşağı inememi söyledi. Üstüme sade bir gömlek, altım ise mavi bir kot pantolon giymiştim. Gömleği içine sokup belime siyah bir kemer taktım. Kot pantolonun dizleri kompile açıktı.

Aşağı indiğimde beni süzen Taehyung'un yanınw gidip yanağını öptüm "Bana ne süprizi hazırladın" Ellerimi sıkıca tutup yavaşça beni süzdü. "B-burda değil güzelim"

Dışarı çıkarıp arabaya bindirdi ve hemen arabayı çalıştırıp harekete geçti. Eli diz kapağımda gezerken yavaşça bacak arama doğru kayan elini gözlerimle takip ettim. Sıkıca bacak içini sıkıp bıraktı ve okşamaya devam etti.

...

Güzel bir mekanda yemeğe gelmiştik. Taehyung çok tedirgindi ve birşey saklıyodu. Daha fazla sürmeden elimden tutup ayağa kaldırdı ve önümde diz çöktü.

"Güzel tavşanım. Minik bir aile olduğumuzu biliyosun. Ne dersin bunu bir işaret ile, bir iz ile mühürleyelim. Evlenelim. Güzelim benimle evlenir misin"

Yavaşça karşısına çöküp dudağına uzun bir öpücük bıraktım "Evet, sonsuza kadar evet Taehyung" Sıkıca sarılıp göz yaşlarımı sildim. Elindeki yüzük kutusuna bakarken benimle ayağa anı bir şekilde kalkan Taehyung yüzünden çığlık atmıştım.

Yüzük kutusunu masaya bırakıp benimle dönmeye başladığında kollarımı sıkıca boynuna dolayıp kafamı geriye attım. Kahkahalarımız gittikçe artarken Taehyung durup dinlendi. Gerçekten başımız dönmüştü.

Kafamı boynuna koyup parmağımı adem elmasında gezdirdim. "Güzelim... Gel yüzümüzü takalım" Masadan aldığı yüzük kutusundaki ince alyansı yüzük parmağıma takıp üst üste öpücükler bıraktı. Sonra kendi yüzüğünü takıp benimle birlikte yemekleri yemeden hemen mekandan çıktı.

"Ama parasını ödemedin Tete..." Kucağındaki bedenle tüm hızlıyla koşarken soruma hemen cevap verdi "Adamlar öder parasını sen dert etme"

Deniz manzarası olan bir yerde yemek yediğimiz için hemen denize inebildik. Sahilde bembeyaz, ışıklarla süslü, içerisi kuru güller ile kaplı bir Çardak vardı.

"Senin için yaptırdım burayı" Etrafında keman çalan iki tane adam vardı. Beni kucağından indirip masa ile Birleşik olan banka oturttu Taehyung.

İyice ona yaklaştım ve gözlerinin içine baktım. Elini çeneme koyup parmağı ile dudağımın altındaki beni okşadı. "Hatırlıyo musun... Doğum günümde annemler seyahate olduğu için tek başıma kutlamıştım. Sen yanağıma burnunu değdirip beni öpmeye çalışıyodun"

"Hatırlıyorum" gözlerim yavaşça onun dudağına kayarken baş parmağını dudağımın üstünde gezdirdi "Yanımdan hiç ayrılmadın, benimle birlikteydin hep"

Öbür elini belime koyup beni biraz daha çekti. Elini bel boşluğuma yerleştirip dudaklarıma biraz daha yakınlaştı. Elimi yavaşça omzuna koydum ve gözlerimi kapattım. Dudakları yavaşça dudağıma değdi.

Yavaş yavaş öpücüğü hızlanırken ağzımın içine sivri dilini ittirdi. Boğuk bir inleme ile ona karşılık verirken elimi omzundan aşağı sarkıttım ve öbür kolumuda boynundan aşağı sarkıtıp öpücüğümüzü hızlandırdım.

Ağzıma gelen o metalik tat ile gözlerimi açmak istesem bile Taehyung'un hamleleri kendimden geçmemi sağlıyodu. Dudaklarımı sertçe emip çekiştirirken elini yavaşça yanağıma koyup ısırmaya başladı.

Tam o sırada yükselen büyük çığlık ile dudaklarımızı ayırıp ikimizde aynı yöne baktığımızda Taehyung'un annesini gördük. "Napıyosun ya sen" Taehyung belimden sıkıca kavrayıp beni kendine çekti.