My Bunny ~ Taekook

Geçen Haftalar, Yıllar Gibiydi

  Yaklaşık üç hafta sonra bir akşam hepimiz oturmuş televizyona bakarken kapı çaldı "Ben bakarım" diyip ayağa kalktım ve kapıyı açtım. Şık giyimi ile insanı deli eden bir Taehyung görmeyi beklemiyodum "Taehyung"

  Ellerimi kaldırıp sarılmak için yöneldiğimde geri indirdim "Sen beni istemezsin" sıkıca bana sarılıp elindeki çantayı fırlattı ve boynumu öpüp kafasını gömdü "Jungkook sen iyi misin... O gün anksiyete krizi mi geçirdin" Taehyung'un sesini duydukları gibi hemen yanımıza geldiler "inanmıyorum" kapıyı hemen kapatıp bize bakmaya başladılar.

  "Bebeğim" dudaklarımı izlerken bir anda dudaklarını benim dudaklarıma bastırmıştı "Seni çok özledim tavşanım" Kafamın üstünde çıkan kulaklara ve arkamda çıkan minik kuyruğuma baktı "İçeri geçelim herşeyi anlatıcam sana" 

  Koltuğa oturduğumda ilk Yoongi konuştu "Ne bu kıyafetler" diye sorduğunda onun kucağında pahalı marka bir çekerek sarıldığımı fark etmemiştim "Babamın bıraktığı mafya işine başladım, artık geçinebiliriz" hemen ona baktım "Ne"

...

  "Mafya mısın artık" diye sorduğumda yüzünde minik bir gülümseme oldu "Korkma miniğim sana asla zarar vermem ve zarar verdirmem tamam mı" bir anda lafa atlayan Hoseok ile herkes cama gitti "Bunca siyah Mercedes neden kapının önünde"
 
  "Benim onlar" Dedi Taehyung. "Ne- bekle sen bu kadar şeyi nasıl aldın" dedim telaşlı çıkan sesimle "Almadım miniğim" İnce uzun ve kemikli parmaklarını yanağımda gezdirerek beni kucağında sıkıca tutmuştu "Taehyung" dedim ve kulağına eğildim "Arkadaşlarına çok borcum var" Dedim

  "Merak etme güzelim, sorun yok sıkma canını ben biliyorum ne yapıcağımı" dedi ve dudağıma minik bir öpücük bıraktı "Beyler sizi bir yere götürebilir miyim"

...

  Hepimiz güzelce giyinip aşağı indik. Siyah arabaların hepsinin önünde birer adam duruyodu. "Ronwoy, ben kullanıcam arabayı sen istediğin arabaya binebilirsin" dedi "Peki patron" dedi ve takım elbiseli adam uzaklaşmaya başladı. "Miniğim yanıma mı oturucaksın yoksa arka koltuğa mı"

  "Y-yanına oturabilir miyim" hemen elimi tuttu "Tabi ki miniğim" dedi ve elindeki anahtar ile kapıyı açtı "geçin sizde beyler" hepsi arabaya oturdu. "Bu siyah çantalar ne" Jimin'nin dediği şey ile arkamı döndüm "Onlar sizin birer tane alın" dedi ve kemerini bağlayıp anlıma minik bir öpücük bırakıp şöför koltuğuna oturdu "Taehyung burda çok para var" Jin çantadan bir deste para çıkardı "Bundan birsürü var burda"

  "Özür dilerim size borcumu çok geç kapattım" Hemen elini tuttum ve gözlerimi ona diktim "Nereye gidicez, korkuyorum" Hemen ellerimi tuttu "Sana gerçeği açıklamaya gidiyoruz" dediği an elimin her yerini öpmeye başladı "Taehyung..." bileğime bıraktığı öpücük ile bana baktı "Ben sana inanıyorum... Özür dilerim sana güvenmem gerekirdi hemen öyle çıkışmamam gerekirdi ama ç-" Bir anda dudağıma yapıştı

  Koltuğun arkasından bana fısıldayan Jimin ile irkildim "Gözlerini kapat" Hemen kapattığım gözlerim ile ona karşılık vermeye çalıştım ama bana izin vermeden ağzının içine aldı dudaklarımı. Bir anda alt dudağımı kavrayarak dudağım emmeye başladı. Elini belime atıp kendine biraz daha çekti.

  Ceketinin iki yakasından tutup biraz daha yaklaştım ona. Geri çekildiğinde hayranlıkla kulaklarıma baktığında yavaşça kıkırdadım "Saklama o güzel gülüşünü miniğim"

  "Yanlış anlamayın ama en son bir yere gidiyoduk" diyerek romantizmi bölen Namjoon'a baktım "Bekle- biz az önce öpüştük mü" daha kendime yeni geliyodum "Yiyiştiniz-" hemen ağzının kapatıp kafasını Yoongi'nin boynuna gömen Jimin'e baktık "Peki gidiyoruz" dedi ve arabayı çalıştırıp yola koyuldu