My Bunny ~ Taekook

Tavşan Günü

"Aşkım yetişemiyorum lütfen dur" Jungkook oyun oynamak istediği için onu kovalayıp yorulmuş gibi yapıyodum ama o çok hızlıydı ve beni gerçekten yoruyodu "Eğer gelip kucağıma oturursan sana havuç vericem tamam mı" Merdivenlerden aşağı baktı ve hemen basamakların başına geldi. "Miniğim dikkat et yeni silindi orası" Desem bile hızlıca inmeye başladı "Sevgilim dikkat et" Ayağı kaydı ve basamaklar da iki büklüm oldu "Bebeğim"

Koşarak yanına gittim ve onu kucağıma aldım. Yavaşça kanepeye yatırıp heryerını inceledim "Bebeğim ağrıyan yerin var mı" bacağını işaret etti "Güzelim ağlama lütfen" Elmacık kemiğine düşen gözyaşlarını silip dudağına uzun bir öpücük bıraktım.

"Tamam güzelim hemen doktoru çağırıcam" Telefonumu alıp geldim ve tekrar ayakucuna oturup bol pantalonunun içine elimi sokup yavaşça bacağını okşadım "İyi günler bay Park, müsaitseniz buraya gelebilir misiniz... O zaman size bir araba gönderiyorum bay Park, iyi günler"

Jungkook'un yanına eğildim ve yanağına küçük öpücükler bırakıp saçlarını okşadım "Bebeğim havuç getirmeli ister misin" kafasını olumlu anlamda salladı "Benim ne zaman telefonum olucak"

"Bugün alırım bebeğim istersen şimdilik benimkini al bakarsın hem" Telefonumu verip mutfağa gittim "Buyrun Bay Kim" Hizmetçinin sorusu ile ona döndüm "Bir sorun yok sadece Jungkook'a biraz havuç kesicem"

"İsterseniz ben yapabilirim" ellerini beze kurulayıp bulaşık makinesini kapattı "Gerek yok ben hallederim" Dolaptan birkaç havuç aldım ve hepsini yıkayıp şerit halinde kestim "Kolay gelsin"

"Teşekkürler efendim" Jungkook'a doğru giderken başındaki yastığı biraz kaldırıp hemen kapattı "Miniğim" Koşarak yanına gittim ve kanepenin karşısındaki masaya elimdeki kaseyi bırakıp Jungkook'un yüzündeki yastığı çektim "Miniğim ne için ağlıyosun"

"Ya ayağım kırıldıysa... Çok acıyo" Yavaşça kafasını göğsüme yaslayıp saçlarını okşadım "Çok mu acıyo güzelim" Kapı açılınca ikimizde o tarafa baktık "Bay Kim, sorun nedir" Yanımıza geldi ve elindeki çantayı yere bıraktı "Yerler ıslaktı, Jungkook'da koşarak inerken merdivende kaydı, ayağı acıyo sanırım"

Jungkook'un ayak ucuna geçip ayak bileklerini oynattı "Ahh çok acıyo" Sol ayağını hızla çekti "Kook bey sadece dokundum, lütfen kendinizi kasmayın" Yavaşça oynattıkça Jungkook acı içinde bağırıp ağlıyodu "Dokunmayın lütfen" Jungkook'a sarılıp saçlarını okşadım "Tamam güzelim sakin ol"

"Hastahane geçip film çektirmemiz lazım, büyük bir ihtimalle kırık var ve çok büyükse yürümesi ile ilgili ciddi sorun yaşarız" Jungkook kafasını göğsümden çekip dolu gözleri ile bana baktı. Gözlerine baktığım her an tonlarca kemiğim kırılmış gibi canım acıdı "Sakin ol bebeğim, yapma böyle... Gel bakalım kucağıma" Yavaşça kucağıma alıp dudağına uzun bir öpücük bıraktım "Alex sen şöför koltuğuna geç, Bay Park sizde öne oturun"

...

Yolda o kadar çok trafik vardı ki yaklaşık bir saattir yoldaydık "Aşkım ama oynamıyo ki ayağın" Jungkook acı içinde inleyip ağlamaya devam ediyordu "Kim bey sanırım ciddi bir kırık var... Olumsuz birşey söylemek istemem ama eğer ciddi bir acı varsa hayatını tekerlekli sandalyede devam ettirebilir"

Tam da zamanında söyledin doktor ya "Taehyung istemiyorum, lütfen yürüyebileyim, lütfen" Yavaşça yüzünü avcumun içine alıp dudaklarını emdim. Doktor anında önüne dönünce Jungkook'u yavaşça kendime bastırıp alt dudağını ağzımın içine alıp emmeye başladım "Patron 15 dakika sonra hastahaneye varmış oluruz" bize döndüğü an hemen önüne döndü ve boğazını temizleyip yola döndü