𝕮𝖍𝖆𝖕𝖙𝖊𝖗 𝖘𝖎𝖝

93 15 15
                                    

-Jungkook, tüm dünya durmuş gibi gözlerine inanamadı, hala sadece bir kabus olduğunu düşünüyordu. Son günlerde olan her şey sadece bir kabus.

Yavaş yavaş parmaklarını yaranın üzerinde gezdirdi, yara yavaş yavaş iz oluyordu. Ya o garip adam, garip şeytani ritüelleri yaparsa ve kendisine katılmasını istiyorsa? Kendisine açıklayabileceği tek şey buydu.

Genç olan, kendisinin gitmesine izin vermeyeceğini biliyordu, çünkü o adam evine gizlice giriyor, kendisine izni olmadan dokunuyor ve canını acıtıyordu.

İkinci bir tereddüt etmedi, hızlıca yatak odasına gitti, cep telefonunu şarj cihazından çıkardı ve hemen rehber simgesine tıkladı. Parmağı bir numaraya bastı, telefonu kulağına yasladı ve zil sesini duydu.

-

💕Seokjin Anne💕

"Merhaba Jungkookie, neden sabah erkenden beni aradın? Umarım korku filmi izlememişsindir. Yasak olduğunu biliyorsu-"

"Jin hyung lütfen bana yardım et..."

"Şimdi mi? Jungkook hemen bana ne olduğunu anlat."

"Lütfen, sadece daireme hızlı bir şekilde gel, sana bir şey söylemeliyim ve kısa süre için değil"

"Hemen orada olacağım, sadece Namjoon'a sana geleceğimi söylemeliyim"

"Hayır! Lütfen ona henüz bir şey söyleme. Sadece gel. Hızlıca..."

"Tamam bebeğim, sakin ol. Beş dakikada oradayım!"

-

Jin aramayı kapattıktan sonra, genç adam yanaklarında gözyaşı hissetti. Kesinlikle polisi aramak istemiyordu, bekli birileri sadece onunla dalga geçiyordu, ama ona yardım edecek doğru kişinin hyungu olduğunu biliyordu.

Gözyaşlarını sildi, oturma odasında kanepede oturdu, sarılma ihtiyacı olduğu adamı bekliyordu.

Bir süre sonra, Jungkook zil sesini duydu ve kapıyı açtı. Seokjin'in yüzünü görünce, büyük olan tereddüt etmedi ve tekrar gözleri dolan gence sıkıca sarıldı.

Jin kapıyı ayağı ile kapattı, halen gence sarılırken ayakkabılarını çıkardı ve ikisi de beraber kanepeye oturdular.

Kendini ilk çeken Jungkook oldu, gözyaşını pijamasının ucu ile sildi ve büyük bambi gözleriyle Jin'e baktı.

Tabii ki, Jin yanlış birşeyin olduğunu biliyordu, Jungkook'un yüzü ciddiydi.

"Sakin ol, Jungkookie. Ben buradayım. Şimdi bana ne olduğunu anlat." Gencin yüzünden söyleyip söylememek için tereddüt ettiğini gördü.

Ya ona güvenmezse? Ya öyle birşey olmadığını düşünürse? Hızlı bir şekilde bu düşünceleri aklından şimdi, en önemlisi, birisine anlatma ihtiyacı vardı.

"Üzgünüm hyung, daha önce sana söylemeliydim, ama... son zamanlarda bana garip şeyler oluyor" Kafasını eğip ayaklarına baktı ve tişörtünün sonu ile oynamaya başladı.

"Ne demek istiyorsun? Garip şeyler derken?"

"Birisi daireme gizlice giriyor, ama her zaman gidiyor. Artık ne yapacağımı bilmiyorum..." Seokjin, gencin ona ne dediğini anlamaya çalıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

In The Arms Of The Demon | Jikook [TR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin