[03: ayakçı]

99 22 9
                                    




Yunho ceplerini karıştırdı ve birkaç kağıt para çıkarıp Bay Kwon'a uzattı.

"Neden iki katı gecikme bedelini ödediğini anlıyorsun, değil mi?" diye sordu öğretmen parayı kenara koyarken.

"Evet, " diye cevap verdi Yunho başıyla onaylayıp. Her zaman vaktinde gelirdi, bugüne kadar bir kere bile gecikme bedelini ödememişti. Yine de itiraz etmedi.

"Pekala. Yerine geç bakalım."

Yunho sınıfın arkalarına ilerlerken iç çekti. Sırasına oturmadan önce Mingi'nin masasına küçük poşet torbayı koydu. Bir şey demesine gerek yoktu.

"Gördün, değil mi? O ne yapı–"

"Seni ilgilendirmez Wooyoung," diye belirtti Hongjoong.

Wooyoung offladı. "Hiç eğlenceli değilsin. Bu cehennem çukurunda ilk defa garip bir şeyler dönüyor ve sen bana beni ilgilendirmediğini söylüyorsun."

Yunho diğerlerinin bakışlarını üzerinde hissetse de önemsemedi. Neyi bu kadar merak ediyorlardı ki?

Ah doğru. Genellikle Yunho kimsenin işini yapmazdı, her kim olursa olsun. Daniel bile Yunho'dan sadece para koparabileceğini biliyordu. Onun haricinde hiç kimse ona ayak işlerini yaptıramazdı.

O yüzden Mingi ona bir şeyler almasını söylediğinde ve Yunho dersin ortasında hiçbir itirazı ve sorusu olmadan sınıftan çıktığında herkes şok olmuştu. Ve bu sınıfta söylentiler ve dedikolar çok hızlı yayılırdı.

Yunho'nun sınıfta onunla ve Mingi'yle ilgili fısıltıyla konuşulması tabii ki şaşırtıcı değildi.

"Birbirlerini tanıyorlar mı?"

"Siktir Seonghwa, birbirlerini tanıyorlarmış." Çocuk bir an duraksayıp Mingi'ye baktı. "Off çok korkutucu gözüküyor. Eğer Yunho'ya işlerini yaptırabiliyorsa çok tehlikeli biri olmalı."

"Hey San, sence başa geçmek için kavga ederler mi?"

"Çok ilginç olmaz mı ama? Eminim yeni çocuk kazanır. Yani bir baksana şuna! Canavar gibi!"

Yunho gözlerini devirdi, derin bir iç çekti ve fısıldaşmaları duymazdan geldi. Başa geçmek için kavga ederler miydi gerçekten? Yunho düşünceyi başını sallayarak kafasından sildi. Mingi öyle saçma bir şey kavga edecek kadar aptal birisi değildi.

"Bu kadar sadık bir köpek olduğunu bilmiyordum Jeong. Öğrendiğim iyi oldu."

Daniel oturduğu sırasında bakışlarını telefonuna çevirmeden önce kıkırdadı. Yunho tekrar derin bir iç çekerek dediklerini duymazdan geldi.

"Sen iyi bilirsin aslında. Her zaman arkanda o iki salak var."

"Ee, Yunho," dedi Wooyoung elindeki metal tepsiyi sertçe masaya koyarak, arkasından takip eden Hongjoong ve Jongho vardı.

Hongjoong yanına otururken Wooyoung karşısındaki sandalyeye oturdu. Jongho ise birkaç saniye ayakta kaldıktan sonra Yunho'nun diğer tarafına oturdu.ü

"Şu yeni manyak korkunç transfer öğrencisiyle olayın ne?"

Hongjoong iç çekti. "Sessizliği bozmak için ne güzel soru ama. Wooyoung, bana artık geveze olmayacağını söylediğini hatırlıyorum."

"Ben geveze değilim!" dedi ellerini kaldırıp kendisini savunarak. "Sadece soruyorum. O kadar. Onu da mı yapamam?"

"Hayır."

Sincere | Yungi (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin