0.1

778 60 62
                                    

𝙎𝙩𝙤𝙡𝙚𝙣 𝙏𝙧𝙚𝙖𝙨𝙪𝙧𝙚 - 𝙉𝙖𝙜𝙞𝙧𝙚𝙤Tw: Angst, Depresif Bozukluk, OKB, Cinsellik, Küfür-Argo kullanımı, Self-Harm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

𝙎𝙩𝙤𝙡𝙚𝙣 𝙏𝙧𝙚𝙖𝙨𝙪𝙧𝙚 - 𝙉𝙖𝙜𝙞𝙧𝙚𝙤
Tw: Angst, Depresif Bozukluk, OKB, Cinsellik, Küfür-Argo kullanımı, Self-Harm

Tür: Düzyazı, Texting

Not: Hikaye boyunca oy ve yorum atarsanız yeni bölümler için motive olmuş olacağız— şimdiden çok teşekkürler, iyi okumalar❤️

——————————————————————————-

Nagi 🤍

17:23
Reo:
Nagi!!
İyice dinlendin mi?
Yola çıktım seni almaya geliyorum.

Görüldü

Reo:
Boşuna spor çantanı arama
Ben getiriyorum, bizde kalmış.

Nagi yazıyor...
Nagi çevrimdışı.

Reo:
Nagi, hala daha yataktaydın değil mi?
Acele etme.
Sonra kıyafetlerini değiştirirken takılıp düşüyorsun...

Nagi:
(~_~;)
Hazırım şimdi

Reo:
5 dakikaya kapının önündeyim :)

Nagi:
Tamam patron^^

17.29

——————————————————————————-

"Bugünlük bu kadar yeter!" Nefes nefese olsa da gülerek seslenmişti. Sahanın köşesine doğru yavaş tempoda koştu ve yavaşça yere çömdükten sonra termosunu kafasına dikerek serinletici suyu büyük büyük yudumladı. Nefessiz içtiği sudan ayrıldıktan sonra daha da derin nefes alıp vermeye başlamıştı; elindeki termosu, yanına doğru güç bela sürünmeyi başarıp bir ceset gibi yüz üstü yatmakta olan oğlanın başında dengeledi.

"Kalk Nagi, su iç biraz." Diğerine rağmen hala yeterli enerjiye sahip Reo'nun yorgun bir tebessüm vardı dudaklarında.

"Öldüüüüüm~ Nagi'ye ulaşılamıyor~"

"Kafanı kaldır biraz, ben içiririm." Koşuşturmaktan bozulan topuzunun yanlarından çıkan mor teller yanaklarına düşerken, yerdeki oğlanın güç bela kalkmasına yardımcı oldu. Başını dizlerine koymasını sağladıktan sonra gözlerini dahi açamayan beyaz tenlinin yanağına yapışan halı sahanın siyah granüllerini yanaklarını okşayarak, nazikçe temizledi. Kafasından destek vererek suyu ona özenle içirdikten sonra termosu kapatıp yanıbaşına koydu. Kelimeleri yuvarlayarak teşekkür etmişti dizlerindeki uyuşuk.

Reo ince parmaklarını beyaz saçların arasına soktu, o yumuşacık tutamların arasında gezindi, masaj yaparcasına okşadı. Kocaman halı sahanın tellerinin ardındaki gökyüzünü süsleyen güneşin yakıcılığını yitirip güzelliğini arttırdığı gün batımının eşsiz manzarasını ve sakinleştiren sessizliği, şu an hayatının merkezine yerleştirdiği bu insanla vakit geçirmenin verdiği huzur eşliğinde tattı Reo. Bu anlar pahabiçilmezdi.

"Eve dönüp duş alalım." dedi sıcak bir ses tonuyla.

Nagi anlamı seçilmeyen şeyler mırıldandı, yorgun yorgun homurdadı. Tabii, bu nazlara her gün alışık olan Reo yavaşça yerden kalktı ve Nagi'yi sırtına almak için önünde eğildi.

"Gel, bize gidelim. Bugün bizde kal."

Nagi oğlanın sırtına çıkıp kollarını boynuna sardı kafasını da yaslayıp gözlerini yumdu.

"Rahat mısın Nagi?"

"Hmh. Çok rahatım Reo."

Reo gülümsedi ve birlikte Mikage'lerin konağına gitmeyi bekleyen limuzine doğru yavaş adımlarla ilerlediler.

....

Konağa geldiklerinde iki oğlan uşaklar tarafından karşılandı, antrenman eşyaları temizlenmek üzere kapı girişinden alındı ve ikili, evin varisinin odasına çıktı.

Devasa odanın, oda kadar büyüklükteki devasa banyosundaki jakuzi, küvetin yanıbaşındaki iki soğuk içecek beraberinde hazırlanmıştı elbette. Üstlerini çıkarıp suya girdiler, öyle rahatlatıcıydı ki deliklerden püsküren ılık suyun masaj terapisi... ikisi de mayıştı kaldı.

"Hey, Nagi?"

Nagi yavaşça gözlerini araladı ve küvete dayadığı kafasını kaldırdı. "Hm?"

"Mutlu musun?"

Nagi şaşkındı, fakat mimik ve jestlerini dinamik bir şekilde kullanmayan biri olduğundan ne düşündüğü ve hissettiği çoğu zamanlar anlaşılmazdı.

"Ne demek istiyorsun?" 

"Mutlu musun işte... Benimle vakit geçirmekten, futbol oynamaktan falan. Çok yorulduğunu görebiliyorum ve bu bazen beni kötü hissettiriyor. Seni bu işe sürükleyen benim ne de olsa."

"Seninle vakit geçirmeyi seviyorum, Reo." Nagi belki de hiç beklemeden cevap vermişti. Bu hareketi, karşısındakinin yüreğine öyle su serpmişti ki ıslak mor saçları yanaklarına yapışan oğlan yüzünde beliren koca tebessümden bihaberdi.

"Bunu duyduğuma sevindim."

"Seninle olmak zahmetli değil, bana katlanan ilk kişisin ne de olsa."

Reo'nun tebessümü olabildiğine büyüdü ve suda hareketlenerek küvetin karşısına yani Nagi'nin yanına ilerledi. Beyaz saçlı oğlanın boynunu kolunun arasına alıp saçlarını neşeyle karıştırdı, ardından onun yuvarlak uyuşuk yüzünü avuçlarının arasına aldı ve kocaman gülümsedi.

"Sen ve ben dünyanın en iyileri olacağız Nagi!
Sen benim en değerli hazinemsin..." ardından Nagi'ye tamamen sarılıp kafasını onun ıslak omzuna yasladı.

"Benimle olduğun için mutluyum Reo."

Sırtında hissettiği bir çift el ile dudaklarındaki gülümseme masumca titredi. Nagi'nin ona karşılık vermesi üzerine gözyaşları dökecek kadar duygulanmıştı. Sıkıcı ve boğucu hayatına o girdiğinden beri ne kadar mutlu olduğunu istese de kelimelere dökemezdi...

——————————————————————————-
Attım bombayı, tutar mı hiç bilmiyorum ama bu ara popüler olan bir manga, yazayım dedim :) Sonraki bölümlerde hikaye açılacak, texting girecek. Takipte kalın <3

𝐒𝐭𝐨𝐥𝐞𝐧 𝐓𝐫𝐞𝐚𝐬𝐮𝐫𝐞 | 𝐍𝐚𝐠𝐢𝐫𝐞𝐨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin