Küçük gelin

KG -2.BÖLÜM-

Agir ağa Harın ve Hamza'yla bir şey konuşmak istediğini ve yalnız olmaları gerektiğini söyledi.

Dide kız ve Zehra öğretmen mutfakta otururken erkeklerde salonda konulacaklardı.

"Herhangi bir hatamız mı oldu ağam?"

"Hayır... hayır herhangi bir hatanız olmadı sadece sizden bir şey isteyeceğim."

"Estağfurullah ağam sözünüz bizim için emirdir."

"Dilde...Dilde kız ile evlenmek istiyorum." Dedi birden bire. Harun'da Hamza'da böyle bir şey beklemedikleri için şaşırmışlardı. Hamza,

"Ağam olur mu öyle şey Dilde daha çok küçük, okulu var daha onun."

"Ağam yapmayın evlendiremeyiz Dilde'yi-" Harun'un lafını bölen şey ise Dilde kızın içeri girmesiydi. Elinde kahve tepsisi tutan Dilde kız tepseyi girdiği şoktan dolayı devirince Agir ağa hemen Dilde kızın yanına gidip elini tutmaya çalışmıştı fakat başaramadı.

"Ağabey..ne diyorsunuz siz istemiyorum."

"Abim yok öyle bir şey evlenmeyeceksin." Dedi Dilde kızı sakinleştirmek adına. Devrilme sesine gelen Zehra öğretmen onları dinlemişti. Ağabeyi gelme sebeplerini söylemişti demekki. Zehra öğretmen Dilde kızın yanına gidip ona destek olmak istedi ama Dilde kız ona da izin vermemişti.

"Siz de biliyordunuz değil mi?"

"Güzelim gel içeri geçelim, hım?"

"Sırf sınıfta düşüncelerimi söylediğim için geldiniz. Ceza vermek için. Daha sabah söyledim size, çocuk gelin olmaz diye!"

"Dilde kız sakin ol seni zorlayacak değiliz elbet ama izin ver en azında konuşalım."

"Ne konuşmasından bahsediyorsunuz daha çocuğum ben çocuk!" Dedi hiddetle Dilde kız. Fakat Agir ağada vazgeçecek değildi.

"Sakin ol Dilde kız, oturup sakin sakin konuşacağız. Size demedim illede evleneceksin benimle diye. İznin olmadan evlenmeyeceksin ne benimle ne başkasıyla!" Dedi Agir ağada bağırarak.

"Konuşalım o zaman Agir ağa bakalım ne diyeceksin!?"

"Yalnız konuşacağız. İkimiz tek."

"Tamam dediğin gibi olsun bahçeye geçelim." Dilde kız yeri döve döve bahçeye çıktı. Ne gibi bir bahanesi vardı bu adamın. Nasıl ikna edecekti onu evliliğe bilmiyordu.

"Uzatmadan konuya gireceğim Dilde kız.
Seninle evlenmek istiyorum, yanıma kadın istediğim için değil yada sabah söylediklerin içinde değil. Sana yeni bir ev açacağım benimle birlikte konakta yaşayacaksın. Ağabeylerine ise iş, ev, araba vereceğim. Sağlam bir geçim. Sen hiç bir şey için zorlanmayacaksın ne benim tarafımdan neden ailem tarafından. Okuluna devam ediceksin. Antep'teki en iyi okullara gideceksin. Kimse bunun önüne geçmeyecek. Uygun olduğu sürece istediğin her şeyi yapabilirsin."

"Bitti mi?Bu kadar mı? Aileme iyi bir iş inkanı vereceksin bende seninle evlenmeyi kabul edeceğim öyle mi? Neye göre kime göre?"

"Etmez misin? Kendi geleceğin ağabeylerinin geleceği için bunu istemez misin?"

"Bir kere benim okuyup okumayacağıma sen karar veremezsin! Ben istersem okurum. Ailemi iyi geçindirmek mi istiyorsun ağabeylerime iş mi vereceksin? Onlar zaten sizin şirketinizde çalışıyor. Biri Bawer ağanın diğeri ise Jiyan ağanın kişisel asistanı." Agir ağa şaşırmıştı demek ağabeylerinin övüp övüp bitiremediği asistanları Dilde kızın ağabeyleriydi.

"Hala kabul etmeyecek misin benimle evlenmeyi?"

"Bana seninle evlenmem için geçerli 3 sebep söyle?"