KG-12.BÖLÜM-

362 16 0
                                    

Arkadaşlar okunmalara göre çok az vote ve yorum geliyor bende bir sınır koymaya karar verdim bu bölümün sınırı 5 vote 5 yorum olacak sınır geçilince yeni bölümü atarım. İyi okumalar.

🤎🤎🤎🤎🤎🤎🤎🤎🤎🤎🤎🤎🤎🤎🤎

Heyecandan soğuk soğuk terliyordum ağabeylerimin tesellisi bir işe yaramıyordu. Sokağın başından duyduğumuz korna sesleri geldiklerinin habercisiydi. Kapının arkasına geçmiştim. Zil çalınca ellerimi elbiseme sürüp terini aldım ve kapıyı açtım.

İlk önce içeri Awşin hanım geldi eli öpüp anlıma koydum. Sonra Bahsedilen büyük hala onunla elini öpüp başıma koydum. Sonra sırasıyla önce kızlar girmişti ardından erkek en son ise Agir ağa geldi. Elinde kocaman siyah bir buket vardı ardında ise Rizgar elinde pasta şeklinde bir çikolata. Agir ağaya baş selamı vererek elindeki buketi aldım.  Buket simli ve sahteydi. Bana göre en iyisi em azından kurumuyor.

Onları içeriye buyur ettikten sonra kapıyı kapattım. Kendi kendilerine sohbet ederken bahçedeki masayı kurdum. Salon kapısına gelerek içeriye doğru baktım. Gülümseyerek;

"Hepiniz tekrar hoşgeldiniz. İsterseniz yemeğe geçelim." Diye bir teklif sundum. Tek tek bahçeye yönlendirdim. Yemekler Awşin hanımın afiyet olsun lafı ile başladı.

Güzel geçen bir yemekten sonra bulaşıkları mutfağa koymuştum. Sonra da temizlerim bunları acelesi yok.

İçeride oturmuş sohbete arada bir katılıyordum. Agir ağanın gözleriyle içeriyi göstermesiyle yerimden kalktım ve koridora doğru gittim. Bir kaç dakika bekledikten sonra oda gelmişti. Bana bakarak yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi.

"Çok, çok güzel olmuşsun." Söylediği şeyle utanıp başımı yere eğdim.

"Utan diye söylemedim. Gerçekten çok güzel olmuşsun ama."

"Ama?"

"Ama sanki göğüsün biraz şey."

"Ney ağam?"

"Yok bir şey Dilde'm."

"Ağam?" Agir ağanın kuzeni gelmişti. Adını tam hatırlamıyorum ama galiba Sanem'di.

"Efendim Selma?" Selam da olabilirmiş.

"Anamgil sizi bekliyor. Heralde kahve içilecek."

"Tamam Selma sen git geliriz biz." Başıyla Agir ağayı onaylayıp içeri geçti.

"İçelim bakalım kahvemizi." Diyerek oda içeri gitti. Yapılacak başka bir eşey olmayınca bende peşinden gittim.

Merak etmiştim, göğüsüm ne? Ama öyle söyleyincede utanmadım değil. Saate baktım kahvelerin içilmesi için uygun bir saatti. Herkesin nasıl içtiğini sorup mutfağa doğru gidiyordum. Bulaşıklar vardı bir de değil mi? Mutfağa girince temiz bir mutfak beklemiyordum. Bulaşıklar yıkanmış mutfak temizlenmişti.

Üzerimde hissettiğim izlenme hissiyle arkamı döndüm. Kızlar gelmişti.

"Baktık senin temizleyesin gelmiyor biz temizleyelim dedik." Aysun ablanın dedikleriyle gülümsedim. Büyük bir şeyden kurtarmışlardı beni.

"Saol abla. Siz içeri geçin ben kahveleri yapıp geliyorum."

"Hepsini birden yapamazsın 20 kişi var içerde. Beraber yapar götürürüz." Hewin ablanın dediğiyle dahada bir şey demedim. Hemen kahveleri yapmaya başladık. Hewin abla şekerlileri, Aysun abla sade kahveleri yapıyordu. Zehra abla bardakları tepsilere dizmiş bizi bekliyordu. Ben ise Agir ağanın kahvesini yapıyordum.

Küçük gelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin