bölüm 7

5.4K 325 121
                                    

Selamm umarım beğenirsiniz

Medya: Mahira Ezel

NEYSE başlayalım

Yazardan

Zahir Özdağ ve Zer Ezel, Mardin topraklarına gelmiş hatta evin önündelerdi . Zer Ezel her sene yaşanan olaya yine güldü

" Neye gülüyorsun, Zer" Zahir Özdağ'ın dediği ile Zer Ezel kendini durdurup olayı anlattı

" Farkında mısın bilmiyorum ama biz her sene çocukların yanına gittiğimizde, çocuklar bizim geleceğimizi unutuyorlar. Ve bu olay istisnasız her sene gerçekleşir"

Zer Ezel'in dediği ile Zahir Özdağ'da güldü. Zer doğru söylüyordu her sene çocuklar kendi aralarında yurtdışında aylarca kalır dı ve babaları da onları görmeye geleceğini iki gün önceden söylemelerine rağmen çocukları onları yine unutuyorlar dı

" Haklısın, neyse içeri nasıl gireceğiz. Onları uyandırmayalım, kızımı uyurken görmek istiyorum"

Zahir Özdağ'ın dediği ile Zer Ezel başını salladı. O da kızını görmek istiyordu ama oğulları Demir ve Azer bir türlü onları yanlız bırakmıyordu

" Mutfak kapısına bakalım belki açıktır." Zer Ezel'in dediği ile Zahir, mutfak kapısına doğru gitti. Ve şansları vardı ki kapı açıktı

Zer Ezel bu duruma sevinse bile bir yandan sinirlenmişti, ya düşmanları eve girse ve onlara zarar verse, düşüncesi bile tüylerini diken diken ediyordu.

Zahir Özdağ ve Zer Ezel kapıdan içeri girip kızlarının odalarını aramaya başladılar.

Zahir Özdağ en üst kata çıktı. Biliyor ki, kızı her zaman gürültülü biri olduğu için diğerleri onu üst katta, tek başına kalmasını istiyorlardı hem bu kızının işine geliyordu çünkü kızı süslü biriydi bu yüzden giyinme odasının da ayrı olmasını isterdi

Kızı kendisine, oğlu da karısının huylarını almıştı. Tek fark karısı, oğlu gibi soğuk değildi aksine şen şakrak biriydi. Oğlu ise dışarıya karşı soğuk, yakınlarına ise komik biriydi.

Karısı...

Zahir Özdağ'ın en büyük şansı Ruşen hanımdı. Zahir Özdağ bu hayatta kıyamadığı tek kişi karısıydı, etrafındaki insanlara ister istemez zarar vermişti özellikle de oğlu Azer'e...

Oğlu daha 5 yaşındayken karısını kaybetmişti ve kendisinin psikolojisi bozulmuştu. Bir gün oğlu ve karısı beraber çiftlik evine gitmişlerdi, kendisinin işi olduğu için gitmemişti. Saatler sonra o da çiftlik evine gitmişti ama ne karısı ne de oğlu ortada yoktu.

Her yeri arattı, herkesi aradı ama ikisinden de haber yoktu. Akşama doğru telefonu çaldı, arayan ise en büyük düşmanıydı. Telefonu açtığında oğlunu ve karısını sandalyede bağlı bir şekilde görmüştü

Zahir Özdağ bir şekilde karısını ve oğlunu bulmuştu ama gittiğinde karısını kanlar içinde bulmuştu. Hemen hastaneye götürmüştü ama doktorlar karısını olduğunu söylemişlerdi bile, Zer sayesinde oğlunu da alıp eve gitmişlerdi ama kendisi, kendinde değildi bu yüzden oğlunu suçlamıştı .

Oğlunu hiç acımadan sürekli dövüyordu, taaki 11 yaşında sokağa atılmış bir kız çocuğu görene kadar. Kız çocuğunu görür görmez kızda bir şeyler olduğunu anlamıştı, küçük kızın gözleri diğer çocuklar gibi bakmıyordu, daha soğuk daha acımasız bakıyordu.

Hem kız karısına benziyordu, bu yüzden kızı evlatlık almıştı. Daha sonra kızı birkaç teste tabii tutmuştu ve kızın yüksek zekaya sahip olduğunu öğrenmişti. Küçük kızın bir adı olup olmadığını sormuştu ama kızın bir adı bile olmadığını öğrenmişti

 Ezlem Meyra || gerçek ailem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin