Baran Dilan'a baktı
-Sana bir şey yaptılar mı?
Dilan gözyaşları içinde Baran'a bakar
-Koluma....koluma iğne yaptılar
-Neresine?
Dilan kolunu açıp gösterir
-Buraya yaptılar
-Niye morarmış?
-Bilmiyorum
-Sana başka bir şey yaptılar mı peki?
-Hap verdiler birde iç dediler
-Ne hapıymış?
-Uyku hapı
Yani en azından bana öyle dediler-Peki sen içtin mi?
-Sence🙃
-İçmedin, aferin benim Karabey'ime:))
-Şurda 2 dakika güzel güzel konuşuyoruz,konuşmanın içine o Karabey lafını koymasan olmuyor demi?
-Tı, olmuyor
Dilan Baran'a bakar ve hafif tebessüm eder
-Ha gül şöyle
Ben şimdi gidiyorum,sakın nereye diye sorma-Üf tamam ya
-Senin kolunu bu hale getiren adamın yakasına yapışacam izninle Karabey
İznin var mı?-Tabi ki Karabey'cim,ha bu arada senden bir şey isteyeceğim... hazır oradayken benim içinde bir tane vur,içimde kaldı
-Bak sen,sana da öğreteyim mi dövüş falan....yakışır benim karıma:))
-Tamam,bi kendime geleyim,sözün var unutma
-Tamam,ben gidiyorum
-Görüşürüz Karabey
-Görüşürüz Karabey:))
Baran sırıtarak odadan çıkar ve kapıyı kilitler,kimse girmesin diye
Azade Hanım Baran'ı konaktan çıkacakken görür ve konuşmaya başlar
-Baran,nereye?
-Babaanne bence seninle hiç konuşmayalım yoksa kalbini kıracağım
-Baran oğlum,sen bana o katilin kızını mı koruyorsun?
-Hayır babaanne,ben sana karşı kendi karımı koruyorum
Azade Hanım öfkeyle Baran'ın yanından ayrılır
Baran'da konaktan çıkıp gecenin bir yarısı arabasına binip ruh ve sinir hastalıkları hastanesine gider
Baran hastaneye geldiğinde hastanenin kapısını açar ve o doktorun odasına gider ve suratına bir yumruk atar
-Siz kimsiniz ki benim karımın kolunu o hale getiriyorsunuz lan?