Barış Alper Yılmaz - Islansın

2

Bol yorumlu okuyun lütfen💖 iyi okumalar

Zümra, "Gözde bizimkiler Grön'deymiş. Hadi gel gidelim." Dedi.

"Tamam hazırlanıp geliyorum." Dedim.

Odamda giyinmeden önce perdelerimi kapattım. Malum sapıklar gözetleyebiliyor.

Hemen üstüme basit bi beyaz tişört altıma bol bi kot pantolon giydim saçlarımı dağıttım ve çantamı alıp çıktım.

Grön, yani klasik kafemiz hepimize 15 dakika yürüme mesafesiydi. Yani mantıken herkesin evi yakındı birbirine.

Zümra'yla evlerimizin arasında bir sokak olduğu için buluşup birlikte gidecektik.

Saat 21.34'dü hava kararmıştı.

Evden çıkıp yürümeye başladım.

Evden 20-30 adım uzaklaştıktan sonra arkamdaki siyah Mercedes yavaşlamaya başladı. Ben de hızlı yürümeye başladım.

"Şşştt. Baksana." Dedi.

Hiç arkama bile bakmadım. Hızlı hızlı yürüdüm.

"Gözde bi bakar mısın?" Dedi. Olduğum yerde durdum. Bu kimdi ve ismimi nereden biliyordu.

Hafifçe ona döndüğümde Barış Alper olduğunu gördüm.

"Ya sen sapık mısın? Takip mi ediyorsun bi de?" Dedim.

"Ya ben seni neden takip edeyim? Sadece selam vermek istedim." Dedi.

"Verme! Seninle muhattap olmak istemiyorum." Dedim yürürken. O da arabayla yavaşça benim hizamdan geliyordu.

"Ama çok seksiydin be!" Dedi.

Yerden bi taş alıp camına attım.

"Tacizci misin sen be? Bağırırım şimdi beni rahatsız ediyor diye." Dedim.

Güldü. Ağzına sıçayım senin.

"Bağır. Cesaretin var mı?" Dedi alayla.

"İMDAAATT BENİ RAHATSIZ EDİYORLAR!" Diye bağırdım.

Hemen arabayı durdurup yanıma geldi.

"Napıyorsun ya?" Dedi.

"Bak cesaretim varmış değil mi? İMDA-" diye bağırırken elinle ağzımı kapattı ve yaklaştı.

"Tamam sus." Dedi yaklaşarak.

Elimle elini ağzımdan çektim.

"İyi misin kızım yardıma ihtiyacın var mı?" Dedi camdan bi amca.

"Yok amca şakalaşıyoruz ya." Dedi Barış.

"Değil mi?" Dedi tekrardan bana bakarak.

"Evet. Şakalaşıyoruz amca." Dedim.

"Tamam o zaman iyi akşamlar." Dedi ve içeri girdi amca.

"Ben diyecektim sapık diye neden benden önce konuşuyorsun?" Dedim.

"Deseydin o zaman." Dedi.

"Konuşturmadın ki." Dedim ardından uzaklaşarak, "Ya ben seninle neden muhattap oluyorum ki hâlâ?" Dedim ve yanından uzaklaştım.

Yürürken arkamdan seslendi.

"İyi akşamlar Gözde. Görüşürüz." Dedi.

"Umarım görüşmeyiz!" Dedim.

Arabaya binip yanımdan geçerken güldü ve gazlayıp gitti.

Ben az önce ne yaşadım?

Hemen Zümra'ya doğru yürümeye başladım. Yaklaşık 2 dakika sonra Zümra'nın yanındaydım.

"Nerede kaldın ya?" Dedi.

"Ya anlatırım sonra saçma sapan şeyler." Dedim.

Bizim tayfanın yanına gidince hepsiyle sarıldık ve yanlarına oturduk.

Masa da Umut, Altay, Ferdi, Mert (Müldür olan. Ve aynı zamanda Zümra'nın abisi.) Kerem ve Yunus vardı.

"Nerede kaldınız kızım ya?" Diye sordu Kerem.

"Ay sormayın. Belaya bulaştım resmen." Dedim yerime yerleşerek.

"Noldu? Anlat çabuk." Dedi Altay.

"Ya sizin şu Barış Alper var ya. Sapık o ya." Dedim Kerem'le Yunus'a.

"Bizim bildiğimiz Barış Alper Yılmaz." Dedi Kerem.

"Evet o. İki gündür resmen taciz ediyor." Dedim.

"Nasıl yani?" Dedi Ferdi.

"Ya biz bunla karşı komşu çıktık. Geçende de odamda şarkı söylerken ve üstüm biraz açık olabilir ve perdem de açıktı. Yani sabah neden perdeyi kapatayım ki? Neyse dikizledi beni ben de görüp perdeyi kapattım. Akşamında da mesaj attı. "Karşımda dehşet-ül vahşet varken nasıl bakmayayım ki?" Dedi. Az önce de gelirken arabayla şşt falan dedi bende imdat tacizci var dedim öyle biraz kapıştık." Diye açıkladım.

Hepsinin ağzı bi karış açılmıştı. Sonradan kahkahayı bastılar.

Kerem kahkaha atarken "Sana yanmış çocuk." Dedi.

"Saçmalamayın. Sapık diyorum." Dedim.

"Barış çapkın ama hiç bir kıza böyle yaptığını görmedim." Dedi Yunus.

"Harbiden senden etkilenmiş olabilir." Dedi Zümra.

"Onu bunu bırakında. Siz nasıl komşu çıktınız amına koyim? Mert abi zıplatmasın Barış'ı." Dedi Umut.

Ağzı bozulmuş bununda.

"Harbiden ya ona şaşırdım ben de." Dedi Zümra.

"Her neyse Barış'ı uyarıyor musunuz napıyorsanız yapın yoksa ben halledicem işini." Dedim.

"Tamam biz konuşuruz ya." Dedi Yunus Kerem'e bakarak.

"Konuşuruz tabi." Dedi Kerem'de.

"Neyse konu değişsin." Dedi Zümra'da. Ardından, "Altay sende her hafta birine gönlünü kaptırıyosun be oğlum." Dedi.

"Harbiden ya. Sokayım böyle işe. Kim yapıyor şu haberleri anlamıyorum." Dedi.

"Ben biliyorum da işte." Dedim.

"Sefa deme." Dedi Altay.

"Ya Altay. O işte. Bak ne zamandır söylüyorum o çıkıcak. Bak beni dinle." Dedim.

"Tamam o çıksın söz ne istersen yapacağım." Dedi.

"Ha şöyle. Tamam o çıkmazsa da ben istediğini yapıcam." Dedim.

"Anlaştık." Dedi.

"O kel kesin ya." Dedi Umut.

"Kıskandın mı oğlum?" Dedi Ferdi.

"Ne kıskancam o keli. Bi kere Altay'ın en yakın arkadaşı benim." Dedi Altay'a bakarak.

"Öylesin oğlum tabi." Dedi Altay ona sarılarak.

"Biz eşşek başı mıyız?" Dedim.

"Ya siz benim canımsınız." Dedi Zümra'yla bana da sarılarak.

"Kerem kalk satıldık." Dedi Yunus.

"Saçmalamayın lan." Dedi Altay ve sonra hepimize sarıldı tek tek.

Seviyorum bu çocukları ya.

Bu bölüm normalden uzun oldu ama bölümleri bu kadar uzun tutmayacağım ve hızlı ilerlemeyeceğim.

Oy vermeyi unutmayınnn 💜