7

717 23 25
                                    

Barış'tan:

"Günaydın gençler." Dedim sahaya girerken.

"Günaydın abi." Dedi Hamza.

"Oooo Barış'ım gelmiş. Gelmeseydin oğlum." Dedi Kerem abi. (Kerem Demirbay olan)

"Biraz işim vardı da onu hallettim abi." Dedim.

"Ne işi? Sen geç kalmazsın lan." Dedi Berkan.

"Ya biriyleydim." Dedim daha fazla uzatmamaları için.

"Gözde'yle mi yoksa? Arayı da düzelttiniz." Dedi Kerem.

"He Kerem Gözde'yle rahatladın mı?" Dedim.

"Sevgilin mi var lan?" Dedi Kerem abi.

"Yok abi sevgilim değil. Arkadaşım."

"Şimdilik oğlum" dedi Yunus.

"Yunus antrenmanına bak lan sen." Dedim çatık kaşlarla.

Antrenmanı yaptık ve kısa bir ara verdik. O ara Yıldırım abinin konum attığını gördüm. Hemen Yıldırım abiyi aradım.

"Abi sağol ya." Dedim.

"Ne demek kardeşimsin sen benim. Ne istersen söyle ayarlarım ben." Dedi.

"Eyvallah abi işte bana 3-4 kişi ayarlasan yeterli yarına."

"Tamamdır görüşürüz kardeşim." Dedi.

"Görüşürüz abi." Diyip telefonu kapattım.

Kerem ile Yunus yanıma gelip oturdu.

"Naptınız?" Dedi Yunus.

"Napalım Yunus oturup konuştuk." Dedim.

"Aranız iyi dimi şuan yani." Dedi Kerem.

"İyi çok iyi hatta." Durdum ve sonra "Neden bana Gözde'nin böyle şeyler yaşadığından bahsetmediniz? Oğlum ben çok utandım lan. Kendimi öldüresim geldi. Şuram ağrıdı." Dedim kalbimi göstererek.

"Gözde kimseye bahsetmeyin demişti. Kimsenin haberi yoktu bizimkilerden başka." Dedi Kerem.

"Tamam her şeyi bana söyleyeceksiniz bundan sonra." Dedim.

"Ne oldu oğlum ya?" Dedi Yunus.

"Dün akşam o pislik Enes midir nedir Gözde'yi arabaya sürüklemeye çalışıyordu. Yetişmesem nolucaktı? Vurdum bi kaç kere bindi arabasına gitti. Çok korktu oğlum. Ne yapacağımı bilemedim." Dedim.

"Orospu çocuğu ya. Gözde'nin yerini nereden bulmuş?" Dedi Kerem.

"Ne bileyim ya. Ben onu bulacağım ama. O zaman benim elimden kimse alamayacak." Dedim.

"Barış bunlar tehlikeli bak bişey yapma valla olan sana olur." Dedi Yunus.

"Umrumda değil Yunus." Dedim.

"Bari bizde gelelim yalnız gitme." Dedi Kerem.

"Merak etmeyin yalnız olmayacağım. Ve siz de kimseye söylemeyeceksiniz." Dedim.

"Tamam mı?" Dedim ardından.

"Tamam." Dedi Kerem.

Antrenman bitti ve eve gittim. Saat 6'ya geliyordu. Balkona çıkıp Gözde'nin balkonuna doğru baktım. Ama hiçbir hareketlilik yoktu.

Mesaj attım ama cevap vermedi. Numarası da yoktu.

Evden çıkıp Mert abilerin eve gittim. Zili çalınca Mert abi açtı kapıyı.

"Hoş geldin Barış. Gelsene." Dedi.

"Gözde evde mi abi?" Dedim.

"Yok ta neden sordun?" Dedi.

"Ya bir şey sormam gerekiyorda ona nerede biliyor musun?" Dedim.

"2-3 saat önce sahile gidiyorum diye çıktı. Ha Barış biz Edin'in evine gidiyoruz Gözde'yi aradım ama açmadı söyler misin ona birlikte gelin."

"tamam abi söylerim görüşürüz." Dedim.

"Noldu Barış? Kötü bir şey yok dimi?"

"Yok abi yok merak etme." Dedim hızlıca merdivenlerden indim.

"Ah be kızım sana yalnız çıkma dedim." Kendi kendime söylenerek arabaya atlayıp hızlıca sahile sürdüm.

Ona bir şey olacak diye çok korkuyordum. Arabayı park edip sahilde onu aramaya başladım.

Yoktu. Neredeydi bulamıyordum. Kafamı denize doğru çevirdim. Kayaların üstünde oturuyordu. Şükürler olsun bulmuştum.

Dikkatlice kayalardan yürüyüp yanına oturdum.

"Barış?" Dedi. Ardından hızlıca gözlerini sildi.

"Korkuttum mu? Özür dilerim." Dedim.

"Hayır korkutmadın. Nasıl buldun beni?" Dedi.

"Mert abi sağ olsun. Hem ben sana yalnız dışarı çıkma demiştim dimi? Ya başına bir şey gelse?"

Sessiz kaldı. "Bunaldım. Ben de kendimi sahile attım." Dedi.

"Çok korktum. Yine o pislik gelip sana bir şey yapacak diye." Dedim.

"Bir şey olmaz." Dedim.

"Olmaz deme. Her şey olabilir Gözde." Dedim.

Denize baktı uzun uzun. Ben de ona baktım uzun uzun.

Üstüne bol bir beyaz tişört altına siyah bir eşofman giymişti. Saçlarına dokundum. Nemliydi. Evden çıkmadan önce duş almıştı. Esiyordu ve üşüyecekti.

"Saçlarını kurutmamışsın." Dedim.

"Hiç kurutmuyorum ki." Dedi.

"Esiyor ama üşüteceksin." Dedim.

Omuz silkti. "Yapma böyle Gözde. Kendine dikkat et lütfen." Dedim.

"Ederim Barış." Dedi.

"Geçiştiriyorsun bak. Hadi gel gidelim." Dedim.

"Eve gitmek istemiyorum." Dedi.

"Eve gideceğimizi kim söyledi?" Dedim.

"Nereye o zaman?" Dedi.

"Edin Dzeko'nun evine. Mert abi seni aramış ama açmamışsın." Dedim.

Telefonuna baktı. "Sessizde kalmış." Dedi.

Ayağa kalktım ve tutup kaldırmak için elimi uzattım. Elime bakıp güldü ve eliyle elimi tuttu.

Onu ayağa kaldırınca "iyi misin?" Diye sordum.

"İyiyim. Hadi gidelim." Dedi.

Arabaya binip Dzeko'nun evine doğru sürdüm.

Bu kız beni öldürecek. Hem güzelliğiyle hem de inatıyla.

Helllüüüü.. Bana ilerleyen zamanlarda olması için fikir verebilirsiniz çünkü ne yazacağımı bulamıyorummmm...

Oy vermeyi unutmayın💖

Barış Alper Yılmaz - IslansınWhere stories live. Discover now