KIZ BANA POLİS ABİ! -yarı texting-

Bölüm 18: İlacım

nbr cnm🌹🌹

tamam bu cringe
girisi yaptigima gore
tosbik'in geldigini
anladiniz askimsular.

hadi okuyun
girls/boys.

👮🏻

Mutfakta, bulaşıkları makineye yerleştiriyordum. Atalay'la kahvaltımızı yeni bitirmiştik. Bulaşıkların dağ gibi duran görüntüsünü de hiç sevmediğim için, bulaşıkları hemen makineye koymaya başlamıştım. Son tabağı da makineye yerleştirdiğimde saate baktım. Atalay'ın ilaç saati gelmişti. Hızla ellerimi yıkadım, kenarıdaki havluyla da ellerimi kuruladım. Bir bardak su ve ilaçlarını elime aldım. Salonda oturan ve Kızılcık Şerbeti izleyen Atalay'ın yanına ilerledim.

"Aşkım, hadi ilaçlarını iç." dedim ve elimdeki ilaçları uzattım. Atalay, ilaçları aldı, ağzına attı. Ardından elimdeki bardağı aldı ve bir dikişte suyu içti. Bardağı tekrar bana verdi, avuç içimi de öpmeyi ihmal etmedi. Bu kendi içinde ufak bir teşekkürdü. Bazı zamanlar Atalay, kendi içinde, kendiyle kavga ettiği zamanlarda benimle bile konuşmazdı. Kendiyle kavga ettiği için, benim kalbimi kıracak bir şey söylemekten korkardı. Bu yüzden, ağzını açıp teşekkür etmedi, avuç içlerimi öpüp teşekkür etti.

"Rica ederim, aşkım." dedim ve yanağına hafif bir öpücük kondurdum. Ardından, elimdeki bardağı mutfağa bırakmak için, mutfağa adımladım. Bardağın tezgahta durmasını sevmezdim, gereksiz bir görüntüydü. Fakat sevgilim bu gereksiz görüntüden daha önemliydi. Bardağı hızla tezgaha bıraktım ve Atalay'ın yanına geri döndüm. Yan tarafına oturdum, Atalay'a sarıldım. Atalay, bu olaydan sonra ciddi bir çöküş yaşamıştı. O yüzden, kendiyle kavga ettiği zamanlarda, onun yanında olduğumu belli etmeyi seviyordum. Ona sarılmayı ve bende huzur bulmasını seviyordum. Onu seviyordum.

Atalay, başımın üstüne bir öpücük kondurdu. Saçlarıma kafasını gömdü ve derin bir nefes çekti. "Bu içtiğim ilaçların bana bir faydası yok. Benim ilacım sensin." diye fısıldadı. Kalbim tekledi. Bir anda hıphızlı atmaya başladı. Kalbim, göğüs kafesimi dövüyordu sanki. Dilim tutulmuştu. Sevildiğimi, vücudumun en küçük köşesine kadar hissetmiştim. Atalay'ın bana ne kadar değer verdiğini, beni ne kadar sevdiğini tam anlamıyla hissetmiştim.

"Seni çok seviyorum." Ağzımdan dışarı bir tek bu cümle çıkmıştı. Başka bir şey diyememiştim. Dilim gerçek manada tutulmuştu. Ne diyeceğimi bile bilemez bir haldeydim. Cümlelerimi duyan Atalay'ın dudaklarında ise küçük bir gülümseme peydah oldu. "Emin ol, ben seni daha çok seviyorum, Asil." dediğinde ufak bir şekilde güldüm.

"Yalancı. Bu mümkün değil. Seni ilk ben sevdim. Ben daha çok seviyorum."

"İlk senin sevdiğini nereden biliyorsun?"

🏻

kizlar, i want Atalay, pls😔😔

when baba when😔😔

aglicam, cocuklarim
cok cabuk buyudu😭😭

ne ara buyudulerde
ne ara ben daha cok seviyorum
kavgasi yapiyorlar🥲🥲

(sizi seviyorumm! kendinize
iyi bakin!!🤍🎀)