Uyandığımda saate baktım ne geç kalmıştım! Hemen üstümü giyip aşağı koşarak indim.
Yuna: Lan beni niye kaldırmadınız!? Hyunjin: YARRABIM SEN SABIR VER UYANDIRINCA KIZAR UYANDITMAYINCA KIZAR LAN BIZ NE YAPAK DA? Chan: Lan biz sana demedik mi? Yuna: Neyi ?
Chan: 1 ay tatilimiz var.(amk bi bok yapmıyorlar ztn ama çaktırmayın ehe) Yuna: Evet! Evet! Evet! Şu an JYP'yi anlından öpebilirim bu verdiği en doğru karar daha doğrusu beni gruba almaktan sonra en iyi kara. Felix: Neden sevindin böyle ?
Yuna: Boş verin. Hemen odama koşup bavulumu hazırladım ve aşağı indim.
Yuna: Hadi ben kaçar sizlerde birer kaşar kkkk. Changbin: Hop hop hop nereye?
*Tık tık tık*
Kapıyı açtığımda karşımda 6 tane yakışıklı adam birde abim vardı işte. Yuna: Selam! Taehyung: Bu bavul ne giz!? Changbin: Bende onu sordum o sırada siz geldiniz. Yuna: Benim Turkiye'ye gitmem lazım acil.
Suga beni kolumdan tutup içeri getirip koltuğa oturtu.
Suga: Dökül. Yuna: Ya benim ben yakın arkadaşımın düğünü var e ben gidemiyordum ama 1 ay tatil olduğu için gidebilirim, hem ben daha light stick fotocard falan almam lazım sonra elbise takı derken benim çok işim var.
Taehyung: Lan niye light stick falan alacan. Yuna: Benim kankam olan varlık resmen size tapıyor tamam mı odasında tuaf posterler bile var. Chan: Tuaf derken?
Yuna: Öhöm şey ee, off anlayın işte. Kız sabah akşam red lights dinliyor. Hyunjin: Ayol sapık mı bu kız. Yuna: Bak Hyunjin bu kız senin için ölmeyi bile göze alabilir. Odasında duvarın birinde senin mide bulandırıcı posterlerin var.
*Telefon çalar* Yuna: Aha benim ki arıyor J-Hope: Hoparlöre ver. Yuna: Lan Türkçe konuşacaz bi bok anlamayacaksınız. J-Hope: Olsun sen yinede Hoparlöre ver.
Arama Selin: Alo aşkım? Yuna: Ne oldu gizz? Selin: Düğünüme geliyon dimi? Yuna: Tabii ki hem sana light stick fotocard falan getireceğim. Selin: Aaa seni seviyorum aşkım hayatımın anlamı bide kendilerini getirsen of of ne güzel olur düşünsene düğünümde Straykids, BTS falan olduğunu ayy ne güzel olurdu. Yuna: Istersen sorabilirim? Selin: LÜTFEN BUNU BANA YAP!
Yuna: Beyler bu manyak sizide davet ediyor siz korece herhangi bir cümle söyleyin zaten bi bok anlamaz. Hyunjin: Bence gidelim. Felix: Bencede bir Stay'i mutlu etmek güzel olur.
Selin: HYUNJIN, FELIX ABOWW YARRABIM SANA GELIYORUM!
Felix: Ne diyor? Yuna: Sizin sesinizi duyunca heyecanlandı.
Yuna: Kanka istemiyorum dediler özür dilerim. Selin: Lan bari Hyunjin gelsin ! Yuna: Hele o hiç gelmem dedi. Selin: K-kanka ben seni tutmayım işim var. Yuna: Tamam birtanem. Arama biter
JungKook: Bana mı öyle geldi yoksa sonda sesi üzgün mü çıktı? Yuna: Evet ben istemediğinizi söyledim hele Hyunjin'in hayatta gelmeyeceğini dedim ona bozuldu.
Jeongin: Lan yazık niye yalan söyledin Yuna: Süpriz yapacam ama eğer gelecekseniz size halay çekmeyi öğretmem gerek. Hepsi: O ne be? Yuna: Yöresel dans gibi düşünün.
*Yuna az çok halay öğretir* Jin: Lan neden bu kadar zor? Yuna: Ben Türk olduğum için için bana zor değil. Taehyung: Abicim ben senin neyinim? Yuna: Abim? Taehyung: Ee ben nereliyim? Yuna: Koreli- ha doğru lan o zaman bende koreli oluyom. Rm: Salak. Yuna: Sus lan. Rm: Lan!? Yuna: Şaka yaptım aa neden kızdın ki şimdi neyse daha alış veriş yapacam.
(...)
Ben mağazaları gezerken bir elbise gözüme baktı hemen üstüme giyip bizimkilerin yanınagittim:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yuna: Ee nasıl olmuş? Hepsi: Çok güzel! Felix: Yuna bence bunu al. Taehyung: Bencede.
*NEYSE BUNLAR ISLERINI HALLEDİP TÜRKİYE'YE GELIRLER, DÜĞÜN GÜNÜ* Yuna: Siz burda bekleyin ben onu buraya getirecem. Suga: Tamam çabuk ol.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yuna: Cok güzelsin. Selin: Teşekkürler aşkım benim. Yuna: Ya dışarı gel hava alalım. Selin: Tamam.
Dışarı çıkınca Selin bizimkileri gördü ağzı açık bir şekilde bi bana bi onlara bakıyordu.
Selin: STRAY KIDS VE BTS BENIM DÜĞÜNÜME Mİ GELDI ŞAKA MI BU !!
Hyunjin: You look so beautiful. (Çok güzel görünüyorsun)
Selin sadece onlara bakıyordu, konuşmuyordu. Yuna: Gız niye cevap vermiyorsun. *Cevap vermez* Yuna: Selin? Selin: Yuna ben şurada bildiğim iki kelimelik İngilizceyi unuttum sen koreceye çevir.
*Yuna çeviri* Selin: Lan bunu neden çevirdin?! Yuna: Ee çevir dedin? Selin: Ya sabır. Neyse sen bu dünyadaki en iyi kardeşsin. Yuna: Evet biliyorum ne sandın.
(...) JungKook: Yuna buraya saat 13 de geldik şu an saat 01:00 ve biz hala halay çekiyoruz. Felix: Kedicik yorulmadın mı? Yuna: Yoo siz ? Changbin: Lan geberdik. Yuna: Hadi tamam gelin dinlenelim. Chan: Çok şükür!
