Ertesi gün Yuta, hala geceliği üzerindeyken limonlu çayını yudumluyordu. Tzuyu'nin ısrarına rağmen üzerini değiştirmeyi reddetmiş ve çağırıldığı görüşme için de odasından ayrılmamıştı. İmparatorun sekreterinin ne diyeceği hiç umrunda değildi.
Fakat yine de beta, Yuta'yı odasında ziyaret etmeye karar vermişti.
"İmparator, majestelerinin sağlığı için endişeleniyor." Sekreter Yuta dışında herhangi bir yere bakarken söyledi.
Küçük omega buna inanmıyordu. Öyle olsaydı eğer dün onu ziyarete bizzat gelirdi öyle değil mi?
Sekreter, küçük omegadan cevap alamayınca sonraki söze geçti. Büyük ihtimal buraya gelmesinin asıl nedeni.
"Fakat dün gece ki davette imparatorumuzu o şekilde bırakmanız yakışık almadı. Bu majestelerinin itibarına zarar verebilir efendim."
"Üzgünüm." Yuta, dalgın bir şekilde söyledi. Sekreter, omeganın ani davranış değişikliği karşısında şok olmuş görünüyordu ama hiçbir şey söylemedi.
"İşin bittiyse gidebilirsin, gördüğün gibi hâlâ uygunsuz kıyafetler giyiyorum."
Sekreter, özür dilemeden önce aceleyle omeganın önünde eğildi ve yüzü utançtan yanarak odadan çıktı. Onun güzelliğine çok uzun süredir baktığının farkında değildi.
Yuta birkaç gün içinde görevine geri döndü, hayır işleri yaptı, yetimhanelere gitti ve hatta birkaç hastaneyi ziyaret etti. O dönemlerde imparatoru bir kez bile görmedi. Kendi kocasının ihmali yüzünden acı çekiyordu ama bu konuda hiçbir şey yapamıyordu. Her gece ağlamasına rağmen, az miktarda yemek yemiş ve Doyoung dahil kimseyle konuşmayı reddetmişti. Onun bu sefaleti İmparatora hiç ulaşmıyor gibiydi.
İmparator için sadece kanunen bir eşti. Yuta bu gerçekle yaşamayı öğrenmeli ama bunu bilmesine rağmen neden kalbi hala İmparator'un sevgisini özlüyordu?
🍀
Günler sonra Yuta, son birkaç gündür kendini iyi hissetmediği için görevine bir kez daha ara verdiğinde, İmparator'un onu odasında ziyaret etmesini beklemiyordu.
Hâlâ geceliği içinde olan omega, İmparator'un odaya girdiğini görünce gözlerine inanamamıştı. Yuta, İmparator'u karşılamak için yataktan kalkmak üzereydi ama alfa ona yatağında kalmasını işaret etti. Kocası yatağın yanında durdu, omeganın her özelliğini dikkatle inceledi ve Yuta'nın yüzünün utangaçlıkla yanmasına neden oldu.
"Hekimi reddettiğini duydum." İmparator sonunda konuştu, Yuta bir süredir duymadığı o derin sesi duyunca kıvranmadan edemedi.
"Sadece yorgunum, yeterince dinlenirsem daha iyi olacağım." Yuta, İmparator'a bakmayı reddederek açıkladı.
"O gece benden kaçtığını gördüm."
Küçük omega hemen İmparator'a baktı, onun bir zavallı gibi koştuğunu gördüğüne pek şaşırmadı, bu saraydaki herkes bunu zaten biliyordu ve hatta o geceki hareketi hakkında birbirleriyle dedikodu bile yapmışlardı.
"Ben aşka inanmıyorum Yuta."
İmparator devam etti.İmparator ona ilk kez adıyla hitap ediyordu ama onunla birlikte söylediği sözler küçük omeganın dinleyebilmesi için çok acı vericiydi. Jaehyun, Yuta'nın bu evlilikte ne istediğini biliyordu, her şeyi biliyordu.
"Kendine zarar vermek istemiyorsan, bu evlilikten bunu bekleme." İmparator daha odadan çıkmadan cümlelerini bitirdi ve arkasına bakma zahmetine bile girmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The King↝YuJae
FanfictionHerkes Jaehyun'u bu toprakların sahip olduğu en büyük İmparator olarak tanımlardı. Bilge, büyük bir savaşçı, vizyoner bir lider ve karizmatik. Bununla birlikte, İmparator aynı zamanda soğukkanlı ve acımasızdı.