Bölüm 14 🔞

229 17 14
                                    

Medya'da ficte ki Yuta ve Doyoung'u yazarken esinlenen karakterler var. Bakabilirsiniz
💜



"Bilmiyorum, bebeğime zararı olmayacak her ne varsa ver."
Yuta Johnny'e bakarken söyledi. Muayene yatağında oturuyordu.

"Aslında hiçbir şey önermiyorum majesteleri. En sağlıklı ve gerekli olanı vaktinizi eşinizle geçirmeniz."

Yuta somurttu ve elini karnına koydu. Ateşinin yakın olduğunu hissediyordu ve bunu Jaehyun ile geçirmek istemiyordu. Bitkisel bir şey ile halledebileceğini düşünerek hekim Johnny'e gelmişti.
Jaehyun'u korkutucu şekilde arzuluyordu, bunun ateşi ile alakası yoktu bile. Kocası gerçekten de baştan çıkarıcı bir adamdı. Fakat mantığı bunu yapmaması gerektiğini söylüyordu.

"Majesteleri meşgul olabileceği söyledi bu yüzden burdayım."
Yuta yalan söyledi.
Hekime düşüncelerini söyleyecek değildi.

"Söylediğim gibi eğer hamile olmasaydınız bir şeyler ayarlardım fakat bu durumda mümkün değil."

Yuta  oturduğu yerden kalktı ve tam odadan çıkacakken aklına gelen şey ile Johnny'e baktı.
"Doyoung senden hoşlanıyor, hemde hiç tahmin edemeyeceğin kadar fazla. Bu kadar korkak olma ve onu üzmeyi bırak artık."
Söyledi ve odadan çıktı.

🍀

Yuta gözlerini açtı ve karanlık odanın tavanına bakındı. Uyuyamıyordu, çok sıcaktı. Bir haftadır uyuduğu en rahat uyku Jaehyun'un ona sarıldığı ve sakinleştirdiği geceydi. Daha sonrasında Alfanın kendisine dokunmasına izin vermemişti.

Jaehyun'a işkence ediyor olsa da kendisine de eziyet ediyordu.
Başını çevirdi ve yanında uyuyan adama baktı bir süre.
Dikkatlice ona doğru kayıp başını göğsüne koydu, kollarını beline sardı ve kokusunu içine çekti
Sabah uyandıklarında, gece uykusunda yaptığı yalanını söyleyebilirdi. Jaehyun nerden bilecekti ki?

Gözlerini kapattı ve uyumaya çalıştı fakat bir türlü uyuyamıyordu. Jaehyun'a daha fazla yaklaştı, neredeyse üzerindeydi. Yüzünü boynuna bastırıp baştan çıkarıcı ve rahatlatıcı kokusunu soludu.

Bu kadar temastan sonra Jaehyun elbette uyanmıştı. Kısa bir süre hareket etmeden, uykusunun açılmasını bekledi. Kendi vücuduna sürtünen, sıcak ve yumuşak küçük bedeni hissedebiliyordu.
Kendine geldiğinde Yuta tarafından istila edilmeyen kolunu kaldırıp ona sarıldı.

Yuta yutkundu ve kayarak iyice Alfanın üzerine yerleşti.
Başını kaldırıp yukarıdan onun gözlerine baktı. "Jaehyun.. çok sıcak ve acıyor."

"Siktir.. yanıyorsun Yuta. Neden daha önce söylemedin?"
Aslında saraydan ayrılıp, önceki hafta halletmesi gereken bir işi günlerdir erteliyordu. Yuta'nın ateşinin yakın olduğunu bildiği için.

"Çünkü sana muhtaç olmak istemedim. Sadece acıyor ve seni istiyorum."
Yuta sızlanarak söyledi.
İyi düşünemiyordu ve aklından geçenleri sansürsüz bir şekilde dışarı aktarıyordu.

Jaehyun döndü ve esmer omegayı altına aldığında yukarıdan baygın gözlerine, kızarmış yanaklarına bir süre baktı. "Bu kadar gururlu olmak zorunda mısın? Kendine zarar veriyorsun."

"Alfa lütfen.."
İri, sevimli gözleri yaşlarla dolmuştu ve zarif parmakları ile Jaehyun'un gömleğinin pahalı kumaşını tutuyordu.

Jaehyun geriye çekildi ve gömleğini çıkarıp rastgele bir yere fırlattı. "Elbiseni çıkar."
Yuta'ya bir avcının avına baktığı gibi bakıyordu.

Yuta'nın parmakları elbisenin alt kısmını kavradı ve bacaklarının üzerine doğru yavaşça kaldırmaya başladı. Jaehyun'un yüzüne bakıyor ve sızlanmaya devam ediyordu. Jaehyun tahrik olmuştu.

The King↝YuJaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin