3.bölüm. "öldüremiyorsun işte"

308 156 44
                                    

Merhaba Arkadaşlar bu benim ilk kitabım umarım beğenirsiniz. Ben yazmaktansa okumayı seviyorum ama boş kalmak da istemiyorum o yüzden bu kitabı yazdım başlangıç olarak hadi hep beraber okuyalım o zaman

"Yaralar iyileşmeyi sevmez çunku iyileşen her şey unutulur."

İyi okumalar🌺

Sena'nın evinin önüne geldiğimde hiç düşünmeden anahtarı elinden alıp arabadan indim.

Bu gün yeterince rezil ruspa oldum gitmediğimiz karakol yatmadığımız hastane kalmadı bir türlü birmedi bu intikam ondan nefret bile etmiyorum.

Tam o sırada arkamdan gelen çığlıkla içimden "başlıyoruz" dedim çok hızlı intikam alıyor. ama ben daha kötüsünü yapacam. ona arkamı dönme zahmetinde bulunmadım onun senaya zarar vereceğini hiç sanmıyorum tek öfkesi bana Piş kurusu.

Sena'yı boş verdim.nasıl yarın yene özgür bırakır.Tam adımımı atıyordum ki patlayan evle beraber arkaya doğru savruldum .öyle bir yere kapaklanmıştım ki.bir an sırtımın beliminin kırıldığını düşündüm.düştüğüm yerde oturup isyan ettim. "yeter ulan yeter öldüremiyorsun işte bırak yakamı" dedim .

Daha nereye kadar böyle devam edecek olmuyor işte .

Hayır kendime yanmıyorum ben birbirimize zarar verelim derken millete zarar veriyoruz. en çokta ezel'in ailesine. mihran bozay bilmem kaçıncı arabadır alıyor.tabi değiştirdiği evleri saymıyorum bile.yıllardır saplantılı cin gibi musallat oldum ailesine.

Oturduğum yerden zar zor kalktım.karşımda ki ev cehennem gibi yanıyordu.üst kattan siyah dumanlar çıkıyordu.tam anlamıyla korkunçtu.allahtan eve girmedim yoksa çoktan uçmuştum.

Bi dakka ya.o mendebur eve bomba yerleştirip beni havaya uçyrmayı mı planladı.allahın rezil rusva olduğu mendebur kulu.yangını gören komşular bağırmaya başlayınca.burdan uzaklaşmam en doğrusu olur diye düşündüm.zaten her günüm karakolda geçiyor.bugün de karakola ezel'in patlattığı ev yüzünden semih komiserin karşısına çıkmak istemiyorum.

Adam zaten bizden nefret ediyor.resmen artık bizi tutuklamak için adımlarımızı sayıyor böyle bir riski göze alamam.arkamı döndüm.arkamdan bağırışları göz kulak ederek yürümeye devam ettim.

"İçerde genç bir kız yaşıyordu umarım evde yoktur".

"İtfaiye'yi aradınız mı?".

"Evet aradık ne olur ne olmaz ambulans da istedik".

Allah aşkına ev havaya uçtu.demirden ropot bile bu evden sağ çıkmazken bunlar insandan bahsediyor.herkes kafayı yemiş.tek deli benle ezel değiliz anlaşılan.

boş sokağa baktım.bu gece ne güzel sena'nın evinde. Kalacaktım bari kızın evini patlatmasaydı . hayır şimdi ben nerde kalacam.allahın manyağı beni zor duruma koymaya bayılıyor.

O sırada gördüğüm manzarayla korkudan kalbim küt küt attı .
Bu kızın burda ne işi var?. istanbula nasıl geldi.gittiğim her yere gelmek zorunda mı?.

Evet şuan sokakta gördüğüm kız çocuğu üstünde ki dizlerine kadar gelen kirden rengi Gitmiş. beyaz çiçekli elbisesiyle ve günlerdir taranmamış dağınık kahverengi saşları ile üzgün bakan kavrengi gözleri insanın içinde merhametsiz olan kalbini şefkatle dolduruyor.boş sokakta öylece durmuş bana bakıyor . bana çok değişik bakıyor.benden ne istiyor hayır yanına gidince ortadan kayboluyor.uzun zaman önce onu gerçek sanıyordum.ama artık bir halüsinasyon olduğunu biliyorum.bu çocuğu hem günlük hayatımda görüyorum hemde kabuslarımda. ona doğru bir adım attım fakat o işaret parmağını sağ elime doğru uzatınca durdum .bakışlarım elimi buldu.

KABUSLARIN ESİRİYİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin