24."benden kurtulamazsın"

117 55 91
                                    

babama dönüp."baba anlattığın bütün masalların sonu mutlu.peki ya gerçek hayat hikayelerin sonu da hep mutlu bitiyor mu"? Dedim.

O ise şöyle dedi."masallar onları anlatan kişiye bağlıdı.mutlu olanlar kötü son yazamaz.mutluluğu tanımayanlarda mutlu son yazamaz "dedi.

"Peki neden tanımıyorlar baba "diye sordu .


Babam elinde ki masalı vitrinin üstüne koyup.yatağımın kenarına oturdu ve.

"belki tanımak için tirene geç kalmışlardır ve o yolda öylece oturup.o tirenin gelmesini beklemişlerdir "dedi.

"Peki Biz bindik mi o tirene "dedim .

vereceği cevabı çok merak ediyordum.

"Bizim için gelecek tirenin ne renk olduğunu bilmiyoruz "dedi üzgün bir sesle .

"Bizim ki pembe olsun baba "dedim.yalvaran bakışlarla baktım ona.

" gerçek hayatta sadece iki renk vardır .oda siyah ve beyazdır"dedi .

"Siyah ve beyaz ne demek "dedim

anlamayarak .

O ise burukça gülümseyip şöyle dedi."beyaz güzel kokan dikensiz zarar görülmeyen güldür siyah ise kuru toprak'ta yeşermeye çalışan. Gülün çabasıdır
Dedi.

"Neden kimse onu sulamıyor. Peki baba "dedim.

"Çünkü ona su veren bahçivanı yoktur "dedi .


Birinin kolumu tutmasıyla gözlerimi korkuyla açtım .etrafıma bakındım zifiri karanlıktı .korkulu gözlerle yatağa baktığımda ezel yoktu . gelmememiş demek .derin bir nefes aldım .
Ve bir kabus daha yene ve yene .artık onlara alıştım .çünkü yıllardır onları görüyorum.kulağa saçma geliyor belki ama ben alıştım onlara halüsinasyonlara.tebemde dikilen gölgeye başımı ağır ağır kaldırıp baktım .

Garip ama hiç kimse yoktu .oysa ki birinin koluma dokunduğunu hissederek uyandım .ve başımda bir gölge dikiliyordu .heryer karanlıktı .en son yemek yemiştik sonra da ben bize verilen odaya ezel'den önce çıkıp kendimi yatağa atıp uyumuştum.

Ama kabuslar yene uyutmayıp beni kaldırmıştı .boğazımda ki kuruluktan kurtulmak için ayağa kalkıp su içmek için odanın kapısına doğru ilerledim .kapının kulpunu tutup yavaşça çevirdim .

Odadan çıktığımda .bir ses duydum .başımı sesin geldiği yere doğru çevirdim .bu ses bir kadının sesiydi .ve ninni söylüyordu. Sesinde öyle büyük bir çaresizlik ve acı vardı ki .nedensizce üzülmüştüm.adımlarım beni sese doğru götürdü .

Çok güzel ninni söylüyordu.durup Ninni'yi dinlemeye başladım.

"Uyu bebek uyu"

Belki bu gece de sabah olur.belki bizim için de güneş doğar ".

"Belki bizim masalımız da mutlu son olur "

"Belki bizde mutlu oluruz "

"uyu bebek uyu"

" geceler ziyan oldu. Saatler birer işkenceye döndü "ama sen dönüp bakma .sadece uyu ve unut"

Bu ninni nedensiz bana çok tanıdık geldi .sanki yıllar önce hep bu ninniyle uyumuşum gibi geliyor .çok tuhaf bir adım atıp sesin geldiği yöne doğru ilerledim .ses gittikçe kısılıyordu .ve nerdeyse artık bir mırıltı gibi geliyordu .

KABUSLARIN ESİRİYİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin