Gözümü açtığımda bir odadaydım ve üstümün değiştirilmiş olduğunu görünce bir an afaladım beyaz bir siwit ve kot bir şort üstümde vardı hemen yataktan kalkıp kapıya koştum birkaç defa kapıyı açmayı denememe rağmen açılmadı anlaşılan kilitlemişlerdi dün benim anne ve babamı öldüren katilin evinde bukadar rahat uyuduğum için kendimi suçluyordum ama bir an burdan çıkıp bunun hesabını onlara sormalıydım kapıyı tekmeleyerek
"Yardım edin kimse yokmu !"Diyerek bağırmaya başladım bir süre sonra yorularak yere oturdum acı içinde ağlayarak bu durumdan nasıl kurtulacağımı düşünmeye başladım aniden anahtar sesi geldi hızlıca ayağı kalkarak birkaç adım geriye doğru gitim kirli sakalı orta yaşlarında bir adam içeriye girerek kapıyı yavaşça kapatı yanıma yaklaştı bana bakarak gülümseyip elini saçlarıma uzatırken sertçe elini itip bir adım geriye giderek
"Ne istiyorsun? "
Adam birkaç defa beni süzdükten sonra
"Burdan kaçmaya yardım ede bilirim ama bir şartla."
Başka çarem yoktu ama böyle bir adamada güvenemezdim yinedede şartını öğrenmek için
"Ne söyleyeceksen söyle!"
Adam pişkin pişkin sırıtarak
"Bu güne kadar gördüğüm en güzel kısın."diyerek bir adım bana yaklaşıp
"Gerçekten bukadar güzel bir cilt dağa önce hiç görmemiştim"diyerek tekrardan bana doğru bir adım atıp saçlarıma dokunmaya çalışırken elini havada tutup dizimle bacak arasına tekme atım adam iki ayağının üzerine düşerken kolunu ters çevirip sırtına dayayarak sertçe çevirince aniden kısık bir ses geldi adam acı içinde yerde yuvarlanırken saçlarımı geriye doğru atıp"O eli işte böyle kırarlar anladın mı?"
Birden kapının arkasında bir adam gülerek içeriye girdi ve diğer iki adamda onun peşinden içeriye girdi öndeki adam belinden tamanca çıkartarak yerde yatan adamın kafasına nişan alıp ateş eti gözlerimi kapatarak iki kulağımı tutup sesizce ağlamaya başladım silah sesi kulaklarımı çınlatıyordu aniden biri gözlerime yavaşça dokunarak
"Korkacak birşey yok merak etme burda güvendesin."
Gözlerimi açarken dün annemi ve babamı öldüren adam olduğunu gördüm hızlıca elini yüzümden iterek
"Senden mi korkucam?"diyerek gülümseyip
"Hepinizi mahvedicem göreceksiniz."Diyerek birkaç adım geriye atım.Adam yanındaki iki kişiye göz hareketi yaptı aniden ne olduğunu anlamadan ikisi başını salayıp yerde yatan cesedide alıp odadan çıktılar tekrardan bana bakıp gülümsiyerek elini uzatıp
"Benim adım cenk."
Eline bakarak
"Düşmanımın elini sıkmam topuğuna sıkarım."
Diyerek göz yaşlarını sildim cenk gülerek"Vay laflara gel.
Luna tam bir mafya olur senden."Şaşkınlığım giderek artıyordu boğazıma yavaşça bir tane vurarak
"İsmimi nerden biliyorsun ?"
Cenk gülümsiyerek elimden tutu bian kendimden tiksindim elimi kurtarmaya çalıştıkça dağa sert tutuyordu en sonunda dayanamayıp pes etim ve elimi rahat bıraktım oda sıkmayı bırakıp tekrardan gözlerime bakarak
"İntikam değerli olan için alınır değersiz biri için değil."
Diyerek beni götürmeye başladı ne demek istediğini anlamıyordum ne yani annem ve babam intikam almak için değmezmiydi onların bu güne kadar bana ne kötülükleri dokunmuştu ki ? hiç birşey anlamıyordum ama bu acınır durumdayken susmayı tercih ediyordum.
Yukarıya çıktıkça evin silahlı adamlarla dolu olduğunu gördüm hepsi bana bakarak gülümseyip aralarında birşey konuşuyordu ama aralarından biri kapının önünde durup bana baktığını fark edince aniden gözlerini başka bir yere çevirdi siyah saçlarını sağ tarafa doğru şekilendirmişti burdaki herkes siyah giydiği halde o beyaz bir switle siyah bir pantolon giymişti elinde ise silah yoktu sanki buradakilerden dağa farklı gibiydi.
Cenk beni yukarıya ikinci kata çıkartarak bir odanın önüne getirdi ve elimi bırakarak yavaşça sırtıma dokunup
"İşte bu senin yeni odan nasıl beğendinmi ?"
Odaya baktığımd herşey çok güzeldi beyaz yüksek tavanlar,büyük süslü bir avize, kocaman bir gardılobun karşısında bir televizyon vardı tam karşınındaysa oyuncaklarla donatılmış bir yatak.
Herşey birbiriyle çok uyumlu olduğu için çok şık ve sade gözüküyordu.
Cenk'e dönüp iki elimle onu geriye iterek
"Ne istiyorsun benden ?" Diyerek bağırdım.
Cenk geriye doğru sendeleyerek bana bakıp gülümseyip
"Anlaşılan odanı beğenmedin ne eksikse söyle hemen hallederim."
Sinirden kafayı yiyecektim elimle gözümü avuşturarak cenk'e tekrardan bakıp
"Bak beni dinle ! kim olduğunu bilmiyorum ama burda kalmıyacağım ve bu yaptıklarının bedelini senden er yada geç alacam."
Cenk gözlerini devirerek oflayıp
"Bak luna istesende istemesende burda kalacaksın."Diyerek pişkin pişkin sırıtarak "Dövüşe baya ilgin olduğunu duydum bu yüzden bodrum katında senin için özel bir sıpor salonu yaptırdım eyer istersen saat 12:00 de yemek yedikten sonra birlikte çalışabiliriz ."
Kafam karışmıştı annem ve babamı öldüren bir seri katil neden bana bukadar iyi davranıyor ve en önemlisi benimle ilgili olan herşeyi nerdeyse biliyor
bunu odaya bakıncada zaten anlamıştım nerdeyse herşeyin içinde kırmızı vardı ve kırmızı en sevdiğim renkti yüksek taban ve geniş camlar severdim nerdeyse odanın yarısı camlarla doluydu ve en önemlisi oyuncaklardan nefret ederdim ama ayıcıkları benim favorimdi odaya bakıncada her yerde küçük bir ayıcık olduğunu görüyordum.
Aniden odadaki bir tablo gözüme çarptı bir anne çocuğunu iki eliyle yukarda tutarak gülümsüyordu bu resmi görünce bana annemi hatırlattı bende küçüken babam hep dışarda mangal yapardı oda benimle bağçeşme koştururdu beni yakaladığı zamn ise aynı bu tablodaki şefkat ve sevgi gibi yukarıya kaldırarak etrafında döndürüldü kendimi bir kuş gibi hissetiğim için sevinç çığlıkları atardım aniden kendime gelerek hayal dünyamdan çıkıpCenk'e dönerek elini tutum ve göz yaşlarımı tutamayarak ağlamaya başladım elini kendime doğru biraz çekerek
"Lütfen beni bırak sana söz veriyorum polise hiçbirşey anlatmıyacam ve intikam falanda almayacam." diyererk yutkunup tekrardan
"İstesemde zaten senin gibi birisinden intikam alamam yalvarırım beni bırak yada öldür çünkü bu evde kalamıyorum."
Cenk bana yaklaşarak tutmuş olduğum elini çekip iki eliylede saçlarımı yavaşça tutup sağ eliyle göz yaşlarımı silerek gözlerimin içine baktı onun da gözlerinin dolduğunu görünce dayanamayıp dağada ağlamaya başladım çünkü bukadar saçmalığa artık dayanamıyordum ve nefes almakta zorluk çekiyordum cenk yavaşça elini sırtıma götürerek bana sıkıca sarıldı ondan kurtulmak için bağırarak geriye itmeye çalıştım ama nekadar uğraşsamda bana dağa sıkı sarılmaya başladı yüzünden akan göz yaşı enseme değince bir an durdum ve istemsizce başımı omzunun üzerine koyarak bende ona sıkıca sarıldım ilk defa bir insana kendimi bukadar yakın hissediyordum ama o kişi bir katil olmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAKIL TAŞI
ActionGözlerini bana dikerek "Hadi ne bekliyorsun ateşle şu nalet silahı." Elimdeki silahı ona doğrultum yüzümde göz yaşları süzülürken son birkez gücümü toplayıp sadece tetiğe basacaktım ama herşeyin bu kadar zor olacağını tahmin edemiyordum cenk ayağı...