SERDENGEÇTİ " İNTİKAM KIVILCIMI" ( Bölüm VI )

156 13 5
                                    

Herkese HAYIRLI RAMAZANLAR...! ( ;

____

**Serdengeçti: Bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen kimse, fedai**

____

Korku, endişe, hüzün, sevinç ve merak...

Tüm bu duyguları nasıl hep bir arada yaşayabiliyordu? Önünde duran karanlık geçide tekrar baktı. Geçidin tek ışık kaynağı mavi ledler, arada bir sönüp hemen geri yanıyordu. Bu insanın içini daha da ürpertiyordu. Endişeliydi... Çünkü, heran herşey olabilirdi. Kimbilir? Belki bir serdengeçti daha vardı geçidin karanlık koridorunda, üstelik Emre'yi öldürmek için bekleyen... Ancak sevinçliydi... Çünkü ilk şifreyi çözmüştü. Ama aynı zamanda hüzünlüydü... Çünkü bu geçidin sonunda öğrenecekleri, belki yine hayatını tamamen değiştirecekti. Merak ediyordu... Tüm duygularına rağmen bu geçidin sonunu merak ediyordu. Mamafih, korkuyordu da... Çünkü tüm bu hissettiği (kötü) duygular gerçekleşebilirdi.

Ama hissettiği bir duygu, yine diğer tüm duygularını esir almıştı. Merak... Geriye tek bir çare kalıyordu. O, duyguyu izlemek. Koridorda emin adımlar ile yavaş yavaş yürümeye başladı. Ama yürüdükçe sanki daha da aşağıya iniyordu. Sanki burası yerin altına iniyormuş gibiydi. Ayrıca bir şey fark etti. Kapılar vardı... Yani bir geçit, sadece geçmek içindi. Adı üstünde. Ama neden bu geçitde kapılar vardı? Hangi odaları ardına saklıyordu bu kapılar? Ayrıca tek sorular bunlar değildi. Çünkü geçit bitmişti, duvar bitiriyordu onu. Bir geçit gidilecek yere kadar devam ederdi. O, iki yeri birbirine bağlardı. Ama neden bu geçit, gidilecek mahzene varmadan bitiyordu? Yine neler oluyordu? Emre'nin karşısındaki bu duvar da neyin nesiydi?

Bir dakika... Belki de Emre çoktan bulmuştu mahzen'i. Belki de şuan bulunduğu yer büyük dedesi Roberto'nun bahsettiği yerdi. Hatta belki de bu kapıların nedeni de oydu. Çünkü zaten burası bir geçit değil mahzendi. Peki o zaman, yine büyük dedesi Roberto'nun bahsettiği geçit neredeydi? İşte bu güzel bir soruydu. Ama Roberto, yıllar önce yaşamaştı. Yani geçit yıkılmış olabilirdi. Yada amcası Aslan geçidin üzerine inşaa etmişti bu evi. Yada inşaa ederken yıkmıştı... Her sorusuna kendince cevap(lar) buluyordu Emre. Ama hangisi doğruydu? İşte cevabını bulamayacağı bir soru...

Bir süre sonra en sonunda koridorda bulunan kapalı kapılara bakmayı akıl edebildi. İlk kapıya yöneldi. Kilitli. İkinci kapıya yöneldi. Kilitli. Üçüncü kapıya ve diğerlerine... Hepsi kilitliydi işte. Koridorda yan yana 3, karşılıklı olmak üzere toplam 6 kapı bulunuyordu. Hepside kilitliydi. Ama bu kapıların kilidi klasik bir kilitti. Hani çok eskiden kullanılan uzun, büyük, en altında tek dişi olan anahtarların açabileceği bir kilit. Yani deliğinden içeriye bakabilirdiniz. Yani Emre bakabilirdi. Burası yıllar öncesine ait olduğu için içindekilerde öyleydi. Bu anahtar deliği gibi. Duvardaki mavi ledler dışında. Onlar yeniydi.

Kapının deliğine doğru eğildi. Tek gözünü kapadı. İçeride tahmin edin ne vardı? Karanlık... Harika, içeride ne olduğunu görmenin tek yolu kapıları açmaktı. Ama amcası ve yengesi buraya her girdiklerinde anahtar ile uğraşmazlardı. Son zamanlarda sürekli duyduğu " takırtı" sesine bakılırsa hele, bu çok yorucu ve gereksiz olurdu. Ama odaların içlerinde her ne varsa belliki güvende olması gereken şeylerdi. Kilitli tutulmalıydı. Ama aynı zamanda sürekli kullanım için kolay erişilebilmeliydi. Yani tüm bu kapıları açan tek bir düğme olmalıydı. Evet olmalıydı, ama nerede?

Sorulardan ve sırlardan bıkmıştı artık. Ama tüm bu sırları çözmeden, sorulardan da kurtulamayacaktı. Buraya girdiği yere bakmaya karar verdi, girişe. Peki nasıl bir şey arıyordu? Düğmeye benzeyen herhangi bir şey arıyordu herhalde... Bu zor gibi gözüküyordu. Çünkü girişte herhangi bir düğme, çıkıntı, tuş, kol... Hiçbir şey görememişti. Belkide yoktu. Ama olmalıydı. Yada gerçekten yoktu. Bu yanlış bir teoriydi belki de. Sinirle duvara yaslandı ve yumruk yaptığı elini iki kez sertçe vurdu. Ama bir ses duydu. "Yine mi ses?" diye içinden geçirdi. Ama bu seferki daha çok " tik " gibiydi. Sanki bir düğmeye basıldığında çıkan ses gibiydi.

SIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin