14.Bölüm(FİNAL BÖLÜMÜ)

10 1 0
                                    

Merhabalar gene buluştuk sizlerle bugün yeni bir bölüm geldi sizinde bildiginiz üzere

İyi okumalar dilerim :))

Arden hala koşuyordu arkasına bakmadan bir yerde nefesi yetmediği için dizlerinin üzerine düştü acıyla bir inleme çıktı ağzından ayak sesleri artık koşmuyor aksine yürüyordu

Arden bir anda geriye savrulduğu anda anlamamıştı ne olduğunu yere düştüğü gibi geri kalktı Kaan'ın bu haline iyice sinirlenmeye başlamıştı sinirle Kaan'a döndü "amacın ne senin" dediği anda kaan'dan çıkan çığlık kulaklarını tırmalıyordu kulaklarını kapattı ama ses susmuyordu

Elleriyle yüzünü kapattı Arden Arden'nin etrafını bir ışık cümbüşü kaplamıştı bir anda havaya doğru yükselmeye başladı Kaan'nın çığlıkları sustu sadece ağzı açık bir şekilde Arden'i izliyordu arkadan duyduğu ayak seslerine durmaları için eliyle işaret etti hepsi bir anda durdular ve hepsi Arden'e bakıyordu.

Işık iyice şiddetleniyordu her yeri aydınlatacak kadar ışık çıkıyordu herkesin gözleri kamaşıyordu ama hepsi Arden'i izliyordu.

Son bir ışık yoğunlaşmasıyla birden Kanatlarıyla öne sürülmüş göz kamaştırıcı bir güzellikte birisi vardı melek gibiydi kızıla çalan saçları onu öne çıkarıyordu yeşil gözleri onu farklı bir boyuttan gibi gösteriyordu

Kaan gururlu bir şekilde gülümsedi her ne kadar şaşırsa da başarmıştı tekrardan kavuşmuştu kanatlarına

Geçmiş peşlerini bırakmamıştı yeni bir yaşama başlamışlardı ama geçmişleri de onlarla gelmişti herkes Arden kanatlarını kaybetti dese de bir melek asla kanatlarını kaybetmezdi çok isterse onu ortaya çıkarabilirdi

Şimdi sıra geçmişle yüzleşme zamanıydı peki bunlara herkes hazır mıydı bundan sonraki şeyler ne olacaktı

Arden elinde oluşturduğu ışık kütlesini Kaan'a fırlattı Kaan hazırlıksız yakalanmıştı yere düşmesi de bir olmuştu Ardından Arden'nin kanatları kapandı yere düşeceği anda Kaan hızlıca havaya yükselerek onu yakaladı aşağıya indiğinde herkes şaşkınlıkla Kaan'nın kucağındaki Arden'e bakıyordu

Geçmiş tekrar yaşanmak için geri mi gelmişti veya yaşanmamış eksikler vardı çözülmemiş olaylar bitmemiş mevzular bunlar için mi takip etmişti geçmiş hepsi kurtuldum sanarken tekrar mi o geçmişe gitmek zorundalardı kimdeydi peki bu geçmişin sahipleri kimden öğreneceklerdi o geçmişleri Ayaz ve Kaan'a kalacaktı bu görevde

Peki herkes o geçmişin acısını tekrar kaldırabilecek miydi kabul edecekler miydi bu bizim geçmişimiz diye yoksa sonuna kadar inkar edip yalanlayacaklar mıydı

Geçmişiniz her ne kadar bitti sansanız da aslında o sizin gölgeniz

Aradan tamı tamına 10 dakika geçmişti Arden uyanmıştı herkes Ayaz ve Kaan'dan bir açıklama bekliyordu Ama ikisi de açıklama yapacak gibi gözükmüyordu Arden ayağa kalktı ve konuşmaya başladı adete burnundan soluyordu 

"buradaki herkesin geçmiş hayatını öğrenmeye hakkı var o yüzden siz de konuşmak zorundasınız"

bu sözün ardından Kaan ayağa kalkıp üzerime gelmeye başladı uzun boyuyla yukarıdan bana bakarken o kadar yakışıklı duruyordu ki tarif edemem o bana aitti bunu biliyordum ikimiz de birbirimiz için yaratılmıştık bunu her yan yana gelişimiz de hissediyordum içimdeki ateş yanıp tutuşuyor iken o yüzüme doğru aheste aheste eğilmekle meşguldü yüzüme değen keskin nefesi bedenimi daha da yakıp kavuruyordu 

adete hançer gibi keskindi nefesi sigara içtiğini anlamıştım nefesini yüzüme doğru yavaşça üfledi gözlerimi kapatıp derin bir nefes verdim Kaan'a döndüğümde bir dudağının kenarı kıvrılmıştı ve yüzümü süzerek konuşmaya başladı 

"sen ne zamandan beri hak savunur oldun Ardencim"

onun nefesiyle yanan yüzüm cevap veremiyordu bu duruma ukala ukala sırıtıyordu yüzüme daha da yaklaştı nefesini buram buram hissediyordum bu sefer 

"ben de öyle düşünmüştüm"

demesiyle kapı sesinin duyulması bir oldu ardından bir anons "etrafınız sarıldı zorluk çıkarmadan çıkın çabuk dışarı" Kaan benden uzaklaştı "hay sikeyim böyle işi" demesi de bir oldu Lara söze girdi " şimdi napıyoruz" bu sefer sırıtan taraf ben oldum " beni takip edin" diyerek bodruma inmeye başladım onlarda peşimden geliyordu en sondaki kapıyı açtım ve duvara yaslanıp ışıkları yaktım ilk tepki Ata'dan gelmişti "has siktir" hepsinin gözü fal taşı gibi açılmıştı çünkü karşılarında iki tane son model arabalar duruyordu Ayaz bana döndü 

"sen bunları nereden buldun"

demesiyle güldüm sonra dudak büküp omuz silktim "arden ayıldız da boş değil be abicim" deyip sonra asıl konuya geldim "haydi yoksa birazdan yakalanacağız" dememle Kaan aldı bu sefer sözü 

"evet arden alara ata deren bizimle gelsin diğerleri de diğer arabayla gelsin" demesiyle baş parmağımı dudağına koyup susturdum "hayır arabalardan birini ben süreceğim" dememle Kaan ikaz yapar gibi dudağına koyduğum parmağımı çekip bileğimi tuttu "hayır sen benimle geliyorsun" demesiyle bileğimi ondan kurtardım "yanlış sularda yüzme Kaancım süreceğim dediysem süreceğim" dedim ve önüne geçip ellerimi göğsünde dolandırdım gözlerinden tahrik olduğunu anlayabiliyordum bir anda ondan ayrıldım ve hızla arabanın sürücü koltuğuna oturdum

Kaan da bir hışımla sürücü koltuğuna oturdu arabanın içindeki kapı sensörünün kumandasına bastım ve kapı açılmaya başladı kapı açılır açılmaz gaza basmam bir oldu neredeyse son hızda gidiyorduk evdeki polisleri atlatmıştık hızımı düşürdüm ama gene de hızlıydım ışıkları geçmiştik şehirden çıkmıştık ve üzün süredir yoldaydık arkada gördüğüm mavi kırmızı ışıklarla sırıttım "eğlence başlıyor desene" deyip direksiyonu kırdım bir gözümde dikiz aynasındaydı yan şeritten çıkan polisi direksiyonu kırarak geçmiştim

gaza olabildiğince basıyordum ve hızım da neredeyse son ayardaydı karşı da gördüğüm yol çalışmasıyla frene asıldım arabayı bir anda durdum diğer araba ağaçların arasındaydı onu gördüm gülümseyerek önüme döndüm Ayaz bana bakarak "arden saçmalama" demesiyle sırıttım "sıkı tutunun" benim ne yapacağımı anlamış olacak ki arabayı çalıştırdı son kez dikiz aynasına baktım şu saatten sonra ya yakalanacaktık ya da ölecektik yakalanmaktansa ölmeyi tercih ederim ben Arden Ayıldız iki seçenek arasında kalırsam asla birinin eline düşmeyi seçmem ucunda ölüm olsa bile o yoldan ilerlerim

ve şuan da aynısını yapacaktım ya ölecektik ya da esir düşecektik herkes sıkıca tutunuyordu polis iyice yaklaşmaya başlamıştı arabayı çalıştırıp gaza bastım bu durumdan zevk alıyordum ölürsem bile esir düşmeyecektim kum yığınları sayesinde havalandık 

özgürlük her şeyden önce gelir yani benim için...

FİNAL BÖLÜMÜ.

Siyahın AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin