23

409 43 23
                                    

Daisy derin nefes alıp Tony'e doğru döndü ama ona cevap vermedi.

"Kağıttan yazan şey doğru mu?"
"Bilmiyorum."

Tony yavaşça Daisy'e doğru bir adım attı, Daisy tepki vermedi. Kız yavaşça kollarını göğsünün altında bağladı ve derin nefes aldı, Tony konuşmaya devam etti.

"Ya Natasha?"

Daisy işaret parmağını kaldırıp ona doğru uzattı ve konuşmaya başladı.

"Aklından bile geçirme, kimse ona bir şey söylemeyecek. Seninde öğrenmemen gerekiyordu."
"Kağıtta yazanların doğru olduğunu biliyorsun."

Tony konuşunca Daisy titreyen elleriyle saçlarını geriye doğru attı.

"O zaman Natasha'ya söylemeliyiz."
"Natasha'ya kimse bir şey söylemeyecek dedim!"

Daisy bağırınca Tony ona doğru bir kaç adım daha attı.

"Bana bağırma."
"Bağırırım! Odama izinsiz giriyorsun ve eşyalarımı karıştırıyorsun!"
"Eğer bunu yapmasaydım öğrenmem gereken bir şeyi öğrenemeyecektim belkide."

Tony karşısındaki kızın aksine sakince konuşmuştu.

"Öğrenmemen gerekiyordu zaten!"
"Benim kızım olduğunu benden saklayamazdın!"

Tony bu sefer bağırınca Daisy ona cevap vermedi, Daisy derin nefes alıp koltuğa oturdu. Tony anlamıyordu, anlamak istemiyordu. Tony'de yavaşça onun yanına oturdu ve konuşmaya devam etti.

"Natasha'yla uzun bir ilişkimiz olmamıştı, sadece bir parti sonrası birlikte olmuştuk."
"Yapma."

Daisy konuşunca Tony derin nefes aldı, kızın inadını anlayamamıştı.

"O nasıl bilmiyor?"

Tony konuşunca Daisy onun Natasha'dan bahsettiğini anlamıştı, kafasını kaldırıp Tony'e baktı.

"Oradan bir fikrim varmış gibi mi duruyorum? Red room her şeyi yapabilir."
"Ona söylemeliyiz."

Daisy sinirle güldü, Tony gerçekten anlamak istemiyordu.

"Neyi anlamak istemiyorsun anlamıyorum ama hayır dedim."
"Neden?"

Tony konuşunca Daisy kafasını geriye atıp derin nefes aldı, her an krize girebilecekmiş gibi hissediyordu.

"Kadın benden nefret ediyor, sırf kız kardeşi beni öldürmek istediği için kendimi savundum diye."
"Bunu anlayışla karşılayacağına eminim."
"Takım arkadaşını tanıyamadın mı? Ben tanıdım ve onu çözdüm, hayatına sonradan giren, sevdiği kişilere zarar veren kişileri sevmiyor. Ben iki kısmada dahil oluyorum."

Tony bakışlarını yerden çekip kendisi gibi yere bakan Daisy'e çevirdi.

"Öğrendiğinde bana neden söylemedin?"
"Kimsenin hayatının orta yerine dalamazdım, seninde düzgün bir hayatın vardı. Takım arkadaşların ve seni seven bir eş."

Daisy derin nefes alıp bakışlarını kendisine bakan Tony'e çevirdi.

"Bunu gizli tutalım, kimse bilmesin. Sende bilmiyormuş gibi yapmalısın."
"Kızım değilmişsin gibi davranmayacağım."

Daisy onun inadına sinir olmuştu, normalde onu reddedip kızı olduğunu kabul etmemesi gerekiyordu.

"Öyle yapmalısın ama, Crescent ile güzel bir ilişkin var. Senin takım arkadaşından olan kızını kabul etmeyebilir."
"Crescent düşünmen gereken son şey bile değil. O her zaman benim yanımda, başka bahane bulmalısın."

Daisy onun dediğine güldü.

"Beni reddetmen gerekiyordu."
"Neden öyle bir şey yapayım?"

Daisy omuz silkti, Tony onun bu haline güldü.

"Ben Natasha'ya söylemeliyiz diye düşünüyorum."
"Biraz süre ver, bana olan nefreti biraz daha azaldığında söyleriz."
"Eğer senden nefret ediyorsa azalacağını sanmıyorum, eğer bunu söylemezsek."

Tony konuşunca Daisy dudaklarını birbirine bastırdı.

"Teşekkürler, çok yardımcı oldun."
"Her zaman."

Tony konuşunca Daisy güldü, Tony tekrar konuşmaya başladı.

"Peter'a söyledin mi?"

Daisy kafasını hayır anlamında salladı.

"Büyük ihtimalle Norman Osborn biliyordu, sonra ben öğrendim şimdide sen biliyorsun. "
"Norman mı?"
"Evet, hydraya çalışıyor. Oradan biliyordur."
"İlaçlarını mı içmen gerekiyor?"

Tony konuşurken kızın titreyen ellerine bakıyordu, Daisy yavaşça ellerini göğsünün altında birleştirdi, sakinleştiğini hissettiği için ilaçlarını içmek istememişti.

"Önemli bir şey değil."
"Önemli olduğunu biliyorum, ilaçlarını içmelisin."
"İçerim birazdan."

Tony kafasını sallayınca bir süre sessiz kaldılar ama sessizliği bozan yine Tony olmuştu.

"En azından Peter'a söyleyelim."
"İlla birine söyleyecek misin?"
"Bu çok büyük bir sır olur, ağzımı kapalı tutamam."

Tony konuşunca Daisy kahkaha attı.

"Demek bu yüzden Steve seni toplantı odasına çağırmadı."
"Kalbimi kırıyorsun küçük hanım."

Tony konuşunca Daisy daha çok güldü.

"Bencede Peter'a söylemeliyiz, sonra öğrenirse kırılabilir."
"Evet, hadi söylemeye gidelim."

Daisy, Tony'nin eceleci tavrına göz devirdi ve birlikte ayağa kalkıp odadan çıktılar, antrenman odasına indiklerinde ringteki Peter bir anlık onlara baktıktan sonra karşısındaki Pietro'yu yere düşürdü.

"Mola zamanı!"

Tony bağırınca Steve ve Natasha ona doğru döndü.

"Stark, eğitimin ortasındayız."
"Görebiliyorum Romanoff, Peter'ı almam gerekiyor."

Natasha önce Tony'e sonrada Daisy'e baktıktan sonra kollarını göğsünün altında bağladı, Daisy'e baktıktan sonra Tony'e döndü.

"Peter antrenmanın ortasında."
"Bu kadar sinir bozucu olma Romanoff, biraz rahatla ve Peter'ı bırak. "

Peter bakışlarını Natasha'ya çevirince Natasha ona gitmesi için işaret yapmıştı, Peter hızla ringten indi, Daisy ve Tony önden salondan çıkarken Daisy sessizce konuştu.

"Bakışlarını gördün mü? Nefret ediyor, sana demiştim."
"Bunu kafana takma Daisy."

Peter yanlarına gelince konuşmayı kestiler, asansöre binip yukarıya, Tony'nin labına çıktılar. Tony kendini koltuklardan birine atarken Daisy'de onun yanına oturmuştu, Peter kaşlarını çattı ve Daisy'nin karşısına oturdu.

"Peter, sana bir şey söylememiz gerekiyor."

Daisy konuşunca Peter'ın kaşlarını daha çok çatmıştı.

"Neler oluyor?"
"Sakin ol Peter."

Tony konuşunca Peter bakışlarını Daisy'e çevirmişti, ama kız yere bakıyordu.

"Söylecek misiniz?"

Peter konuştuktan sonra Tony'e baktı, Daisy kafasını kaldırdı ve hızla konuştu.

"Tony benim babam."

OscorbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin