Oscorb

36

Jarvis'in algıladığı düşük yaşam fonksiyonlarından sonra Peter, Tony ve Natasha kuleye nasıl geldiklerini hatırlamıyordu. Peter duyduğu sesin hayal olduğunu anlayınca buna sevinse de kucağında yatan kızın hareketsiz bedeninden sonra bir kaç salise sürmüştü mutluluğu. Onu kulede laboratuvara getirdiklerinde Cho onu daha önce yaptığı gibi cihazın içine koymuştu ve diğerlerini dışarıya çıkarmıştı.

"Neler oldu?"

Wanda konuşarak kata çıkınca üç kişininde dağılmış halde olduğunu gördü, hızla Peter'ın yanına gidip ona destek olmak amacıyla elini omzuna koyduğunda neler olduğu gözünün önünden geçmişti. Gözünden bir kaç damla yaş dökülürken hızla Peter'a sarıldı, çocuk ona tepki vermezken Wanda sessizce konuştu.

"O iyi olacak."

Kaç saat geçmişti bilmiyorlardı ama orada sadece Pietro, Peter ve Wanda vardı. Tony ve Natasha dayanamayıp çıkıp gitmişlerdi.

"Peter bir şeyler yemelisin artık."

Wanda konuşunca Peter kızarmış gözlerini ona çevirdi, hiçbir şey yapmak istemiyordu. Nefes almak gerekli olmasaydı onu bile yapamayacak halde hissediyordu kendini.

"Tony'nin o öldü demesi kulaklarımda çınlıyor."

Peter uzun zaman sonra ilk defa konuşunca Wanda bakışlarını ikizine çevirdi, Pietro yavaşça yanlarına gelirken konuşmaya başladı.

"Ama şu an yanımıza geri gelebilmek için savaşıyor."
"Ya bedeni kaldırmazsa? Ne olursa olsun sıradan bir insan."

Peter kafasını geriye atarken burnunu çekti, Wanda derin nefes alarak konuşmaya başladı.

"Peter eğer bedeni buna dayanıklı olmasaydı onu en başta kaybederdik. O bir Black Widow olarak yetişti. Belki şu an zorlanıyor olabilir ama o bunları atlatabilecek birisi."
"Şansım varken Norman'ı öldürmeliydim."

Peter konuşunca Pietro elini onun omzuna koydu.

"Şu an Norman'nın bir önemi yok Peter, önemli olan içeride yatan Daisy'nin bir an önce yanımıza gelebilmesi."

Peter cevap vermezken oldukları kata Steve girmişti, gençlerin yanına doğru yaklaştı ve konuşmaya başladı.

"Peter, iki dakikalığına gelebilir misin?"

Peter'ın kaşları iyice çatılırken ayağa kalkmıştı, Steve bakışlarını koltukta oturan ikizlere çevirdi.

"Sizde gelin."

Hep birlikte aşağıya indiklerinde tüm takımın orada olduğunu gördüler, Peter hızla Tony'nin yanına otururken Maria konuşmaya başladı.

"Kral T'challa'dan cevap geldi, Daisy ve Bucky'e yardım edebilirler."
"Bir katile neden yardım ediyorlar?"

Peter kafasını kaldırmadan konuşunca tüm bakışlar ona doğru döndü, Steve konuşmaya başladı.

"Bucky kendinde değildi Peter."
"Bizimle dövüşürken, kuleye geldiğinde gayet yerindeydi. Natasha'ya her şeyi anlatan benim zaten!"

Peter'ın sonda sesi yükselirken Maria konuşmaya başladı.

"Sakin ol Peter."
"Sakin falan olamam! Asıl siz böyle oturup saçma sapan şeyler için plan yapmamalısınız! O katili iyileştirmeye çalışmak yerine içeride yaşam mücadelesi veren Daisy'i düşünmelisiniz!"

Peter ayağa kalkarak bağırınca sessizce oturan Clint konuşmaya dahil oldu.

"Daisy'i düşünüyoruz zaten Peter, onu Wakanda'ya götürüp tedavi ettireceğiz. Onunla beraber Bucky'i de götüreceğiz."

Clint konuşunca Peter cevap verecekken Tony ayağa kalkmıştı, herkes onun ne diyeceğini beklerken Tony işaret parmağını önce Steve'e doğru uzattı sonrada Bucky'e çevirdi.

"Kızım iyileşene kadar onun bulunduğu herhangi bir ortamda bulunmayacak."
"O isteyerek yapmadı Tony."

Steve konuşunca Tony sinirli bakışlarını Steve'e çevirdi, Tony'i uzun zaman üzerine böyle gören takım arkadaşları bir şey söylemezken Maria hızla Tony'e doğru ilerledi.

"Tony, iyi değilsin gel biraz dinlen."
"Bırak beni Maria."

Kızın canını acıtmayacak şekilde onu kendinden ittikten sonra bir kaç adım atıp Steve'e doğru yaklaştı.

"İsteyerek yapıp yapmaması umurumda bile değil. Kızımın olduğu ortamda bulunmayacak dedim!"

Tony son cümlesinde sesini yükseltirken Steve tekrar konuşacakken Peter araya girdi.

"Daisy ikinci defa orada, ilki kimin yüzünden oldu. Unutuyor musunuz Yüzbaşı?"
"Olan şeyler doğru değil, ama yaşanan şeyler isteyerek olmadı. Burada her şeyi birlikte karar veririz. Emirleri sen vermiyorsun Tony."

Tony duyduğu şeyle hızlı adımlarla Steve'e doğru ilerlerken araya giren Maria ve Wanda iki tarafı farklı yerlere çekmişti.

"Kimin kulesinde olduğunu unutuyorsun galiba Yüzbaşı! Kimin imkanlarını kullandığını da!"
"İşte sen tam olarak busun Tony. Parasıyla övünen, başka bir halta yaramayan!"
"Başka bir halta yaramıyorsam kulemden siktir git o zaman!"

Steve kendisini tutan Maria'dan uzaklaşırken Tony'de kendini Wanda'dan kurtarmıştı, ikili burun buruna geldiklerinde Tony konuşmaya başladı.

"Ne o, sinirlendin mi? Yoksa suratıma yumruğunu mu geçireceksin?"

Steve alayla güldü.

"Zırhını üzerine giymen gerekecek."

Tony alayla gülüp gözlerini kıstı, alaylı ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Kalkanını alsan iyi edersin, adil bir dövüş olsun."