O konuşmadan sonra kimse bir şey dememişti ama neler olacağını düşünmeye başlamışlardı. Steve bir kaç saat önce laboratuvarda daraldığını hissedince salona geçmişti, ve oradaki koltuklarda uyuyakalmıştı. Daisy inatla masasında bir şeylerle uğraşırken Peter'da yan taraftaki masaya kafasını koymuş uyuyakalmıştı, Tony'de onu Daisy'nin odasına çıkarıp oraya yatırmıştı ve şimdi ne kadar Daisy'e yardım etmek istese de kız kabul etmemişti.
"Olasılık Atbia?"
Daisy konuşunca Tony ayağa kalktı ve kıza doğru yaklaştı.
"Biraz dinlen Daisy, kaç gündür uyumuyorsun zaten."
"%10 efendim."
Atbia hemen Tony'nin peşine konuşunca derin nefes alıp kenardaki sandalyeyi kızın yanına çekti ve oturdu, Daisy oflayıp sol kolunu masaya koyup kafasını üzerine koydu, sağ eliyle de hologramda bir şeyler düzeltiyordu, Tony'de bir kaç şeyi düzeltince Daisy esnerken konuşmaya başladı.
"Atbia?"
"%50 efendim."
Daisy uykunun bastırdığını hissedince gözlerini kapattı, Tony yavaşça ayağa kalktı ve onu kucağına aldı, Daisy bacaklarını kendine çekerken mırıldanmıştı. Tony onun bu haline güldü ve üst kata doğru ilerlemeye başladılar, merdivenlerden çıkarken Daisy tekrar mırıldanmıştı.
"Kaç gündür uyumuyorsun ki?"
Tony sessizce kendi kendine konuşmuştu, onun tahmini üç gündür uyumuyordu.
"3..."
Daisy mırıldanınca odaya girmişlerdi, Tony onu yatağa yatırmadan önce sessizce tekrar konuştu.
"İyi bir uyku çekmeyeli üç gün mü oldu?"
Daisy'i yavaşça Peter'ın yanına yatırınca Daisy hızla elini yastığının altına koydu, Tony yavaşça ikisininde üzerini örtünce Peter yavaşça Daisy'e doğru dönmüştü, birbirlerine doğru yaklaştıklarına Peter bu anı bekliyormuş gibi kollarını Daisy'e sarmıştı, Daisy'de kafasını Peter'ın omzuna gömmeden önce sessizce konuştu.
"Hafta..."
Tony duyduğu şeyle derin nefes aldı ve onların birbirlerine sarılmalarını izledi, ikisininde uyuduğunu görünce yavaşça odadan çıktı ve aşağıya indi, Steve'in üzerinde bir şey olmadığını görünce kenarda duran battaniyeyi onun üzerine itti ve kendi kendine söylenmeye başladı.
"Birde bana sorumsuz derler, hepinizden daha sorumluyum ben bir kere."
"Efendim, Mss. Johnson'nun telefonu çalıyor. "
Kulağında Jarvis'in ve salonda Atbia'nın sesi yankı yapmıştı.
"Atbia, onun telefonu nerede?"
"Mutfakta efendim."
Tony zaten mutfak kapısının orada olduğu için hızla içeriye girdi ve telefonu aramaya koyuldu, yerde olduğunu görünce hızla yere eğildi ve telefonu eline aldı, hala çalmaya devam ettiğini görünce aramayı açtı, önce karşı tarafın konuşmaya başlamasını bekledi.
"Orada olduğunu biliyoruz Stark."
Tony alayla güldü.
"O zaman sizi bulacağımı da biliyorsundur."
"Biz saklanmıyoruz zaten, saklanan kişi üst katta uyuyan kişi. "
Tony sakin kalmaya çalışarak konuşmaya başladı.
"Bunu söylemen bir şey anlam ifade etmiyor, sizi bulacağım ve yaşadığınız o yeri başınıza yıkacağım."
"O günü sabırsızlıkla bekliyorum, Diana'ya sorarsan o benim nerede yaşadığımı sana söyler."
Tony telefonu kapattıktan sonra sinirle telefonu duvara fırlattı, sinirden ellerinin titrediğini görünce sakin kalmak için derin nefesler almaya çalıştı ama işe yaramıyordu. Uzun zamandır olmuyordu ve şu an olması onun için iyi değildi.
"Tony, kiminle konuşuyorsun?"
Steve sessizce konuşarak mutfağa girdiğinde Tony'nin de krize girmek üzere olduğunu gördü, ne yapacağını bilemediği için onu yavaşça sandalyeye oturttu ve hızla dolaptan su çıkarıp Tony'e verdi.
"Oradaki ilaçlardan ver bana."
Tony konuştuktan sonra Steve hızla bir kaç tane olan ilaç kutularından ilaçları çıkardı ve Tony'ye verdi. Tony onları hızla içtikten sonra rahatladığını hissetti, Steve konuşmaya başladı.
"Daha iyi misin?"
Tony yavaşça kafasını sallayınca Steve tuttuğu nefesini dışarıya vermişti.
"Sizde genetik mi bu?"
Steve konuşunca Tony kafasını kaldırıp ona baktı.
"Solucan deliğine gir, senide görelim koca adam."
"Dalga geçmek için sormadım Tony, ciddiydim."
Tony bilmiyorum dercesine omuz silkince Steve yavaşça tezgaha yaslandı.
"Arayan Crescent miydi?"
"Keşke o olsaydı."
Tony konuşunca Steve ne olduğunu anlayamamıştı.
"Kimdi Tony?"
"Yine Daisy'i tehdit etmek için aramışlardı. Evin içinde olan her şeyden haberleri vardı."
"Nereden biliyorsun?"
Tony derin nefes alıp tek elini saçlarına geçirip konuşmaya devam etti.
"Çünkü Daisy'nin üst katta uyuduğunu söyledi Steve."
Steve hızla düşünmeye başladı, nereden bildiklerini öğrenmeleri gerekiyordu.
"Bir şey söyleyeceğim ama dalga geçmek yok."
"Şu an senin fikirlerinde dalga geçecek halde değilim Steve. "
Steve hızla masaya doğru eğildi ve konuşmaya başladı.
"Ya Atbia'ysa?"
"Nasıl? Jarvis bile sistemine giremedi."
"Sistemine girmek değil zaten olay Tony."
Tony o an beyninin çalışmadığını hissetmişti.
"Ne demek istiyorsun Steve?"
Steve derin nefes aldı.
"Ya Atbia'ya erişimi olan biriyse?"
Tony hızla kafasını kaldırdı Peter, Daisy'le olan konuşmalarını anlatırken Atbia'ya ikinci erişebilen kişiden bahsetmişti.
"Kim olduğunu biliyor musun?"
Tony hızla ayağa kalktı ve konuşmaya başladı.
"Harry Osborn."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oscorb
Science FictionTony bakışlarını Peter'la konuşan kıza çevirdi, Peter'ın kahverengi gözleri mutlulukla parlıyordu. Peter, Harry ve o kız yanlarına geldi. "Mr. Stark bu Harry, yakın arkadaşım. Bu da Daisy, Harry'nin arkadaşı." Tony içkisinden bir yudum alırken önce...