7

11 6 2
                                    

Selam, iyi okumalar! Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfenn!

.

.

.

.

.

Acımasız Güç 7. Bölüm

Kolunu sıkıca tutup derin bir nefes alıp verdim. Saçlarımı okşamaya başlayıp naif bir ses tonuyla konuştu.

"Hadi, git şimdi. Yarın okulda görüşürüz."

Başımla onaylayıp arkamı döndüm ve kapıyı açıp kısa bir el sallamadan sonra çıktım evinden. Yanından ayrıldığımda boşluğa düşmüş gibi hissettim. Kendime gelmek için başımı iki yana sallayıp merdivenleri indim. Evime doğru gidecekken duraksadım. Çantamı çıkarıp duştan sonra koyduğum, yırtılan ve kan lekesi olan okul formamı içinden alarak çöpe attım. Elimdeki kitabı da çantama attıktan sonra yola devam ettim. Nihayet evime gidebilmiştim. İçeri girdiğimde ev, olması gerekenden fazla sessizdi. Sehun evden çıkmış mıydı?

"Ben geldim!"

Ayakkabılarımı çıkarıp vestiyere bıraktım. Terliklerimi ayağıma geçirerek evi dolaştım. Sehun yoktu. Çantamı odama bırakıp üstümü değiştirdim. Chanyeol'ün kıyafetlerini de kirliye attım. Uzanarak ve boş boş vakit öldürerek tembellik etme zamanıydı! Kendimi yatağa atıp esnedim.

"Ah.. yaşadığım en uzun gündü. Resmen günler geçmiş gibi hissediyorum. Okula da gidemedim yine. Aman neyse, yarın giderim" diye geçirdim içimden

Çantamdan Chanyeol'ün verdiği kitabı alıp yatağa yayılarak okumaya başladım. Her sayfada, çok tuhaf şeyler öğrenmiştim.

Dünyada dört çeşit güç vardı. Bunu biliyordum ancak ayrıntısından habersizdim. Sınıflar şu şekilde: zayıf, normal, üstün ve acımasız.

Zayıflar, şanssızlar. Eksik ya da kısa güçlere sahiplermiş. Aslında güçleri neredeyse hiçbir işe yaramazmış. Genel "insan" kelimesine uygun olan tek grup. Dünyada bilinen 3 milyar 200 bin zayıf bulunmaktaymış.

Normaller, asiller. Bu güçteki insanlar sadece günlük hayatlarında kendilerine kolaylıklar sağlamak amacıyla güçlerini kullanırlarmış. İnsanlara güçleri bakımından ne yararları, ne zararları bulunmaktaymış. Dünyadaki nüfusları tahminen 4 milyar 500 bin kişiymiş.

Üstünler, değerliler. Bu güce sahip insanlar genelde güçlerini kötüye kullansalar da zararsız sayılırlarmış. Güçleri, dünyayı kurtarmak için en ideal güçlerdenmiş. Bu bakımdan acımasızların avları konumuna girerlermiş. Acımasızlar, kendilerinden daha iyi güce sahip olduğunu düşündükleri kişileri öldürme iç güdüsü ile yaşadıklarından dolayı, üstünler kendilerini korumalarına yardımcı olacak güçlere sahip olurlarmış. Dünyada yaklaşık 20 bin üstün bulunuyormuş.

Son olarak acımasızlar, cezalandırılanlar. Bu güce sahip olan insanlar, kolayca cinayet işleme eğilimindelermiş. İnsanlara zarar vererek kendi çıkarları için güçlerini kullanırlarmış. Ancak, bunu isteyerek yapmazlarmış. Eğer güçlerini kullanmazlarsa dünyadan silinirler ve varlıkları herkes tarafından unutulurmuş. Kötülük yapmamak isteyen acımasızlar fazla olduğundan sayıları yavaş yavaş azalıyormuş. Dünyada yalnızca 28 tane bulunduğu bilinen acımasızları bu cezadan ancak saf sevgi kurtarabilirmiş.

Şuan, Chanyeol'ü daha iyi anlıyor gibiydim. Acımasız bir katil olsa da bu bilinç dışıydı ve yaparkenki amacı yaşamaktı. Onu birkaç saat içinde çözemezdim. Karakterini hızla ortaya koyan birine benzemiyordu. Fazla gizemliydi çünkü, çok fazla.

Ailemin ölmeden önce üstün olduğumu gizlememi istemeleri de öğrendiklerimle anlam kazanmıştı. Herkese zayıf olduğumu söylemiştim. Kanıtlamamı istemeleriyle birkaç saniyeliğine insanları dondurarak sahte kanıt sunardım. Yakınlarıma asıl gücümü söylesem de onların doğru söyleyip söylemediğini bilmiyordum. Bu beni biraz korkutmuştu. Yani... arkadaşlarım arasından birinin acımasız güce sahip olma ihtimali.

Düşüncelere dalmışken Sehun'un araması gelmişti. Telefonuma uzanarak aldım. Hemen açıp hoparlöre verdim ve neşeli bir sesle konuştum.

"Efendim Sehun?"

Hafif gülümsemem, Sehun'un her kelimesinde yavaş yavaş söndü. Duyduklarımı idrak edemezken yatakta hızla doğruldum. Yutkunup söylediği sözcükleri hazmetmeye çalıştım.

"N-ne diyorsun sen Sehun?!"

Ellerim titremeye başladı. Hızla dış kapıya koşup ayakkabılarımı bile giymeyi unutarak çıktım evden.

"N-nerdesiniz şuan?"

Ağlamaya başlarken Sehun konum atıp telefonu kapattı. Ellerim titrediği için zar zor açabilmiştim konumu.

"Hayır, nolur hayır. Kyungsoo hayır."

Konumda gördüğüm mesafenin arabayla 1 saat 2 dakika olmasıyla ağlamam şiddetlenmişti. Telefona baka baka koştuğumdan ayağım taşa takılmış ve yere kapaklanmıştım. Dizlerim, ellerim ve kollarım resmen kan içindeydi. Yerden kalkma gücünü kendimde bulamazken Chanyeol karşımda belirdi. Beni hızla kucağına alıp endişeyle baktı bana.

"Ne oldu, neden birden fırladın dışarıya? Mahvoldu her yerin..."

Chanyeol'ün bedenine sıkıca tutunup bağırarak ağlamaya başladım. Yanıma gelmeseydi ne yapacaktım? Ağlayarak, saatler sonra varırdım yanlarına.

"Ö-ölmüş. Kyung... Kyungsoo... ölmüş. Gözlerini sök-sökmüşler."

7. Bölüm Sonu

.

.

.

.

.

Eh.. özür dilerim Kyungsoo'yu öldürdüğüm için. Yapmam gerekiyordu-

Haftaya görüşmek üzere!

Acımasız Güç | ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin