Oy vermeyi, yorum yapmayı, kitabı sevmeyi unutmayalımm. Keyifli okumalar sekerim 🌟
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taylor Swift, Miss Americana & The Heartbreak Prince
Yağız'dan
"Sekizin Dramı" (.d)
Sekizin ne kadar harika bir rakam olduğuyla ilgili makale yazmak istiyordum.
Bu öyle bir makale olmalıydı ki bütün dünya görmeli, beğenmeli, bana hak vermeliydi. Ben de bunun sonucunda makalemi alıp herkesin suratına çarpabilirdim.
Tam olarak bunu hedefleyip makaleme 'Sekizler de vardır' cümlesiyle başlıyordum ki sevgili müdürümüz arayıp benden ona tost götürmemi istemişti.
Bugün nöbetçi öğrenciydim ama hizmetçiden farksızdım.
Aslında bu görevi benimle birlikte nöbetçi olan İdil'e yıkmayı çok isterdim ama kendisi kayıplara karıştığı için benim gitmem gerekiyordu.
Oflayarak yerimden kalktım ve kantine doğru yürümeye başladım. Kendimi çok garip hissediyordum bugün.
Bir yanda iki kişi arasında kaldığım için gergin hissediyordum, daha sonra bunun aptalca olduğunu düşünerek dalga geçiyordum, bundan da sıkılıp tekrar karalar bağlıyor ve sinirleniyordum, en sonunda ağlamak üzereyken 'ben ne yapıyorum amk' deyip bu halime anlam vermeye çalışıyordum.
Galiba regl dönemim yaklaşıyordu.
Cebimdeki sakız paketini çıkarıp ağzıma bir tane naneli sakız attım. Bugün Burçak ve Melis ile aynı servise binmiştim. Tam anlamıyla kabus gibiydi.
Serviste sadece iki tane boş yer vardı ve onlar da ne yazık ki Melis ile Burçak'ın yanlarıydı. İkisi de bakışlarını üzerime dikmiş kimin yanına oturacağımı merak ederken gerginlikten dokuz doğurmuştum adeta.
İkisinin yanına da oturmayıp ayakta kalmıştım. Bu sefer de şoför abi neden oturmuyorsun diye diretmişti. Onunla da güzelce kavga ettikten sonra ayakta dikilmek yerine Kaan'ın kucağına oturmuştum.
Şaka, Kaan'ı yerinden kaldırıp onun yerine oturmuştum ve onu da kızlardan birinin yanına yollamıştım.
Şerefsiz gidip Melis'in yanına oturmuş ve bütün yol boyunca onunla sohbet etmişti.
Hayır yani, Burçak'ın yanı da vardı. Neden gidip Melis'in yanına oturuyordu ki? Burçak'ın yanına oturabilirdi. Bir de sohbet ediyordu kızla. Ne anlatıyorsa artık.
İkisi kalmaktan nefret ediyordum.
İkisini de kırmak istemiyordum.
Burçak ile beraber olmak istemiyordum. Bana çok tersti. Baskın bir karakterdi, sertti, yanında olmak istediğim kişi değildi. Görünüşü, karakteri, benim hoşuma gidecek şekilde değildi. Onu istemiyordum ama bunu ona onu kırmadan nasıl söyleyebileceğimi bilmiyordum.
