dix-septième partie (m)

1.1K 83 72
                                    


"bir işin iyi gitti diye hayatın düzeldiğine inanırsan daha çok kırılırsın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"bir işin iyi gitti diye hayatın düzeldiğine inanırsan daha çok kırılırsın."

﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌

*ding ding ding cinsel içerik 🤡🤡🤡

uyarı: noona sadece abla olarak gördüklerine değil, kendinden yaşça büyük kadınlara da denir. 

(funfact: noona fantezisine de bayılırım.)

lalisa's pov:


"Jungkook derse gitmem gerek." 

Sesim zevkten boğuk çıkıyordu. Boynumda gezinen dudakları masumiyeti bir kenara bırakalı çok olmuştu. Jungkook'a onu sevdiğimi itiraf etmemden sonra gözlerindeki arzuyu görmüştüm. Evet, dün gece birlikte olmuştuk. Ama o sadece seksti. Oysa sevişmek istiyordu. 

Aşk yapmak istiyordu.

Artık üçüncüye çalan alarmım benim gerçekten derse geç kaldığımı belli ederken üstümde gezinen bedeni bir kez daha uyardım.

"İzin ver derse gideyim. Hmm?"

Soru anlamında sarf ettiğim cümleyle köprücük kemiğime geçen dişler bir oldu. Artık içimde tutamadığım inlemelerimle Jungkook'a karşılık verdim. Giydiğim saten pijama üstün içinden belimi kavrayan sıcak elleri tüm tüylerimi diken diken etti. Her dokunuşuyla sanki beni uyandırıyordu.

Saçlarının arasına daldırdığım ellerimle kafasını kendime daha çok çektim. Dudakları benimle bütünleşsin istiyordum. Haz duygum o kadar yoğundu ki utanç duygumu sanki hiç var olmamışçasına bastırdı.

Boynuma gömülü dudaklarını umursamadan olduğum yerde dikleştim ve üzerimdeki saten sabahlığı vücudumdan sıyırdım. Sanki bir sanat eserini izler gibi üzerimde gezinen bakışları fazla uzun sürmedi. 

Yakada yanıma oturup beni kucağına çekti. Aramızdaki boy farkı kapanmış hatta ben ona üsten bakıyordum. Çıplak göğsüm çıplak göğüsüne değerken sertleşiyor ve benim arzularımı yeşertiyordu.

"Sana doyamıyorum, noona."

"Beni yeterince yemedin Jungkook."

Kısa diyaloğumuzun ardından dudakları sertleşen göğüs uçlarımla buluştu. Birini ısırıyor sonra öbürünü yalayarak devam ediyordu.

"O zaman bu öğünün tadını çıkarmalıyım değil mi, noona"

Yaptığı pis imaya cevabımı beklemeden tekrar bedenimle buluşan dudakları aklımı başımdan alıyordu. Ellerimi sırtından arkamda kalan bacaklarına yerleştirdiğimde geriye attığım kafamla neredeyse arkaya düşecektim. Ancak o sanki beni kendiyle bütünleştirmek ister gibi sırtımdaki elleriyle kendine batırıyordu.

Artık dudaklarının sadece göğüslerimde gezinmesinin yetmediği raddeye gelmiştim. Kendimi ondan ayırıp geriye doğru yatağa sırt üstü bırakırken bir elimi de ensesine götürüp onu kendimle birlikte yatağa serdim.

"Seni hissetmek istiyorum Jungkook."

Kastettiğim şeyi anlamış olmalı ki sanki yeşil ışık yakmışım gibi Jungkook belinin daha altında duran gri eşofmanını tamamen çıkardı. Karşısında çıplak yatarken durumu eşitlemek ister gibi kendi iç çamaşırını da bacaklarından sıyırdı.

Vücudunu tekrar benim vücuduma konumlarken bu sefer bacaklarımı öpmeye başladı. Tek eliyle ayak bileğimden kavradığı bacağımı küçük dudak darbeleriyle ödüllendiriyordu. Yukarı çıktıkça dil darbelerine dönüşen dudakları beni çıldırtmaya yeriyordu.

En sonunda elimin ulaşabileceği yere geldiğinde saçlarını tekrar tutup çektim. Dudakları artık kızlığımdaydı. Sıcak nefesi klitorisimin üstüne boşalırken titredim. Yeterince ıslandığıma emin olduktan sonra yavaşça dokundu bana.

Ben altında kıvranıyordum. Oysa anı sanki zihninin en derinliklerine kazımak istercesine keyfini çıkararak yavaşça dokunuyordu bana. İçimdeki boşluk rahatsız edici olmaya başladığında daha fazla dayanamadım.

"Jungkook sana ihtiyacım var. Noona'nın sana ihtiyacı var."

"Yoksa noona'm benim için yalvarıyor mu?"

Benimle alay edermiş gibi sorduğu soru sinirimi taşırırken daha fazla yumuşak konuşmamam gerektiğini fark ettim. Jungkook şuan beni kelimenin tam anlamıyla yiyordu ne diye şirinlik yapmaya çalışıyordum ki?

"O küçük Jeon'u içime almam gerek yoksa kendi işimi kendim halledeceğim."

Savurduğum garip tehdite ben bile şaşırmıştım. Aldığım zevk aklımı yerinden oynatmış olmalıydı. Sessizce kıkırdayan Jungkook karşımda küçük Jeon'u iki üç kez sıvazlayıp kendini bana konumlandırdı.

Gözlerimi kapatıp kafamı arkaya atarken alacağım hazzı hayal etmeye başladım. Ancak duymam gereken Jungkook'un inlemesiyken asıl duyduğum daire kapımın kırmak istercesine yumruklanmasıydı.

"Aç kapıyı Lalisa. Eğer o piç Jungkook senin yanındaysa benden çekeceğin var, orospu."


﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌﹌

Gerçekten sevişebileceklerine inanlar beni hiç tanıyamamış 🤡

noona, liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin