Sınıfa Ece ve arkadaş grubunun girmesi ile kafamı kaldırdım. Ece ve arkadaş grubu ben ile Emiri görünce konuşmayı bırakıp bize merak içinde bakmaya başladılar.
O sırada gözlerim Emire kaydı. Yüzü bana dönük bir şekilde uyuyordu. Ece ve arkadaş grubu konuştukları konuya devam edip bizi unutmuşlardı çoktan.
Ben hala Emire nefret dolu gözlerle bakmaya devam ediyordum. O güzel yüzü bile ona olan nefretimi azaltmıyordu.
Yüzünde anlayamadığım bir gülümseme vardı. Acaba onun için bir insanın yaşaması ve ölmesi neyi ifade ediyordu. Bu umursamaz tavırlarıyla insanı deli ediyordu.
Kafamı hızlı bir şekilde sağa sola sallayarak düşüncelerimden kurtulmaya çalıştım.
Ardından sınıf kapısından içeri Merve ve Sılanın girmesi ile başımı hızla ellerime çevirdim. Yüzlerine bakmak istemiyordum. Neden Emirle oturuyorsun dediklerinde ne diyecektim. Keyfine falan mı?
Başımı kollarımın arasına alarak uyuyormuş gibi yaptım. Uyuyamıyordum. Düşüncelerim beni rahat bırakmıyordu. Geceleri sadece bir kaç saat uyuyabiliyordum. Ama kabuslarımla tekrar uyanıyor ve daha da uyuyamıyordum.
Peki ben sadece görmem ile uykularım bana haram oluyorsa o nasıl nasıl bu kadar rahattı. Aklım almıyordu.
Ders başlamıştı ama benim dersi dinlemeye halim yoktu. Başımı sıradan kaldıramıyordum bile. Zaten bu aralar derslerim çok düşmüştü.
Düşüncelerimi bölen şey sağ bacağımdaki sızı olmuştu. Kafamı yavaşça kaldırdım. Emir sağ elini yanağına koymuş bana bakıyor sol elindeki kalemlede bacağıma bastırıyordu.
Tekrar bastırınca elim istemsiz bir şekilde bacağıma gitti. "Ne yapıyorsun sen be" kısık söylediğim şeyle kıkırdamıştı "ama senin dersi dinlemen lazım sınavlarda ihtiyacın olacak"
"Sanane sınavda ben düşük alacağım." Bu söylediğime hafif bir şekilde güldü "ama sen düşük alırsan bende düşük alırım. Sonuçtaa benim sınavlarımıda sen yapacaksın."
Biraz durdum. Bu ne saçmalamıyordu böyle. "Ne, hayır asla yapmayacağım" Sol elinde kalemi tekrar bastırınca yüzümü buruşturdum. "Ne anlamadım bir daha söyle"
Hocanın " Asel Emir bir daha konuşursanız sınıftan atacağım" demesiyle Emir kalemi hızla çekmiş ve önüne döndü.
Gözüm Merve ve Sılanın sırasına kaydı. Ikiside dikkatle yanağımdaki yaraya bakıyorlardı. Hızla gözlerimi sırama çevirdim. Başımı sırama koyarak gözlerimi kapattım. Ben ne yapacaktım?
~
Dersin bittiğini çalan zil sesi ile anlamıştım. Hâlâ sıramda uyuyormuş gibi yapıyordum. Daha sonra sıramın yakınında sesler gelmeye başladı.
Emirin çetesi Emirin yanına gelmiş olmalıydı. Emirin yanımdan kalkıp ilerlediğini hissedince biraz da olsa rahatladım.
Yanımda olması bile rahatsız ediciydi. Daha sonra o tatlı sesi duydum "Asel uyuyor musun?" Kafamı yavaşça sıramdan kaldırıp yanımdaki yüze baktım.
"Ne oldu Ela?" Kız biraz utanarak bakışlarını farklı yöne çevirdi. "Ş-şey ben nasıl olduğunu merak ettimde"
Sinirliydim, bıkmıştım. Ela'yı kırmakta istemiyordum. O yüzden susarak devamını getirmesini bekledim.
Gözleri yanağında olan yaraya inmişti. Birkaç saniye baktı yarama sonra hızla gözlerini tekrar gözlerimi buldu.
"Şey o nasıl oldu?" Gözleri ile yaramı işaret ediyordu. Ne diyecektim, gerçeği asla söyleyemezdim. Belki ona biraz güvenebilirdim ama şuan olmazdı.
"Ben dün evdeydim ve salata yapıyordum. Elimdede bıçak vardı. Sonra yanağım kaşınınca elimdeki bıçakla kaşımaya başladım yanlışlıkla ve birazda çizildi." Aklıma sadece bu gelmişti.
Başını anlayarak yukarı aşağı sallarken "hmm, anladım" derken derslerle ilgili birkaç şey sormaya başladı. Sorduğu herşeye cevap vermeye çalışıyordum.
Daha sonra "Şey Asel sana bir şey sorabilir miyim?" İçim değişik olmuştu. Biri bana sana bir şey sorabilir miyim dediğinde istemsizce heyecanlanıyordum.
"Evet tabi" Kız çekinerek gözlerini ellerine götürdü ve elleri ile oynayarak konuşmaya başladı. "B-ben bu okulla ilgili bir kaç söylenti duydum da sınıftan en yakın olduğum kişide sensin. Söylentiler doğru mu diye sana sormak istedim merak ettim."
Kafamı anlayarak yukarı aşağı salladım. "Şey bu sınıfta Efe adında bir çocuk varmış" Sert bir şekilde yutkundum. Gözlerim sonuna kadar açılarak kıza bakıyordum. Ellerim titremeye başlamıştı.
Ela beni böyle görünce sorgulayıcı bakışlarla bana bakmaya başladı. Hızla kendime gelerek sanki bir şey bilmiyormuş gibi yapmaya başladım.
Devam etmesi için "eee" dediğimde "bu çocuk intihar etmiş diye duydum. Acaba doğrumu di-diye sormak istedim"
Ne ne ölümü intihar diye mi adlandırılmış. Hayır olamaz olamaz. O intihar etmedi. O o öldürüldü. Şimdi ne diyecektim. Kendime gelmem lazımdı. Gözlerim dolmuştu hayır ağlayamam. Şuan ağlayamam.
"Ne, ben bi-bilmiyorum. Nasıl?" Çalan zil sesi ile Ela "zil çaldı ben yerime geçeyim." Demesiyle ayağa kalktı ve kendi sırasına doğru yürümeye başladı. Ben korku dolu gözlerle arkasından bakıyordum o o bunu nerden biliyordu.
~
Okul bitiş sesini duymamla ruhsuz bir şekilde eşyalarımı toparladım. Emiri ilk dersten sonra görmemiştim sanırım okuldan kaçmıştı.
Merve ile Sıla yanıma geliyordu. Önüme baksamda hissediyordum. Önümde durmuş beni izliyorlardı. Onlara hiç bakmayarak eşyalarımı toparlayarak yavaşça ayağı kalktım.
Giderken omzum hafifçe Merve'nin omzuna değdi gerçekten hiç bir şey umrumda değildı. Onlarla konuşmaya halim yoktu. Hiç kimseyle konuşmaya halim yoktu. Bıkmıştım, şu bir ayda bıkmıştım hayatımdan bıktırmışlardı.
Okul binasından çıkıp eve doğru yürüyordum. Yolun yarışına, Efe'nin yüzünü gördüğüm yere gelince durdum. Yutkundum ve derin bir iç çektim.
Her geçen gün Emirden dahada nefret ediyordum. Yürümeye devam ettim. Bizim evin önüne gelmiştim. Beray bahçede oyun oynuyordu. Aramızda sadece yol vardı.
Hafif bir şekilde gülümsedim. Kardeşimi çok seviyorum. Beray beni görünce bahçeden çıkıp bana doğru koşmaya başladı. Bende dizlerimin üstüne oturup kollarımı açtım.
Beray bana doğru gelirken başımı sağa doğru çevirdiğimde bir arabanın hızla geldiğini gördüm. Olamaz çok hızlı geliyordu.
"Beray, beray gelme beray" Hızla gelen siyah araba Beray'a çarptı. Çok geçti o-ona çoktan çarpmıştı. Araba B-beraya çarpmıştı...
Arkadaşlar yazım yanlışı vb. varsa beni affedin. Umarım beğenmişsinizdir. Sizler seviyorummm❤❤❤
