yeni bir mesajınız var I yarı texting

9. Bölüm

05**: Sırası değil derken, (11.27)

05**: Sevgilinleydin herhalde. (11.27)

Mahru: Öyleydim. (11.32)

05**: Hayırlı olsun bu arada. (11.35)

05**: Ne zamandır sevgilisiniz? (11.35)

Mahru: Seni ilgilendiren kısmı? (11.36)

05**: Yok. (11.37)

Mahru: O zaman? (11.37)

05**: Peki. (11.37)

Görüldü.

Telefonu kapatıp cebime geri koydum. Sonrasında açtığı slayttan ders işleyen profesörü dinlemeye başladım. Dersleri bayadır aksatıyordum çünkü hayatımda hiçbir şey normal devam etmiyordu. Yakın zamanda sınavlarım başlıyordu ve ben hiçbir şey bilmiyordum. Bir ara Ares'ten bildiği şeyleri bana anlatmasını istesem iyi olurdu. Tabii artık onlarla nasıl görüşeceksem?

Dersin bitmesine birkaç dakika kala önüme koyduğum telefonumun ekranı aydınlandı. Telefonu elime aldığımda mesaj geldiğini gördüm.

055*: Mahru? (12.25)

055*: Derste misin? (12.25)

Profil fotoğrafına baktığımda Buğra'yı gördüm. Onu kaydetmediğimi hatırlayınca hemen kaydettim.

Mahru: Dersteyim ama bitecek birazdan. (12.26)

Mahru: Bir sorun mu var? (12.26)

Sevgilim : Azra okula gelmiş. (12.27)

Sevgilim : Arkadaşlarının yanına sonra gitsen, sorun olur mu? (12.27)

Sevgilim: Kafeteryadayım. (12.28)

Sevgilim: Yanıma gelir misin? (12.28)

Mahru: Tabii, olur. (12.28)

Sevgilim: Teşekkür ederim. (12.28)

Mahru: :) (12.29)

Telefonumu kapatmamla profesörün sesini duydum. "Ders bitmiştir."

Ayağa kalkarken arkama döndüm. Ares'in önünde defter vardı. "Sen baya dinlemişsin dersi ya."

"Derse dersi dinlemek için geliyorum." dedi tek kaşını kaldırarak. Ağzımdan bir kıkırtı kaçtı.

"Peki, ders notlarını çalabilir miyim acaba?" dedim sevimli bir hale girerek. Bana bakınca güldü.

"Veririm. Hatta evde anlatabilirim." dediğinde yüzümdeki gülümseme söndü.

"O iş karıştı ya." dedim sıkıntılı bir sesle. "Birazdan yanınıza uğrar, anlatırım. İşiniz var mı yoksa daha burada mısınız?"

"Burak ve Ateş'in dersi var birazdan, onların çıkmasını bekleriz büyük ihtimalle." dediğinde kafamla onu onayladım ve birlikte sınıftan çıktı. İkimiz de birbirimizden bağımsız kafeteryaya döndük. İçeri girdiğimizde gözüm ilk diğerlerine çarptı. Ares son kez bana bakıp gülümsedi ve onların yanına doğru ilerledi. Sonra biraz ilerden sandalye çekilme sesi geldi. Bakışlarımı oraya çevirdiğimde Buğra'nın gülümseyerek bana bakan yüzünü gördüm. Gülümsedim.

"Sevgilim?" diye seslendiğinde bütün kafeteryanın bakışları bana döndü. Gergince boğazımı temizlerken oraya doğru adım attım. On bir adımda oraya vardığımda Buğra bana sarıldı. Parmak ucumda kalktığımda kollarımı boynuna doladım. "Hoş geldin."