****
Gökçe Atasoy'dan,Hayat gerçekten çok garipti.
Bir gününün sıradan geçmesini sağlayıp, bir gününde farklı şeyler yaşatıyordu.
Bir gün mutlu edip, bir gün üzebiliyordu.
Bir gün umuda boğarken, bir gün o umudun ölmesini sağlayabiliyordu.
Ya da beklemediğin insanları hayatına katarak seni şaşırtıyordu...
Kadere her zaman inanan bir kişiliğe sahiptim.
Seçimlerim sonucu oluşan her olayı değerlendirmeyi severdim.
Barkın'la tekrar karşılaşmış olmam, ona zamanında söylemediğim kelimeleri söylemek için miydi?
Onun için mi onu tekrar görmüştüm?
Bu soru kafamda tekrarlanmaya devam ederken Lavin'in yanında ağacın arkasında duruyordum
Etrafımızda çalılar çevriliydi, o yüzden karşımızdaki dükkanın önüne hâlâ dikilmekte olan Barkın bizi görmüyordu.Düşüncelerim beni yerken yanımdaki Lavin'in "Hadi.." diye fısıldadığını duydum "Git artık onun yanına.."
Sırıtıyor muydu o?
Off söylemesi kolaydı tabii! Stresten kendimi yiyordum ama arkadaşım bana sırıtıyordu.
Bu huyumu hiç sevmiyordum. Neden en basit şeyi stres yaparak kendini yorarsın ki?
Kendimi anlamıyordum... ama.. sanırım artık hareket etmeliydim.Sanki ara sokaktan dönüyormuşum gibi ilerleyip caddeye çıktım karşı kaldırıma, dükkana attığım adım seslerini duymuş olacak ki telefonda olan gözlerini sese çevirdi.
Yani bana!
Koyu kahve gözleri büyürken şevkle "Gökçe!" dediğini duydum.
Beklemiyordum. Neden heyecan yapıyor gibi bir hissiyat almıştım?
Sanırım yine kendi kendime düşündüğüm çöp düşüncelerden biriydi.Kendimi gülümsemeye zorladım ve "Barkın!?" dedim hafif şaşkınlıkla "Burada ne yapıyorsun?"
Utanmış gibi eli ensesine gitti "Senin için buradaydım, gelirsin diye tahmin etmiştim ve görünüşe göre tahminim doğru çıktı"
Aslında, hayır gelmek gibi bir düşüncem yoktu ki.. Lavin çağırmasa haberim bile olmayacaktı burada olduğundan..
Barkın sırıttı.
Ben de kendimi o an rahat tutmaya çalıştığımı fark ettim... kendimi kasıyordum, sanki diken üstünde gibiydim.
"Eee neden ki?" dedim ne diyeceğimi bilemeyerek.
Barkın gözlerini kısarken "Bunu duymamış gibi yapacağım" dedi "Belli değil mi yani?" ellerini iki yana ortaya doğru açtı
Gözlerimi kaçırdım.
Değildi. Keşke düşünmek yerine ondan duysaydım da kurtulsaydım.
Düşüncelerimin arasındaki savaşım da biterdi.Benim için buradaysa çok saçma olurdu. Çünkü beni sevmiyordu. Ya da ortaokuldaki hislerimi öğrenmiş şimdi bile bile benimle uğraşıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/344751011-288-k966849.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLEK FENERİ
ChickLitÜç arkadaşın hikayesi. İsimleri Lavin, Gökçe ve Mavi. Büyük bir inançla gökyüzüne süzülmesini sağladığınız dilek fenerlerini düşünün O inanç, kızlar için geleceğe olan umutlarını temsil ederken, gökyüzüne süzülen ise kendileriydi Bu onlar için hay...