5.BÖLÜM

165 104 4
                                    


                                                                 

                                                                                

Yaşanan tüm şeyler sonradan anıya dönüşürdü ve o anıları düşündüğü zaman Gökçe'ye tuhaf gelirdi. 

Bazıları güldürüyordu, ağlatıyordu, şaşırtıyordu çünkü, sayamayacağımız kadar duyguyu içinde barındırıyordu

Barkın' a bakarken hissettiği duyguların karmaşası gibiydi.

Gökçe'ye "Burada çalıştığını bilmiyordum" deyince düşüncelerinin arasından çıkıp, ona yanıt vermeye hazırlandı.

"Aslında çalışmıyorum, burası dedeme ait, ona ihtiyacı olduğunda yardım etmek için buradayım" dedi

Anladığını belirten bir mırıltıyla genç kıza karşılık verdi.

Elindeki kitaba diğer eliyle vurup ritim tutarken "Madem burada olduğunu öğrendim, artık ben de buradayım o zaman" dedi " Bundan sonra seni ziyaret edeceğim" deyince, Gökçe başka ne diyeceğini bilemeyerek "Teşekkür ederim" diye mırıldandı

"Ben de buraya babamın kitabını almaya gelmiştim. Babam buraya sık sık gelir buradaki kitaplar için, eğer burada olma ihtimalini bilseydim onun yerine hep ben gelirdim" derken sesi isyan eder gibiydi "Seni yeniden gördüğüme sevindim" tekrar gülümsedi.

"Aynen öyle" dedi Gökçe de "Ben de seni gördüğüme sevindim"

O sırada ikisine de gözlerini kısarak bakan Lavin' i fark etti.

Barkın ile konuşurken varlığını unuttuğuna inanamıyordu.

" Pekala" diyen Barkın' a döndü Gökçe  "Şimdi gitmem gerekiyor.. sonra tekra- ya da dur! Numaranı alabilir miyim?"

Aniden değişen cümlesiyle şaşkınlıkla ona baktı

Bugün daha ne kadar şaşıracaktım ben.

Şaşkınlığımı fark edince elini ensesine götürüp kaşıdı " Şey, iletişimde kalmak istediğimden öyle dedim... eğer sen öyle istemiyorsan demedim farz et." dedi kısık bir sesle

Kafasını hafifçe iki yana sallarken "Hayır! İstemediğimden değil, birden söyleyince şaşırdım sadece." dedi Gökçe.

Sonra birbirlerinin numarasını aldılar.

Ardından o dükkandan ayrılırken, elindeki telefonuna inanamıyor gibi bakıyordu Gökçe

Artık o yeniden hayatındaydı, ama neden... neden bir şeyler yanlış gibi geliyordu, içinde değişik bir his hakim olmuştu.. sanki... sanki yanlış olan bir şey vardı.

Neden doğru hissetmiyordu?

Çok düşündüğünü hissettiğinde başına ağrı girdiğini fark etti yerine geri otururken elini alnına götürüp gözlerini kapadı

"Hey, hey Gökçe! Bu o Barkın mıydı?!"

Lavin'in heyecanlı çıkan sesiyle ona durgunca baktı

"Evet.." diye mırıldandı " Onu gerçekten yeniden göreceğimi düşünmemiştim... dünya gerçekten çok küçükmüş"

"Ay bayılıcam şimdi!" deyip koluna birden vurduğunda dehşetle ona bakıyordu Gökçe " İlk aşkınla tekrar karşılaşan birine göre oldukça sakin görünüyorsun"

"Öyle değil...Hem şimdi konuşmasak? " derken sesi çatallaşmış gibiydi Gökçe'nin

Lavin ona endişeli bakarken "Ben bir tuvalete gidip geliyorum" derken Gökçe hızlıca ayaklanıp kasanın diğer yanına bulunan tuvalete doğru yöneldi. İçeri girip kapıyı kapatmaz da, duygu yoğunluğunu düşününce ağlayacağını hissetti, sonunda öyle de oldu, birkaç saniye içinde dolan gözlerinden damlalar hızlıca yanağından akmıştı.

DİLEK FENERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin