9.BÖLÜM

208 85 6
                                    
















Barkın' ın yanından ayrılmama hemen Lavin'in yanına ulaşmıştım.

Yanındayken "Noldu noldu!?" diye heyecanla sorarken eline şarj aletini bırakıyordum. Ona yolda ilerlerken konuşmak istediğimi söylemiştim, okula geç kalmak istemezdik.

Hızlı adımlarla okula doğru ilerlerken dediklerimi ciddiyetle dinliyordu, en sonunda cümlem bittiğinde içinde tuttuğu ne kadar kelime varsa hepsini söyledi.
Daha birkaç dakika önce Barkın'a karşı düşünceleri farklıydı belki de ama şimdi ondan nefret edecek raddeye gelmişti. Ben de beklemiyordum, böyle olacağını tabii ki de. Ama yine de Barkın'ı yeniden gördüğümden beri içime sinmeyen bir şeyler olduğunu biliyorum. Sanki bu söyledikleri bunun kanıtı gibiydi.

"Şerefsize bak ya! Ne demek 'seni kullanmıyorlar değil mi?' adi herif!!"

Ve bunu gibi sövme ifadeleri, onu dinlerken bile artık Barkın ile ilgili daha fazla konuşmak istemiyordum.

İçimiz dışımız Barkın olmuştu yahu!

Okulun önüne geldiğimizde gördüğümle hemen sırıtmıştım.
Mavi ve Merih okulun önünde gülerek konuşuyordu.
Mavi gülerken onu hayranlıkla izleyen Merihten bihaber gibi görünüyordu.

Yanlarına hızlıca vardığımızda Lavin kaşlarını yalandan çatarak sanki gerçekten kızgınmış gibi suratı buruşmuştu "Mavi!" dedi acı vermeye çalıştığı sesiyle "Beni nasıl aldatırsın sen?!"

Mavi bir anda yanlarında belirdiğimizi görünce şaşkınlıktan gözlerini kırpıştırdı, ardından Lavin'in dediğini duyduğunda hemen yanına gidip gülerek sarılmıştı.

Merih'in de o an kısıkça "Noluyo lan!?" dediğini duymuştum.

Kıkırdadım.

Günümün güzel geçeceğine dair ilk sinyalimi almış gibiydim.

Umarım böyle devam ederdi.

***

Bugünkü derslerin son saatlerini geçirirken, öğle arasından sonraki dersimize ulaşmıştık.

Dersimiz ingilizceydi, Munzur hoca ile idi yani.

Lavin ve Mavi ile sınıflarımıza geri dönerken bugünkü dersimizde neler olabileceğini düşünüyordum.
Tekrardan eğlenerek geçireceğimiz kesindi ama onu biliyordum.

***

Ders başlamıştı.

Kitaptan takip ettiğim ingilizce sözcüklere bakarken, anlamını bilmediklerimin altını çiziyordum.

Munzur hocanın istediği bir şeydi bu da elbette.
Sağ sayfada olan resime gözüm çarpınca istemsizce gülümsedim hüzünle.

Çocuk parkı resmi vardı.

Ve bunun ben de anısı vardı.

Geçmiş...

Geçmişe geri dönmek isterdim..

O zamanki anılarıma dönmek ve bir daha hiç çıkmamak isterdim.

DİLEK FENERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin