NIGHT CLUB | Hyunlix ✓

Π¹

ᴥ

Felix, çok berbat bir gün geçirmişti. Üzgün ve de sinirliydi bu yüzden kendini bu gece alkole vurmaya kararlıydı. Zaten biraz alkol almış, şuuru bulanıklaşmaya başlamıştı. Etrafında olan bitenler umurunda değildi. Gözüne güzel bir mekan kestirdi ve öylece içeri daldı.

Girişte onu uzun boylu bir güvenlik görevlisi karşıladı. Önce yaşını kimliğinden kontrol etti ve içeri almaya hazırlanıyordu ama birisi onu kulaklığından uyardı ve karşısındaki adama bir göz attı. "Üzgünüm efendim, ama içerisinin yoğunluğundan dolayı hiç boş yer olmadığını söylüyorlar."

"Ne demek boş yer yok? Ben gireceğim."

Adam ne kadar tutmaya çalışsa da, Felix ufak tefek olmasının avantajını kullanarak adamın elinden öylece sıyrıldı ve içeri daldı. Güvenlik de yanındaki diğer arkadaşıyla beraber onu takip etti.

"Efendim, lütfen durun!" Diye bağırdı arkasından ama Felix kalabalıkta kaybolmakta oldukça başarılıydı. Sesten duyulmaları çok güçtü ama bağırıyor, ortalığı birbirine katıyorlardı.

"Durmayacağım! Alkol istiyorum ben! Yer bulun bana!"

"Durun, efendim durun!"

Sonunda güvenliklerden biri Felix'i yakalamayı başardı ama zar zor zaptediliyordu ve diğer güvenlik de ona yardım etmek için Felix'i diğer kolundan tuttu. "Bir yer boşalana kadar dışarıda beklemenizi ya da gitmenizi rica edeceğim, kapasitemiz dolu." Dedi güvenlik.

"Hayır, ben burada oturacağım. Ya bir yer bulun ya da gerçekten yere oturacağım. Sadece bir alkol almak istiyorum..."

O sırada diğer güvenlik kulaklığından rapor veriyordu. "Ufak tefek, sarışın bir çocuk. 23 yaşında, biraz alkollü. Oturmak istiyor ama yer yok..."

İçeride bu kaos devam ederken, kamera odasında uzun boylu, siyah saçlı, yakışıklı bir adam oturmuş, olan biteni izliyordu. Güvenliğin raporunu duyduktan sonra yanındaki diğer adama döndü. Ondan kulaklığını rica etti. "Söyle ona, eğer çok oturmak istiyorsa kucağıma oturabilir."

"Ne?" Herkes şok olmuştu. Konuşan yakışıklı adam gece kulübünün sahibi Hyunjin Hwang denilen adamdı ve insanlardan nefret etmesiyle bilinirdi. Normalde birisi bunu yapsaydı çıkardığı kaostan dolayı dövülmesini ve dışarı atılmasını söylerdi, bu yüzden bunu hiç beklemiyorlardı. Bir süre herkes öylece kalakaldı.

"Neyi bekliyorsunuz? Lafımı ikiletmeyin."

Hyunjin'in tekrar konuşmasıyla herkes tekrardan hareketlendi. Güvenlik, bunu Felix'e söylemekte çok kararsız kalsa da yapacak bir şeyi yoktu. Felix'e yaklaştı.

"Gece kulübümüzün sahibi, eğer çok oturmak istiyorsanız onun kucağına oturabileceğinizi söylüyor."

"Eh-?!" Felix de şok olmuştu. Ama şoku atlatması çok kısa sürdü ve bu sefer daha da delirdi. "Siz beni ne sanıyorsunuz? Bir bardak alkol için beni insanlara mı satacaksınız? Güzel insanları ağınıza böyle mi düşünüyorsunuz? Beni bu şekilde elde edemezsiniz! Bırakın gideceğim, istemiyorum!"

Güvenlikler ne yapsak diye beklerken kulaklarından tekrardan Hyunjin'in sesini duydular. "Buradan ayrılmak için çok geç kaldı. Odama getirin onu."

Hyunjin'in odası, gece kulübünün asma katında, tüm mekanın üstünde bulunan camlı bir balkon odaydı. Felix, güvenlikler tarafından oraya sürüklenirken, Hyunjin çoktan odasında oturmuş, buzlu viskisini yudumlayarak onları bekliyordu.

Güvenlikler Felix'i odaya bırakıp odadan ayrıldılar. Şimdi ikisi baş başa odada oturuyorlardı.

Felix deri koltukta, ellerini bacaklarının arasına sıkıştırmış, utançtan şekilden şekile giriyordu. Bir süre öylece sessiz kaldıktan sonra Hyunjin oturduğu yerden kalktı ve Felix'in karşısına oturdu. "Ee, ortalığı birbirine kattıktan sonra böyle oturuyor musun? Aşağıda hiç böyle değildin."