ᴥ"Hyunjin..." Felix, derin bir ses tonuyla inlemeye benzer bir şekilde seslendi.
"Hm?"
"Dokunmayı bırak artık, yemin ederim çıkacak hiçbir şey kalmadı."
Felix ve Hyunjin duştan çıktıktan sonra büyük yatağa yan yana, tamamen çıplak bir şekilde uzanmışlardı. Hyunjin'in eli bir türlü rahat durmuyor, sürekli Felix'le oynaşıyordu.
"Sorun değil, sadece vücuduna dokunmak istiyorum."
"Orayı sıvazlama o zaman."
"Ama dokundukça sertleşiyorsun."
Felix, kulaklarına kadar kızardı. "Dokunursan öyle olur tabi, ama cidden acıtıyor artık."
"Benimle Kore'ye gelmek ister misin?"
"Hm? Felix şaşkın gözlerle Hyunjin'e baktı. "Ne yapacağım orada?"
"Sana iki yıl önce, kulüpte bir şey demiştim, hatırlıyor musun?"
Felix sessiz kalınca, Hyunjin devam etti. "İlk gördüğüm anda senin kocan olmak istediğimi söylemiştim. Fikrim biraz bile değişmedi."
Felix, şaşkın bir şekilde hıçkırdı. Büyük, kocaman açtığı gözleri şimdi Hyunjin'in gözlerine dikilmişti. "Sahiden mi?"
"Ne sanıyorsun ya? Kaçıracağım seni buradan dedim, inanmıyor musun?"
"İnanıyorum ama, nasıl olacak ki? Hadi kaçırdın diyelim, beni evinde mi saklayacaksın?"
"Saklamayacağım. Buna gerek kalmayacak çünkü seni karım yaptığımda kimse yanına yaklaşmaya bile cesaret edemeyecek."
Felix yattığı yerden biraz doğrulunca, Hyunjin de ona katıldı. Büyük yatakta, karşılıklı oturuyorlardı şimdi.
"Peki ailen?"
"Ne olmuş aileme?"
"Böyle büyük ve köklü aileler için genlerin devamı önemlidir... Eğer baban-"
"Babamı kim takar sikine?" Hyunjin güldü. "Abim ve ablamın oğulları var, ailemiz yeterince büyük. Bırak benim de çocuğum olmasın."
"Gay olmanı kabul ederler mi?"
"Buna karışabileceklerini sanmıyorum." Hyunjin, Felix'e biraz yaklaştı. "Dinle, her ailede ailesini dinlemeyen, başına buyruk bir çocuk vardır. Bir süre sonra bu çocuk için uğraşmaktan vazgeçer ve kendi haline bırakırlar." Gülümsedi. "Bizim aile için de bu çocuk benim. Beni uzun zaman önce kendi halime bıraktılar zaten. Babamın tek düşündüğü ona kazandırdığım para, bunda da bir sıkıntı olmadığı için sorun etmeyeceklerdir."
"Olur mu diyorsun? Hiç mi sorun çıkmaz?"
"Yaşlı adam kendi halinde söylenir durur, ama kardeşlerimin seni seveceğinden eminim. Babamın aksine, onlar iyi insanlardır."
Bir anda, her şey hızlı bir şekilde gelişmeye başladı. Hyunjin'in emriyle Chan, kurulan ofis planını iptal etti. Ani bir kararla Felix'in babasıyla yapılan anlaşma bozuldu, buldukları daha iyi bir şirketle anlaşma yaptılar. Bir ay gibi kısa bir sürede, Hyunjin Felix'i otel odasında saklar, onun tüm vücuduna özgürce dokunurken proje tamamlandı. Hyunjin kalan birkaç parça eşyasını da çantaya sıkıştırırken, yatakta oturmuş hazır bir şekilde onu bekleyen Felix'e döndü. "Hazır mısın, sevgilim?"
"Ne yapacağız şimdi?"
"Kore'ye gideceğiz. Seninle yaşamak için daha güzel bir eve taşınacağız. Ailem de akşam yemeği için toplanacak, hepsi seninle tanışmak için can atıyor."
"Ailen mi? Bu akşam mı?!" Felix ister istemez biraz paniklemişti.
"Sakin ol, ben çoktan her şeyi hallettim. Sadece olduğun gibi davran, böylece hepsinin gönlünü kazanırsın." Yavaşça kalkıp Felix'e yaklaştı ve elini onun yanağına koydu. "Zaten çok tatlısın, sana hayır diyemezler."
Felix, epey bir kızardı. "Sana da bir şey demezler, değil mi?"
Hyunjin, hayır anlamında kafasını sağa sola salladı ve dudaklarını yavaşça Felix'in dudaklarına yaklaştırdı. "İstersen benimle çalışabilirsin bile. Sana nasıl yaşanılacağını öğreteceğim."
"Ne iş yapacağım ki? Ben anlamam hiçbir şeyden."
"Asistanım ol."
"Bu zor bir iş, yapabilir miyim? Zaten Bay Bang asistanın değil mi?"
"Görev dağılımı yaparız. Chan benim şirketteki işlerimle ilgilenirken..." Yavaşça aşağı, bacaklarının arasına baktı. "Sen de benim sağlık sorunlarımla ilgilenirsin."
Felix utanmıştı ama bir yandan da tam anlayamadığından ufak bir endişeye düşmüştü. "Sağlık problemin mi var?"
"Hı-hm. Seni her gördüğünde hareketlenip sertleşen bir şey var, sadece sen dokunduğunda eski haline dönüyor."
Felix utançla hıçkırıp kıpkırmızı olurken, odanın diğer ucunda iğrenmiş suratla onlara bakan Chan, atmosferi bozdu. "Hay sikeyim, hiç utanmanız da yok." Chan, elindeki birkaç parça kıyafeti çantaya sıkıştırdı.
Chan'ın odada olduğunu unutmuşlardı, bu yüzden Chan konuştuğunda hepsi bir anda işlerine döndüler. Felix kafasını yerden kaldıramıyordu.
"Kural bir..." Dedi Chan. "Şirkette yapmayacaksınız. Hele benim yanımda böyle konuşursanız yemin ederim istifa ederim."
"Sus be." Dedi Hyunjin. "Unutmuşuz işte senin burada olduğunu."
"Kural iki..." Diye devam etti Chan. "Eğer cidden asistanın olarak çalışacaksa bana yardım etsin, tüm işi bana yıkıyorsun zaten tatile bile gidemedim bu yıl."
"Aslında, ufak tefek yardım edebilirim. Anlamam ama öğretirseniz..."
"Öğreteceğim." Dedi Hyunjin gülümseyerek. "Ee, ne demişler, aslanın karısı da aslandır, değil mi? Seni aslanım yapacağım. Güçlü, vahşi-"
"Bir sus amına koyayım!" Chan, konuşmanın nereye gideceğini anladığında, yine Hyunjin'in lafını böldü. "Hazırım ben, hadi siktir olup gidelim."
Önce arabaya, sonra uçağa bindiler. Felix, hep şanssız birisi olduğunu düşünürken, şimdi, hayatının en büyük şansıyla, Hyunjin'le beraber, bambaşka bir ülkede, sıfırdan yaşam kurmaya gidiyordu... İnanmasa da, sevdiği adamla beraber, mutlu bir ömür geçirecekti...
S O N
ᴥ
bu kadar uzatmayı bile düşünmüyordum, gereksiz uzayan bir seri oldu, kusura bakmayın, yeni seri yakında hazır :)
Kendinize iyi bakın, güzel günlerde görüşelim, çıkmadan takip ederseniz seni seri başladığında haberiniz olur, öpüldünüz:)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NIGHT CLUB | Hyunlix ✓
FanfictionFelix gece kulübünün çok dolu olduğunu görünce olay çıkarır. "Ya bana oturacak bir yer bulursunuz ya da buraya otururum." "Söyleyin ona, eğer çok oturmak istiyorsa gelsin kucağıma otursun." Der, gece kulübünün sahibi. (Hyunlix, daddykink)