ᴥFelix, daha kim olduğunu bile bilmediği etkileyici bir adamın kucağında, onunla resmen öpüşüyor, hatta zevkten kıvranıyordu. Bu hareketinden çok pişman olacağına emindi ama alkolden ve zevkten tamamen uyuşmuş vücudu, hiç onu dinleyecekmiş gibi durmuyordu. Yine de bir süre sonra kendini durdurmayı başardı.
"Ben sadece öp demiştim." Dedi Hyunjin, ukala bir gülümsemeyle. "Ama sen neredeyse beni yiyordun."
"Sen manyağın tekisin. Hem öpmemi istedin hem de-" Felix, Hyunjin'in kollarından kurtulmak için hareketlendi ama Hyunjin'in güçlü kolları onu hiç bırakacakmış gibi durmuyordu. Sonunda Felix'in lafını kesti. Saçlarından sıkıca yakaladı, başığı geriye doğru çekti. Dudaklarını Felix'in dudaklarına yaklaştırdı ama öpmedi.
"Vücudun seni düzmem için bana yalvarırken, dilin hep kötü şeyler söylüyor. Hangisine inanayım? İstemiyorsan kalk siktir git, istiyorsan da laflarına dikkat et."
Felix, biraz olsun kendine geldi. Hyunjin'in kaşları çatılmıştı, yüzünde sert bir ifade vardı. Şimdi ilk odaya getirildiği anki gibi, korku ve utanç hissediyordu. Hyunjin'in yüzü de o ilk an gibi sertti.
Felix, ne yapacağını bilmeden bir süre oturduğu yerde, Hyunjin'in kucağında hareketsizce kaldı. Nefes alıp verişi sakinleştiğinde, Hyunjin, Felix'in saçlarındaki ellerini yavaşça bıraktı. Felix, saçlarının ve boynunun acıdığını ancak o an fark edebilmişti. Çatık kaşlarla başını öne doğru eğerken, saçının acıyan yerlerini kaşımaya başladı.
Siktir, siktir, bundan zevk mi almıştı şimdi? Hemen az önce öpüştükleri için mi şimdi böyle hissediyordu? Bu adama tansiyonu yükseldiği için de böyle olabilirdi belki.
O esnada odaya bir adam girdi. Hyunjin'den gelmesini rica etti. Hyunjin, Felix'i yanına oturttuktan sonra beklemesini söyleyerek odadan ayrıldığında, Felix tek başına kalmıştı. Ne yapması gerektiğini hiç bilmiyordu.
Düşünmeye başladı. İzlediği filmlerde, okuduğu kitaplarda hep serseri, silahlı, red flag adamlar dikkatini çekerdi. Aşktan, sevgiden etkilendiği kadar sert hareketler de tansiyonunu yükseltirdi. Daha önce defalarca kez erkek arkadaşı olmuş, defalarca kez de cinsel ilişkiyi tecrübe etmişti ama hiçbirinde aradığı tansiyonu yakalayamamış, pek uzun sürmesine izin vermemişti. Sekste pek seçici değildi çünkü sevişmekten zevk alıyordu ama iş bir ilişki yürütmeye geldiğinde, gerçekten kendisini kontrol edebilecek kadar güçlü bir karakterle hiç tanışmamıştı.
Bu adamın enerjisiyse, şimdiye kadar tanıştığı herkesten bambaşkaydı.
Felix'in onunla şimdiden duygusal bir bağ kurmuş olması imkansızdı. Başta hissettiği korku ve mahçupluktan dolayı adamın söylediklerini yaptığını düşünse de, alkolün etkisi geçip bilincinin yerine gelmesiyle onu şok eden bir gerçeği fark etmişti, Felix ona emir verilmesinden ve sert davranılmasından hoşlanmıştı.
Kendi kendine gülümsedi. Ona böyle davranan bir adamla uzun bir ilişki düşünmesi mümkün değildi. Ama hep filmlerde, hayranlıkla izleyip hayal ettiği sert adam profiline uyan birisiyle sonunda tanışmıştı. En azından bu adamı da deneyimlemek, listesine eklemek istiyordu. Bunu yaparken sarhoş olamazdı, çünkü her şeyi en ince ayrıntısına kadar hatırladığından emin olmak istiyordu.
Ne kadar süre tek başına kalıp bu düşüncelere daldığını bilmiyordu ama sonunda odanın kapısı aralandı, Hyunjin vücudunun yarısını içeri sokup Felix'e baktı. "İçeceğini iç, sonra kalk git. Bir yerleri de kurcalama, kamera var içeride."
"Ne?" Felix, oturduğu yerden ayağa kalktı.
"Sarhoş musun? Lafımı ikiletme." Hyunjin, kapıyı kapatarak odadan çıkarken, Felix de şaşkınlıkla az önce kalktığı yere geri oturdu. Tanrı aşkına, Felix bu gece sevişeceğinden emindi. Bir daha böylesine mükemmel bir adamı nereden bulacaktı? Hem ona karşı oldukça ilgili görünüyordu, bir anda ne olmuştu ki şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NIGHT CLUB | Hyunlix ✓
FanfictionFelix gece kulübünün çok dolu olduğunu görünce olay çıkarır. "Ya bana oturacak bir yer bulursunuz ya da buraya otururum." "Söyleyin ona, eğer çok oturmak istiyorsa gelsin kucağıma otursun." Der, gece kulübünün sahibi. (Hyunlix, daddykink)