Π⁸

3K 319 362
                                    


Felix, Hyunjin'in kollarında ağlarken, kapı açıldı. Personeller biten moladan dönmekteydi ki, Hyunjin eliyle onlara gitmesi için işaret yaptığında, hepsi çıkıp odayı tamamen onlara bıraktılar.

Felix, ne kadar süre o şekilde Hyunjin'in omzunda ağladığını bilmiyordu. Sonunda, kafasını yavaşça kaldırdı. Gözleri bir süredir ağladığından şişmişti ve burnu kıpkırmızıydı. Hyunjin, Felix'i o şekilde gördüğünde tamamen sınırına geldiğini anladı.

Felix'i kolundan tutup ayağa kaldırdı. Felix, nereye gittiklerini soramadan, Hyunjin onu şirketten çıkardı ve aşağıda bekleyen arabasına bindirdi. Genelde şoförü olurdu ama şimdi bunu düşünecek durumda değildi. Felix'i yan koltuğa oturttuktan sonra, direksiyona da kendisi geçti ve arabayı sürmeye başladı.

Felix, olayın şokuyla bir süre öylece oturup yolu izledikten sonra kendine geldi. Yan koltukta oturan Hyunjin'e yarım bir şekilde döndü. "Nereye götürüyorsun beni?"

"Eve."

"Eve mi?"

"Eve kadar sabrettiğime şükret."

Felix, başına geleceklerden bi'haber Hyunjin'e boyun eğdi ve sessiz bir şekilde oturduğu yerden yolu izlemeye devam etti.

Çok sürmeden Hyunjin, pahalı bir semtin pahalı bir sitesinin önünde durdu. Arabayı alel acele bulduğu ilk yere bırakmıştı. Hemen arabadan indi ve Felix'in kapısını açmak için o tarafa geçti. Felix arabadan inecekken, bir anda Hyunjin'in ona uzanmış eline bakakaldı.

Bir Hyunjin'in eline, bir de yüzüne baktı. Yüzünde anlamsız bir ifade vardı.

"Ne bekliyorsun?" Diye sordu Hyunjin sonunda dayanamayarak.

"Etrafta insanlar var."

"Sikeyim onları, tut işte."

Felix, korkudan mı yoksa istediğinden mi bilmeden Hyunjin'in ona doğru uzanmış elini tuttu ve arabadan indi. Sitenin girişindeki yolu aşarken, Hyunjin yine Felix'in elini bırakmaya hiç niyetli durmuyordu. Asansör beklerken de bırakmadı, evin şifresini girerken de.

Sonunda eve girdiklerinde, Felix kaçarcasına Hyunjin'in elini bıraktı ve biraz ilerledikten sonra arkaya, Hyunjin'e döndü. "Neden geldik buraya?"

"Eve geleceğimizi yolda söylemiştim, şimdi mi sebebini sormak aklına geldi?"

"Beni sadece oradan çıkarmak istediğini düşünmüştüm."

"Evet, seni oradan çıkarmak istiyorum Felix. Sadece o an istemedim, hep istiyorum. Bir daha oraya dönmemek üzere kaçırmak istiyorum seni."

"Ne?"

"Kore draması çekmiyoruz Felix. Her şey ortada işte, neyini anlamıyorsun?"

"Sevdiğin için mi?"

"Başka ne için olacak?"

Felix, birkaç adım geri çekildi. "Sadece bir gece geçirdik, nasıl beni tanıyıp sevmiş olabilirsin ki?"

"Sen sevmiyorsun, değil mi?"

Felix, bir an için duraksadı. Buna tam olarak ne cevap vereceğini bilmiyordu. Sessiz kaldığında, aslında bunun Hyunjin'in kalbini paramparça ettiğini bilmiyordu. Hyunjin, acıyla gülümseyip bir elinin üç parmağıyla alnını kaşıdı.

"Ne sanıyordum ki? Eğer sevseydin, tek gecelikmiş, uzun ilişkiymiş düşünmezsin. Tanıyormuşsun, tanımıyormuşsun düşünmezsin." Felix'e doğru bir adım attı. "Sadece o kişiyi sevdiğini bilirsin, tüm mesele bu."

NIGHT CLUB | Hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin